AK Parti Bursa milletvekillerinden İsmet Su, telefonda takıldı:
“Müsaitsen bir çayını içmeye ve Medyada Görünme dersimdeki notumu yükseltmeye geliyorum!”
Az sonra da çıktı geldi.
Biraz yerel ve genel siyaset, çokca da hayata dair sohbet ettik.
Anlattığı güzel bir anekdot vardı ki, paylaşmadan duramam…
*
Ramazan ayında, bir ilçede iftara davet ediliyor İsmet Bey…
Yanında bir partili ile birlikte gidiyorlar.
Fakat, bakarlar ki iftar saatine daha vakit var, manzaralı bir köy yolunun üzerinde mola verirler…
O sırada, traktörüyle tarlasından dönen 30’lu yaşlardaki bir köylü yanaşır yanlarına…
Seslenir:
“De bakayım ne bekliyorsunuz burada?”
“İftar saatini!”
“Kandırmayın beni, var sizin bir niyetiniz! Ne iş yaparsınız siz?”
“Serbest meslek erbabıyız!”
*
Köylü vatandaş, daha da meraklanır, traktöründen inip, sohbeti koyulaştırırlar.
AK Parti milletvekili olduğunu gizleyerek, sorar köylüye:
“Hükümetten memnun musun?”
“Memnun olduğum tarafları da var, olmadığım tarafları da!”
“Nelerinden memnun değilsin anlat hele!”
“Tarım politikasından yana bazı şikayetlerim var… Bir de Tayyip Bey’in en az 3 çocuk istemesine bozuluyorum…”
“Tarım konusunu sahura kadar konuşsak yetmez ama 3 çocuktaki amacı gel kısaca özetleyeyim sana…”
*
Özetliyor da, esprili bir dille milletvekili Su...
Dinledikçe köylü vatandaşın heyecanı yükseliyor, gözleri parlıyor, sonunda sarılıyor vekile:
“Hay ağzına sağlık! Ben niye düşünemedim böyle!”
Ayrılırken, İsmet Bey kartvizitini veriyor…
Verirken de espriyle sesleniyor:
“Çocukları üçlemeden arama beni!”
Konuştuğu kişinin milletvekili olduğunu kartvizitini görünce anlayan köylü vatandaş, sözünü tutuyor ve üç ay sonra arıyor:
“Müjde vekilim müjde! Üçüncü bebek yolda!”
Milletvekili Su, habere çok seviniyor, tebrik ediyor:
“Tarım konusunu da konuşabiliriz artık!”
Gülümseyin Nilüfer’desiniz!
İlçede yaşanan at eti skandalına dikkat çektiğim, dünkü yazımın esprili başlığına takılanlar, hatta alınanlar, hakaret gibi görenler olmuş.
Üzüldüm.
Oysa yazarken hiç de öyle ardniyetli düşünceler içinde değildim…
Ben de Nilüfer’de yaşayan biriyim!
Tepkileri saygıyla karşılıyorum…
Sosyal medyada paylaşılan ve gülüp geçilen bir espriye gösterilen bu tepkiyi; o at etini satanlara, çekinmeden kullananlara ve hala kullananları açıklamayıp da bütün işletmeleri zan altında bırakanlara da gösterebilsek keşke!
Kaymaklı uçuş!
THY, Yenişehir Havaalanı’ndan yeniden seferler başlatacakmış…
Ne yapsak ilgi çekmiyor bu havaalanı…
Büyükşehir Belediyesi, Bursa’dan özel otobüs servisi koydu, yine ilgi görmedi.
Millet, İstanbul’dan uçmayı tercih ediyor nedense…
Acaba, havayolu firmaları yolcu çekmek için şöyle kampanya yapsa tutar mı?
Yenişehir Havaalanı’ndan uçmayı tercih eden yolculara, ilçenin meşhur ürünlerinden hediye edilse…
Örneğin;
Manda kaymağı verilse!
Kampanyanın sloganı da hazır:
“Uçmak sizden, kaymak bizden!”
Kaymağı beğenmeyene biber de ikram edilebilir…
Yenişehir’in acı biberi de fena değildir.
DUVAR
Attım çaydan şekeri, sofradan tuzu, rakıdan buzu…
Yaşıyorum kuzu kuzu…