Geçen hafta başında Nilüfer Belediye Meclisi toplantısında;
Başkan Mustafa Bozbey‘in 2015 yılı faaliyet raporu görüşülürken, AK Parti Nilüfer İlçe Başkanı ve aynı zamanda Belediye Meclis Üyesi ve Grup Sözcüsü Celil Çolak, söz alarak çıktı kürsüye…
Ve tam bir saate yakın CHP’li Nilüfer Belediyesi’nin faaliyet raporuna yönelik, ağır eleştirilerde bulundu.
Sert cümlelerle yüklendi Başkan Bozbey’e!
*
Buraya kadar her şey normaldi Meclis’te…
Klasik iktidar-muhalefet çekişmesine sahne oluyordu…
Ne var ki;
Ne zaman konuşmalar bitti, oylamaya geçildi, işte o an, siyasette her daim görmek istediğimiz güzel bir sahneye tanık oldu, izleyenler…
AK Parti Grubu az önce eleştirdikleri faaliyet raporuna, CHP’li meclis üyeleriyle ile birlikte ‘evet’ oyu verdi!
Onayladılar oybirliği ile!
*
CHP’liler şaşkın…
AK Partililer ise duble şaşkındılar!
Şaşkınlıkları geçer geçmez, aralarında imza toplayıp “biz yanlışlıkla evet dedik, red verecektik, lütfen kararı düzeltin” gibilerinden bir dilekçeyle itiraz etseler de, iş işten geçti.
Başkan Çolak, oylamadaki dalgınlığı, ertesi gün Ahmet Emin Yılmaz Abimizin köşesinde ‘iş kazası‘na benzetmişti!
Benzetme güzel de…
İş kazası geçirenler genelde mamulen emekli ediliyorlar, bu durum ya siyasette de uygulanırsa?
*
Laf aramızda;
AK Partililer ‘iş kazası’ diyorlar ama, CHP’liler bunu daha farklı yorumluyorlar…
Aralarında en çok da “heykelin ahı’ esprisini yapıyorlar…
Diyorlar ki;
“AK Parti Nilüfer’deki arkadaşların, oylama sırasında muhtemelen akılları, Üçevler’de 5 yıl önce dikilen Adem ile Havva heykelindeydi! Toplumun ahlak kurallarına aykırı, bu müstehcen heykeli bugüne kadar nasıl fark etmediklerini, nasıl kaldıracaklarını düşünüyorlardı herhalde!”
Cumhuriyet Çarşısı’nın kapı numaralarına ne oldu?
Büyükşehir Belediyesi, kente estetik kazandırmak, tabela ve klima kirliliğine son vermek amacıyla, ön cephe yenileme çalışmaları başlatmıştı.
İlk uygulamayı da Cumhuriyet Caddesi‘nde yaptı.
Görsel açıdan güzel de oldu, örnek de…
Firmaların tabelaları hepsi bir örnek asıldı…
Klimalar gizlendi…
Fakat dün Cumhuriyet Caddesi‘nden geçerken, bir eksiklik gözüme çarptı projede…
Kapı numaraları yoktu dükkan ve işyerlerinin!
Baştan sona yürüdüm, hiçbirinde göremeyince oradaki birkaç esnafa sordum…
“Vallah biz de bekliyoruz kapı numaralarımızı… Cephe yenileme sırasında söktüler, bir daha takılmadı! Postacı ve kargocular bizi bulmakta, biz müşteriye adres tarifinde çok zorlanıyoruz” dediler…
Bursa yeşilinin başı sağ olsun!
Paşa Çiftliği sahiplerinden Ali Muhittin Dinçsoy, her yıl ahududu mevsiminde davet ederdi çiftliğine, Bursa medyasında sevdiği, saydığı bazı isimleri…
Tamamı çiftliğinde yetişmiş organik ürünlerden kurdurduğu masada hem yemek yer hem de Bursa üzerine sohbet ederdik.
İnanılmaz derecede kibar, entelektüel tam bir Bursa beyefendisiydi.
Çiftliği korumak adına, aile içinde ve bürokraside verdiği mücadeleyi anlatırken takılırdım, “Sizin hayatınız tam bir roman” diye…
“Hepsini anlatsam, ne kalem kağıt yeter ne zaman” derdi gülerek…
Ciddi sağlık problemleri yaşamaya başlayınca, davetlerini de kesmişti.
Ölümüne üzüldüm.
Allah’tan rahmet diliyorum.