Olay Gazetesi Bursa

Annelerin en doğal savunma silahı, terliksavar!

Haber tam bizim ülkemize özgü… Denizli’li Şenay Güzel, kendisiyle tartışan oğlu Hasan‘a sinirleniyor ve ayağındaki naylon terliği çıkarıp atıyor… Vay sen misin atan?   *   Terlik isabet etmese de hayırsız evlat, gidiyor karakola, “Annem bana terlikle saldırdı” diyerek şikayetçi oluyor. Demek ki, polislerin yoğun veya dalgınlığına denk gelmiş… “Dalga mı geçiyorsun sen bizimle kardeşim! […]

Haber tam bizim ülkemize özgü…

Denizli’li Şenay Güzel, kendisiyle tartışan oğlu Hasan‘a sinirleniyor ve ayağındaki naylon terliği çıkarıp atıyor…

Vay sen misin atan?

 

*

 

Terlik isabet etmese de hayırsız evlat, gidiyor karakola, “Annem bana terlikle saldırdı” diyerek şikayetçi oluyor.

Demek ki, polislerin yoğun veya dalgınlığına denk gelmiş…

Dalga mı geçiyorsun sen bizimle kardeşim! Böyle şikayet mi olur? Anne babanın vurduğu yerde gül biter! Annesinin terliğini yemeden büyüyen evlat mı var? Dua et terlik atmış, süpürge koçanıyla da kovalayabilirdi! Git özür dile ve o terliği giydiği ayaklarının altını öp, cennet onların ayakları altında!” diye nasihat etmek yerine, hayırsız evladın şikayetini ciddiye alıp, durumu savcılığa intikal ettirmişler.

 

*

 

Cumhuriyet savcısı da aynı ciddiyetle bakmış olaya…

Ve, Şenay Hanım‘ın fırlattığı naylon terliği ‘silah’ sayarak, oğlunu kasten basit yaralamaya teşebbüsten 2,5 yıl hapis istemiyle dava açmış…

Savcı ne yapsın?

TCK’nın 6.maddesine göre, “Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler” tanımına giriyormuş terlik.

Medyaya elinde attığı o naylon terliğin tekiyle poz veren anne Şenay Güzel‘in şaşkınlığı yüzünden ve sözlerinden belli oluyordu:

Terliğin silah olduğunu bilseydim atmazdım!”

 

*

 

Oysa annelerin en doğal en masum savunma silahıdır…

Evlada laf anlatamadığı, en çaresiz kaldığı anlarda…

Daha fazla üzülmemek ve kırılmamak için başvurur ona!

Terliğini eline alması, evladın artık sabır ve saygı sınırını aştığının işaretidir!

Atarken de içinden dua eder analar, “inşallah bir yerine gelmez!” diye…

Çünkü, evladının canı yanarsa, anaların yüreği kanar!

O yüzden isabet ettirme ihtimalleri çok zayıftır.

Atılan terliği iyi saklasın o hayırsız evlat, yarın annesi öldüğünde diğer tekini de çok arayacak!

Koklamak için!

 

Fatih Ağa!

 

Fatih Terim, A Milli Futbol Takımı‘nın Kosova ile yapacağı maç kadrosunda yine sürpriz yaptı!

Daha önce çağırmadığı için eleştirildiği futbolcuların hepsini yeniden çağırdı.

Haliyle futbolseverlerin kafası karıştı…

O meşhur ‘ağa ile maraba’ fıkrasıyla durumu özetleyenler var!

Eh haksız da sayılmazlar…

Fatih Hoca, ‘milli takım ilkeleri, prim değil karakter, yenilenme, gençleştirme” gibi öyle büyük ve havalı laflar etmişti ki, her futbolsever gibi ben de bir daha Arda, Burak ve Selçuk milli formayı asla giyemezler diye düşünüyordum.

 

Bu derneğe define haritası olmayan giremez!

 

Bir onların yoktu dernekleri, sonunda kurdular…

Kimler mi?

Defineciler!

Asıl mesleği saatçilik olan defineci Avni Kuş‘un başkanlığında kurulan Bursa Defineciler ve Madenciler Araştırma Derneği‘ne yurt içinden üyelik talepleri yağıyormuş.

Fakat, üyelik için aranan en önemli şartlardan biri, hayal gücü ve harita bilgisi yüksek olacak başvuran definecinin…

Bir de, bugüne kadar yaptığı define kazılarından hayal kırıklığı ile ayrılmışlara öncelik veriliyormuş.

O dernekte, kimbilir ne harika define hikayeleri anlatılır…

Dernek binasının altını kazmasınlar da!