Partisiyle ilgili güzel şeyler söyleyince, “AK Parti vicdanının sesi!”…
Biraz özeleştiri yapınca, “Ondaki vicdan değil ayakkabı köselesi!”…
Sussa hiç konuşmadan yapsa siyasetini, bu defa da kendi vicdanına söz geçiremiyordu…
Vesselam;
Eski Başbakan Yardımcısı ve bir dönem de Bursa milletvekilliği yapan Bülent Arınç, zor bir siyasetçiydi…
*
Hafta sonu konuk olduğu bir TV kanalında, yine gündem yaratan açıklamalarda bulundu Arınç…
Artık emekli bir siyasetçi olmasına rağmen, o programdaki bazı sözlerinden nem kapanlar oldu.
Bakanlığı döneminde sorumlu olduğu TRT ve Anadolu Ajansı dahil iktidara yakın tüm medya kuruluşlarında kendisine ambargo uygulandığına dair itirafı çok acıydı…
Gerçi, Bursa’da katıldığı programlarında, TRT ve Anadolu Ajansı’nın elemanlarını görüyordum ama demek ki öylesine çekip, not alıyorlarmış söylediklerini…
Gelmeseler biliyorlar tabii, ülkede basın özgürlüğü konusuna da dalabilir Bülent Bey!
*
O canlı yayında söylediği “Birilerine olan sevgimi biraz kaybetmiş olabilirim” sözü de dokunmuş partililere…
Günlerdir aralarında tartışıyorlarmış…
Acaba, sevgisi kime azaldı?
Hemen kötüye yormayın, boşuna günahını almayın!
Ben azbuçuk tahmin ediyorum Bülent Bey‘in sevgisinin kime azaldığını…
AK gazeteci Necmi İnce olabilir bu!
Çünkü;
Son zamanlarda katıldığı basın toplantılarında, Necmi kardeşim de eskisi gibi sorular sormaz olmuştu kendisine…
*
Yeni bir parti kuracaklarına dair iddialara ilişkin sözleri de, sanki bir yerlere mesaj niteliğindeydi Bülent Bey‘in…
“Biz çakma değil gerçek AK Partiliyiz ama sabrımızı da imtihan etmesinler” dedi…
Ederlerse ne olur?
Kuruverir VİP’i…
Yani, Vicdani İtiraflar Partisi‘ni!
Ampül, yüksek voltaj kurbanı olur!
Eski siyasetçiden seçim havası…
ANAVATAN Partisi‘nin yerelde ve genelde iktidar olduğu dönemin en renkli siyasetçilerindendi Bener Özcan…
Siyasetten koptuktan sonra “Benden bu kadar! Memleketi biraz da başkaları kurtarsın! Dünyaya bir daha mı geleceğim?” dedi ve kendini yurtdışı ağırlıklı gezilere vurdu…
Dün, Bener Bey‘le bir süpermarkette karşılaştık…
Ayaküstü sohbet ettik biraz…
Konu, 1 Kasım erken seçimlerine gelince patlattı yine esprisini:
“Ortada bir seçim havası var mı ki, sonuçlarıyla ilgili tahmin yapayım? Bizim ilçe delege seçimlerimiz bile bu seçimlerden daha hareketli ve heyecanlı geçiyordu!”
Seçim tansiyonu!
Gelmişken bir de tansiyonunu ölçürdü.
Aldığım duyuma göre, Bakan Müezzioğlu’nun tansiyonu normal de İl Başkanı Cemalettin Torun’unki biraz yüksek çıkmış…
Torun, bu yüksekliği seçim stresine bağlayınca, Bakan espriyle takılmış:
“2 Kasım sabahı tansiyonun düzelmezse, ara beni, tanıdık doktor arkadaşlarımız var!”