Dünkü yazılı basında, farklı gazetelerde çıkan iki kongre ilanı gözüme çarptı.

CHP‘nin il kongresi ilanıydı…

Biri Bursa İl Başkanlığı‘na ait diğeri de İstanbul İl Başkanlığı’nın…

İkisi de aynı tarihte ama saatleri farklıydı.

Bursa‘daki kongrede önce saat 10′da toplanılacağı, çoğunluk sağlanamaması durumunda kongrenin yine aynı yerde çoğunluk aranmaksızın bu kez saat 12′de gerçekleşeceği yazıyordu.

İstanbul İl Kongresi‘ndeki ilk kongrenin toplanma saati ise sabah 9…

Çoğunluk sağlanamazsa saat 10′da yapılacak.

 

*

 

Dikkat ederseniz…

Bursa kongresinde ilk ve ikinci kongre arasında 2 saat fark var ama İstanbul il kongresinde sadece 1 saat görünüyor.

Neden olabilir bu?

Yoksa;

Bursalı CHP’liler, o gece sabaha kadar kulis yapmaktan, partiyi iktidara taşıyacak il yönetim listeleri hazırlamaktan, muhalif isimleri çizmekten yorgun düşer, o saatte uyanamayıp kongreye gelemez diye mi düşünüldü?

Benim tahminim daha iyiniyetli…

Bursa’da oy kulanacak CHP’li sayısı İstanbul’a göre daha az, o yüzdendir muhtemelen…

 

*

 

Yalnız, CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın, yine farkını, siyasi tecrübesini konuşturmuş…

Gündem maddeleri arasına eklettiği üç önemli raporu, seçimlere geçilmeden önce okutturup oylattıracak…

Biri, İstanbul 2019 Raporu…

İkincisi, Kentsel Dönüşüm Raporu…

Üçüncüsü ise;

Örgütlenme Modeli Raporu…

 

*

 

Bursa İl Başkanlığı‘nın kongresindeki gündem maddeleri arasında hiç buna benzer Bursa’ya ve partiye yönelik raporlar göremedim…

Döneme ait çalışma ve hesap raporunun dışında özel hazırlanmış, kongrede partililere sunulacak bir rapor yoktu ilanda…

Yine de günahını almayalım İl Başkanlığı’nın…

Belki kongrenin dilek ve temenniler bölümüne saklamış olabilirler.

 

Bursaray’da unutulan çocuk!

 

Gözümle görmesem inanmazdım ama bizzat Bursaray’da tanık oldum.

Cumalıkızık istasyonunda, iki genç kadın indi vagondan…

Konuşmalarından Suriyeli oldukları anlaşılıyordu.

Tam Bursaray yeniden hareket etmek üzereydi ki, ağlamayla karışık bir çocuk feryadı duyduk…

5-6 yaşlarında bir erkek çocuğu, korkuyla kapıyı yumruklamaya başladı…

Derken, çığlık üzerine inen kadınlardan biri geri dönüp, kapının açma butonuna basmaya başladı panikle…

Neyse ki, durumu farkeden vatman, treni durdurup kapıları açtı…

Çocukla annesinin birbirine bir sarılışı vardı ki, izlerken gözleriniz dolar!

Az kalsın annenin çocuğunu vagonda bilerek bıraktığına dair şüphelenecektik.

 

Yıldız’lık kitap!

 

AK Parti Nilüfer ilçe eski Başkanı Alpaslan Yıldız, sağ olsun, bize de imzaladı, “Bir Milli İrade Realitesi” adlı kitabını…

Görsel belgesel niteliğindeki çalışmasının, bir siyasi parti ya da seçim propogandası taşımadığını özellikle vurguladı Yıldız…

Ve amacını şu sözlerle özetledi:

“Milli irade anlayışının özünü ve bu anlayışın günümüzde “Erdoğan-Millet bütünleşmesi” haline dönüşümünü, milletimizin duygularıyla anlatmak istedim.”

Alpaslan Bey‘in şimdi en büyük arzusu, bu kitabını Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bizzat kendi elleriyle sunarak diğer kitap projeleri için moral depolamak!

Kutluyorum…