Milletvekili olmak için yola çıktıysan, aday adaylığı dosyası alıp bağışta bulunmakla iş bitmiyor…
Asıl iş, dosyayı partiye verdikten sonra başlıyor.
İşin en zor kısmı, afiş ve poster için fotoğraf çekimidir…
Aday adayı, öyle bir poz vermeli ki, hem partililerin gönlüne girmeli, hem de vekil aday listesine kafadan girmeli!
Peki nasıl başaracak bunu?
İşte fotoğraf çekiminde dikkat etmeleri gereken hassas noktalar…
*
İşaret parmağınızı boşluğa doğru uzatan pozlardan kesinlikle kaçının…
Temayül veya önseçimde oy kullanacak partililer, bu pozu hiç sevmezler…
“Kurnaz, bize kuşlara baktırıp, kendisini aday listeye yazdıracak aklısıra, yer miyiz bu numarayı?” diyebilirler.
Bir el cepte, diğer eliyle ceketinin düğmesini saygıyla bağlıyor pozu da samimi gelmiyor partililere…
“Bak bak göbeğini saklıyor bizden!” kuşkusu yaratıyor…
Hele iki eliniz birden cebinizde pozu sakın vermeyin…
Cebinizde akrep var izlenimi yaratırsınız, önseçim ya da temayül sandığında çakılırsınız!
*
Elleriniz göğsünüzde bağlanmış pozlar da çok rutin oldu…
Partililer, “Bu kısmetini kendi bağlamış, bir de bizden oy istiyor” yorumu yapabilirler…
Bir de, yandan bakan poz vardır…
Artistik bir pozdur ama partililer hoşlaşmaz kendisine yan bakandan…
“Bugün yan bakan, yarın milletvekili, bakan olursa, kimbilir nasıl bakar?” diyebilirler…
İki elini açarak sözde partilileri kucaklıyormuş mesajı veren pozu da tavsiye etmem…
Partililerin çoğu bu pozu yanlış anlıyor, “Bunun işi Allah’a kalmış, baksana açmış ellerini dua ediyor” şeklinde yorumluyorlar.
Sabah’ın kurası!
Ziraat Türkiye Kupası‘nın çeyrek ve yarı final karşılaşmalarının kura çekimi yapıldı dün…
Fakat Sabah Gazetesi’ni kutluyorum, kurayı önceden birebir tahmin eden tek gazete oldu!
Kuraya seribaşı olarak katılan Bursaspor, Fenerbahçe, Galatasaray ve Sivasspor’a çıkacak muhtemel rakiplerini aynen yazmışlar…
İnanmayan gazetenin dünkü sayfasına bakabilir!
Ne de olsa kupa maçlarının TV yayın haklarına sahip yayıncı kuruluşla aynı bünyedeler…
Reyting açısından, Allah gönüllerine göre verdi!
Fenerbahçe-Galatasaray kupa finali şimdiden hayırlı olsun!
Söylem değil eylem zamanı
Okuluna siyahlar giyerek giden lise öğrencisi kızımın, sabah annesine söylediği şu sözler yüreğime işledi:
“Özgecan olayından beri, okula gidip gelirken yolda gördüğüm tüm erkekler birer tecavüzcü gibi görünmeye başladı gözüme! Otobüse, Bursaray’a binmeye korkar oldum!”
Bir erkek olarak utandığım en kötü andı!
Mersin’deki o vahşetin genç kızlarımızda yaşattığı travmaya bakar mısınız?
Nasıl bir ülkede, nasıl bir dünyada yaşadıklarını sorgular hali geldiler…
“Bugün Özgecan, yarın hangi can?” sorusu yankılanıyor yüreklerinde…
Devlet tüm kurum ve kuruluşlarıyla, medyalar, sivil toplum örgütleri, kadına, çocuklara yönelik şiddet ve adli olaylarının üzerine kararlılıkla gitmeli…
Cilalı söylemleri, siyasi ideolojileri bir yana bırakıp, kalıcı çözümler üretmeli…
Bu tür olayları yapanın yanına kar kalmadığı düşüncesi vicdanlara da, zihinlere de yerleşmeli!
Yoksa, çocuklarımızı değil okula, bakkala bile gönderemez hale geleceğiz!