Tribünde değil sahada olmalıydım

Paris’te en az açılış maçı kadar ilgi vardı Türkiye-Hırvatistan karşılaşmasına… İngiltere-Rusya maçı öncesi yaşanan olaylardan sonra biraz endişe hakimdi ama Türk ve Hırvat taraftarlar neredeyse kol kola tribüne girerek kimseye fırsat vermediler…

Biletler mücadeleden 3 saat öncesine kadar 250 Euro’dan karaborsa da alıcı buldu, maçın başlamasına dakikalar kala 100 Euro’ya kadar düşmüştü.

Bir çok isim Milli Takım’ın gruptaki ilk maçına tanıklık etmek için Parc des Princes Stadı’ndaydı… Gözümüz hep “Bursa’dan gelen var mı” diye arayıştaydı…

Sercan Yıldrım’la karşılaştık; “Seyirci olarak tribünde değil Milli Takım kadrosunda yer almam ve sahada olmam lazımdı” diyerek üzüntüsünü dile getirdi. İnancını kaybetmiş değil, “Ay yıldızlı formayı bir kez daha giyeceğim, herkes görecek” diyerek de mesaj vermeyi unutmadı… Sercan, “Bursaspor’da kalacak mısın?” soruma ise, “Ben istiyorum. Başkanımızla önceki gün görüştüm. Onlar da aynı görüşte. Bakalım kısa sürede netleşir” cevabını verdi.

 

NİYE YOKTULAR?

 

Tabii, Hırvatlar’a yenilmemiz beklemediğimiz bir sonuçtu. En azından bir beraberlik gruptan çıkmamız için bize büyük avantaj sağlayacaktı… Maç sonrası Fatih Terim’in kadro tercihleri tartışılıyordu ki, bence de haklılık payı vardı. Eleme maçlarına damgasını vuran Volkan Şen ile son iki hazırlık maçında görev yapan ve çok formda olan Emre Mor’un yedek kalması şaşırtıcıydı. Hadi Emre bir nebze olsun tamam da Volkan gibi rakip savunmayı yıpratan bir ismin ilk 11’de olmayışı özellikle ilkyarıda Hırvatlar’a karşı mahkum oynamamıza neden oldu. Ve bir de Arda Turan’ın isteksizliği… Barcelona’da Rakitic’e formayı neden kaptırdığını şimdi anlamış olduk. Yola yenilgiyle başladık ama umudumuz devam ediyor… Bakalım bu kez de “Biz bitti demeden bitmeyecek mi?”