Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan’ın, yakın geçmişte Mavi Marmara gemisini Gazze’ye gönderenlere yönelik “Bana mı sordunuz gönderirken?” çıkışı kötü oldu!
Neden kötü oldu?
Bu sert çıkışını örnek alıp herkes kullanabilir…
Kimler mi mesela?
*
Bayram tatiline çıkanlar, gidiş ve dönüş yollarında yaşadıkları trafik işkencesini anlattıklarında, tatile çıkamayan dostlarının o sorusuyla karşılaşabilirler:
“Bana mı sordun tatile çıkarken?”
*
Ramazan ayı boyunca hamuru, bayram gezmelerinde tatlıyı fazla kaçırıp da şekerini, tansiyonunu, kolesterolünü, tavana zıplatanlara, gittikleri hastanenin acil servislerinde görevli doktorlar, bayramda çalışmanın vermiş olduğu moral bozukluğu ile sorabilirler:
“Bana mı sordun kardeşim, tatlıları mideye lüpletirken?”
*
Bayram tatilini fırsat bilip denizlere, havuzlara akanlar, güneşte fazla kalmamaya dikkat etsinler…
Güneş çarpması veya yanık olayıyla karşı karşıya kalırlarsa, sırtlarına yoğurt sürdürecek kimseyi bulamazlar…
Sorar millet haklı olarak:
“Güneşin altında kavrulurken bana mı sordun? Git nerede yandıysan orada söndür kendini!”
*
Tatile gidemeyen arkadaşlarına nispet yapmak için tatil fotoğraflarını, sosyal medyada paylaşırken nazara gelip, cep telefonunu denize, havuza düşürenler de o soruyu hak ediyorlar:
“Bana mı sordun selfie çekerken?”
*
Bayram bahşişi için kapına gelen davulcunun da işi zor…
Eli sıkı vatandaş, balkondan seslenebilir:
“Bana mı sordun sahurlarda davul çalarken?”
*
El öptükleri aile büyüklerinden umdukları bayram harçlığını alamayan çocuklar, şu siteme hazır olsunlar:
“Bayramdan bayrama ziyaretime gelirken, bana mı sordun kerata?”
OLAY farkı
Bu Ramazan ayında OLAY TV yine farkını konuşturdu…
Kudüs’ten başlayıp Mekke ve Medine topraklarında son bulan kutsal yolculuğun belgeseli harikaydı.
Belgeseli hazırlayıp sunan Hasan Basri’yi, muhteşem görüntüler yakalayan kameraman kardeşim Fikret Güngör‘ü kutluyorum…
Bir tebrik de, programın rehberliğini üstlenen, o manevi yerlerin tarihsel geçmişine ve önemine ait bilgilerini izleyicilere aktaran, inanç turizminin tecrübeli ismi Erol Bodur Bey‘e…
Belgeseli izleyenlere, kutsal toprakları gezdirmekle kalmadılar o duyguyu yaşattılar da!
Parti bayramlaşmalarının en tehlikeli soruları…
AK Parti’nin bayramlaşmasında:
“Cemalettin Başkan gidiyor mu?”
CHP’nin bayramlaşmasında:
“Herkes içtiği çay-kahvenin parasını kendisi mi ödeyecek?”
MHP’nin bayramlaşmasında:
“N’olcek şu kurultay krizi?”
Bayramı zehir olmasını istemeyen partililer, bu soruları sormaz!
Ulucami’de baba ve oğul…
Vakit öğle ile ikindi arası…
Oturmuşlar karşılıklı…
Önlerinde kurmalı bir oyuncak araba…
Ulucami’nin huzur ve güven veren manevi serinliğinde, oynuyordu baba ve oğul…
Namazını bitiren cemaat ise onları izliyordu, kiminin gözlerinin önünde kendi çocukluğu, kiminin aklında hiç büyümeyen çocukları…
DUVAR
Ramazan Bayramınız Kutlu Olsun!