Masaj yapanını çok görmüştüm ama bu çok başka…
Japonlar öyle bir koltuk üretmiş ki, koltuk değil mübarek seyyar hastane!
Oturanın kilosunu, tansiyonunu, ateşini ölçüyor, kalp ve damarları kontrol ediyormuş…
Bununla da kalmıyor, elde ettiği verileri, koltuğa oturan kişinin doktoruyla paylaşıyor.
Yakında, oturduğu yerden idrar ve kan tahlili yapan versiyonu da çıkar bunun…
*
Bu koltukların kimler için üretildiği belirtilmemiş…
Muhtemelen sağlık konusunda hassas, hatta takıntılı kişilere yönelik yapılmıştır.
Belki de, çok çalışmaktan doktora gitmeye bile vakti olmayanları düşünmüş olabilirler…
Haberi okurken geldi aklıma…
Keşke bu akıllı koltuklardan TBMM‘ye de alınsa…
Sabahlara kadar çalışan milletvekillerimiz de, koltuklarında sağlıklı otursalar!
*
Yalnız, bu akıllı koltuklar, vekillerin sağlık bilgilerini doktoru yerine yanlışlıkla parti genel başkanlarıyla paylaşırsa sıkıntı olabilir…
Neden mi?
Siyasi parti liderleri, koltuklardan gelen verilere bakarak vekillerin siyasi geleceklerini belirleyebilirler.
Meclis ve Genel Merkez koridorlarında şöyle diyaloglar yaşanabilir:
– Sayın Vekilim, sen kilo mu aldın?
– Hayır Genel Başkanım, göbek değil o, gazım var biraz…
– Koltuğun öyle demiyor ama…
– Seçim bölgesini dolaşmaktan koltuğa oturduğumuz mu var efendim? İnanmayın siz ona!
– Tansiyonunda da iniş-çıkışlar var. Kalp ritmini de beğenmedim…
– Ee normal Genel Başkanım, malum önümüz seçim!
– Demek ateşin de ondan yüksek görünüyor!
– O da bişi mi? Bir daha seçilemezsem asıl o zaman yanacağım…
– Sana koltuk çıkalım o halde… Bir anjiyo yaptıralım seçim öncesi!
– Niye efendim? Durumum çok mu kritik?
– Ne olur ne olmaz, biz önlemimizi alalım, aday listesine giremezsen vebalin üzerimizde kalmasın!
– !!!!!!?????
Aksakallı gazeteci!
Türkçeye giren yabancı sözcüklere karşı savaş açan Türk Dil Kurumu, bu kelimelere bulduğu karşılıkları açıklıyor zaman zaman…
İşte onlardan ilginç bazı örnekler:
bypass – köprüleme, gurme – tatbilir, migren- yarım baş ağrısı, navigasyon- yolbul, panik – ürkü, terör – yıldırı, tribün – sekilik, voleybol – uçan top, zapping – geçgeç…
Bunların kaçını günlük hayatımızda kullanabiliriz bilemiyorum fakat içlerinde en çok ‘duayen’ sözcüğüne bulduğu ‘aksakallı’ karşılığını sevdim…
Bundan böyle bana çekinmeden, “aksakallı gazeteci!” diyebilirsiniz…
Hiç sakıncası yok!
İl Yönetimine çilek transfer şart!
Yeni atanan AK Parti Bursa İl Yönetimini nasıl bulduklarını sordum, yakaladığım partililere…
Ne mi dediler?
İşte o yorumlardan bazıları:
* Hepsi pırıl pırıl yıpranmamış arkadaşlar! Genel Merkez çok isabetli karar vermiş…
* Liste fena değil hizmet odaklı ama kadroyu sürükleyecek çilek isimler de olsaydı daha iyi olurdu!
* Çoğunu ne teşkilat tanıyor, ne kamuoyu ne de medya, bu avantaj yarın seçimlerde dezavantaja da dönüşebilir.
* İl Başkanı Ayhan Bey’in bu kadroyla 2019 seçimlerinde işi zor, ara transferde yani il kongresinde takviye şart!
Vana…
Barzani’nin petrol vanası bizim elimizdeymiş…
Acaba ipi kimlerin elinde?