Olay Gazetesi Bursa

2017 yılında bol bol moraracağız!

Yazımın başlığına hafiften bozulacak, hatta karamsarlığa kapılacaksınız… Ve içinizden yüzüme karşı diyeceksiniz ki: “Aşk olsun Selo! Daha yeni yıla girmeden verdiğin şu müjdeye bak! Yetmedi mi 2016’da morardığımız…”   *   Haklısınız, 2016 kötü bir yıldı… Savaşlar, kanlı terör saldırıları, göçmen sorunları, doğal afetler, felaketler, ekonomik ve siyasi krizler, darbe girişimleri, yaşamadığımız uğursuzluk, acı kalmadı… […]

Yazımın başlığına hafiften bozulacak, hatta karamsarlığa kapılacaksınız…

Ve içinizden yüzüme karşı diyeceksiniz ki:

“Aşk olsun Selo! Daha yeni yıla girmeden verdiğin şu müjdeye bak! Yetmedi mi 2016’da morardığımız…”

 

*

 

Haklısınız, 2016 kötü bir yıldı…

Savaşlar, kanlı terör saldırıları, göçmen sorunları, doğal afetler, felaketler, ekonomik ve siyasi krizler, darbe girişimleri, yaşamadığımız uğursuzluk, acı kalmadı…

Mor değil mor ötesi hatta kapkara bir yıl olarak geçti tarihe 2016…

Unutulmayacak da!

Bu yılı yaşayanlara da özellikle ülkemizde 2016 kuşağı denilecek yıllar sonra!

Yarı gazi gözüyle bakılacaklar!

 

*

 

Peki, 2017′de niye mi moraracağız?

Sağlığımız için!

Amerikalı ünlü süpermarket zincirine bağlı gıda uzmanlarının öngörüsüne göre; 2017 yılında dünyadaki manav rafları, marketlerin meyve sebze reyonları mor renge bürünecekmiş!

Mor karnabahar, mor kuşkonmaz, mor patates, mor mısır gibi koyu renkli meyve sebze ve tahıllar, daha çok tercih edilecekmiş insanlar tarafından…

 

*

 

Mor ve ona yakın renkli ürünlerin içinde bulunan antosiyaninlerin faydaları saymakla bitmiyormuş…

Kanserle savaşıyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor…

Çağımızın hastalığı obezitenin en acımasız düşmanı, ayrıca akıl ve kalp sağlığına birebir…

Bu kadar faydası olan ürünler yenmez mi?

Biz moraracağımıza, hastalıklar, vücudumuzdaki mikroplar morarsın!

Yemesine yeriz bol bol da yeter ki, mor ürünlerin üzerindeki fiyat etiketlerini görünce cüzdanlar morarmasın!

“Geçti morun pazarı, sür pazar arabasını acil servise” durumu olmasın!

  

Yok böyle bir dernekçilik!

 

İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı verilerine göre ülkemizde aktif olarak çalışan 110 bin dernek varmış.

Üç kişi bir araya geliyor, turşu kurar gibi kuruyor derneği!

Bursa’daki sayı kaç acaba?

Kamu yararına kurulan bu dernekler arasında öyleleri var ki fıkra gibi!

İşte onlardan bazıları:

Deve ve Deve Güreşlerini Sevenler Derneği

Tayland-Hint-Brezilya-Japon Horozunu Koruma ve Yaşatma Derneği

Saunayı Sevenler Derneği

Köyünü Özleyenler Derneği

Tavşan Seven Şoförler Derneği

Gülmeyin!

Bu dernek isimlerini ben uydurmadım. Dernekler Dairesi Başkanlığı açıkladı.

Ne dersiniz ben de kurayım mı bir Saç Tarama Özürlüleri Derneği?

Kapısına da yazarız, “Jölesiz ve taraksız girilmez!” diye…

Kısa zamanda federasyona dönmezsek kel olayım!

 

Klasik yılbaşı sözlüğü

 

PTT’ci : Yılbaşını evde pijama-terlik-televizyonla geçiren…

Ton balıkçı : Yılbaşı gecesi oynanan tombalada sürekli kazanan…

Noel babacı : Hediye vermeyi ve almayı seven…

Çamcı : Çam ağacı süsleyen…

Dansözsever : Yılbaşı gecesi ekrana çıkan dansözleri yan gözle izleyen…

Amortici : Yılbaşı biletine amorti çıkmasına büyük ikramiye çıkmış gibi sevinen…

Hindici : Yeni yıl zamlarını, vergilerini kara kara düşenen…

Kabakçı : Kabak tatlısı için yılbaşında yatıya giden…

Damarcı : Ekranda Orhan Gencebay, Müslüm Gürses, Ferdi Tayfur ve Bülent Ersoy’u izleyen…

Sodacı : Yılbaşı gecesi, yemeği, tatlıyı, çerezi, meyveyi fazla kaçıran…

Kahveci : Yılbaşı gecesi içki limitini aşan…   

 

Yeni Yılınız Kutlu Olsun

 

2017’den tek dileğim ve tek beklentim…

Gelenin gideni aratmadığı, sağlık, huzur, sevgi ve barış dolu bir yıl olsun!

Dünyayı döndüğüne pişman etmeyelim!