Şehir içinde AVM’ler, her sokak başında büyük büyük marketler açıldı, bakkallar bitti deniliyor…
Oysa, Bursa Bakkallar Esnaf Odası Başkanı M.Nuri Örs‘ün verdiği rakamlar, tam aksini gösteriyor…
2010 yılında göreve geldiğinde Odası’ndaki kayıtlı üye sayısı 1962′ymiş Başkan Örs‘ün, şu an itibariyle kayıtlı aktif üyesi sayısı ise 2653!
“Bakkallık ölmez!” diyen Başkan‘a, kara kaplı veresiye defterlerinin durumunu sordum…
“O maalesef Sarı Çizmeli Mehmet Ağa ile birlikte sizlere ömür!” dedi gülerek…
*
Dün ziyaretimize gelen Bakkallar Odası Başkanı, dertli mi dertliydi…
Özellikle iki konu vardı ki anlattığı, bence AVM ve süper marketler sorunundan daha önemli…
Bursa’da Suriyeliler tarafından çalıştırılan tam 403 bakkal dükkanı varmış ve bunun sadece 17’si ruhsatlı!
Diğerlerinin hepsi kayıt dışı!
“Biz Suriyelilerin ülkemize gelmesine, yaşamasına, devletimizin bu konudaki politikasına asla karşı değiliz” vurgusunu yapıyor Başkan Örs ve ekliyor:
“Bizim karşı olduğumuz denetimsizlik! Yerel yönetimlerin bu konudaki vurdum duymazlığına karşıyız. O bakkalların çoğunda kaçak sigara satılıyor. Nereden geldiği belli değil. Bölücü terör örgütünden almadıkları ne malum! Ülkemize verdiği ekonomik zararından geçtik, insanımız sağlığına, terörle mücadelemize verdiği zarar daha büyük!”
*
Başkan Örs’ün ikinci dikkat çektiği diğer sorun da vahim!
Suriyelilerin işlettiklerinin dışında ayrıca 300 civarında da tütün bakkalı açılmış Bursa’da…
Evet yanlış duymadınız, açık tütün ve sigara satılıyormuş buralarda…
TAPDK‘dan izinli açılıyorlarmış ama sattıkları ürünlerin çoğunda TAPDK bandrolu yokmuş…
Dışarıdan getirdikleri tütünleri mahallelerde para karşılığı kadınlara sigara olarak sardırıyorlarmış…
Nuri Başkan‘ın sorusu ürkütücü…
Diyor ki;
“Kadınlara sardırılan sigaraların tütününe, bağımlılık yapsın diye ya esrar, eroin, bonzai karıştırıyorlarsa?”
Allah korusun!
Bakkallar Odası Başkanı’nın dikkat çektiği bu toplumsal sorunlara kayıtsız kalınmamalı!
Yanlış şehir Bursa!
17 Ağustos Marmara Depremi’nin yıldönümü nedeniyle, Nilüfer Belediyesi’nin öncülüğünde bir panel yapıldı dün…
Panelin adı;
“Depremin büyüklüğü önemli değil, kentler depreme hazır mı?”
Konuşmacılar arasında bulunan İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cenk Yaltırak deprem korkum üzerine üzerine tuz biber ekti…
Ne mi dedi?
“Bursa tarihsel olarak yanlış yere kurulmuş bir kent. Osmanlı kurulduğu zaman askeri ve stratejik olarak doğru yerdeydi ama doğa bilimleri açısından kent yapılmayacak tek yerdir Türkiye’de!”
Peki ne yapacağız Hocam?
Fayları başka bir yere taşıyamayacağımıza göre, şehri mi taşıyalım başka yere?
Hibrit çim…
BBB Stadyumu zeminine hibrit çim ekimi çalışmaları tüm hızıyla sürüyor.
Fakat, Cumartesi günkü Antalyaspor maçına kadar yetişmesi zor görünüyormuş…
Yarı sahaya kadar ancak yapılacak, sahanın diğer yarısı da maçtan sonraya kalacak gibi…
Transferi son dakikaya bırakır…
Çim ekimini son dakikaya bırakır…
Ligde kalma şansını son dakikaya bırakır…
Timsahın kafasının montesini son dakikaya bırakır…
Bursaspor taraftarı boşuna demiyor, gerçekten de adı aşk bu eziyetin!