TFF, bir araştırma yapmış; ortaya da enteresan bir sonuç çıkmış… E-bilet’ten önce son 5 yılın ortalama taraftar sayısı ile bu sezonun 11 haftalık dilimi arasındaki taraftar sayısı arasındaki fark sadece 2454… Yani, rakamlar çok büyük bir kaçış olmadığını gösteriyor…
Passolig, çıktığı günden itibaren sürekli bir “Sorun” olarak futbol gündemindeki yerini aldı… Her maç öncesi ve sonrası, “Tribünler de büyük azalma oldu”, “Acaba fişleniyor muyuz?”, “Neden fazladan para veriyoruz?”, “Hani sorun çıkaranlar ceza alacaktı, hala kulüpler cezalandırılıyor” gibi onlarca soruyu tartışıyoruz ama henüz cevabını bulduğumuz olmadı.
Tabii, en büyük konu taraftar sayısının azalmasının başlıca sebebi olarak passolig gösteriliyor…
Şimdi biraz rakamlar üzerinden giderek, bunun doğru mu yoksa yanlış mı olduğuna bakalım…
Dün itibariyle Türkiye’de net passolig sahibi taraftar sayısı 1 milyon 615 bin 111… Bursaspor kartı alanların sayısı da 54 bin 571…
Türkiye Futbol Federasyonu, “Gerçekten tribünler de bir azalma var mı?” diyerek bir araştırma yapmış…
E-bilet sisteminden önceki son 5 yıl ile bu sezonun 11 haftasını incelemiş…
Bu sezonun 11 haftası baz alındığında ise, bir karşılaşmayı tribünden takip eden taraftar sayısı da 8 bin 446…
Aradaki fark, 2 bin 454…
Kısaca, aman aman bir düşüş yok… Peki, “e-biletten önce tribünler de daha fazla kalabalık oluşuyordu” diyenleriniz olabilir…
Burada ortaya, “Acaba o dönemde kayıt dışı biletler mi vardı?” sorusunu gündeme getiriyor… Çünkü, yukarıda rakamlar TFF’ye, kulüpler tarafından bildirilen net satış rakamları…
E-biletle birlikte “kayıt dışı” tamamen ortadan kalktığına göre, maçlara gelmeyenlerin çoğunluğu kim olabilir sizce?
Anlatmak istediğim e-bileti savunmak veya savunmamak değil, rakamlarla gelinen noktayı göstermek…
Batalla olmazsa bu olur mu?
Bursaspor’un eski yöneticilerinden Nuri Karaca aradı dün, “Adam Nagy’yi yazmışsınız. 50 yıldır futbol piyasasını takip ederim ben böyle futbolcu görmedim. Hemen Recep Başkanı aradım, -Kaçırma bu oyuncuyu- dedim. Gerçekten müthiş oynadı” dedi. Adam Nagy’yi, o maçı izleyen herkes beğenmiş. FİNAL’de de mailler geldi zaten…
Macaristan-Norveç maçını takip eden Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam ve Futbol Şube Sorumlusu Necmettin Kocaman’ın ilk hedefinde başka bir isim vardı. Sağlam ve Kocaman, Dzsudzsak’ın da önerisiyle Laszlo Kleinheisler için Macaristan’a gitti…
“Kime niyet, kime kısmet” derler ya, gözlerine Nagy çarptı yalnız ama ben 21 yaşındaki Laszlo Kleinheisler’i da izlemenizi tavsiye ederim. Bakarsınız Batalla’da bir problem yaşanır gelmez, alternatifi olur mu bakın, karar verin…
Son tarih 15 Aralık!
Transfer edilir veya edilmez ama Bursaspor’un takip ettiği isimleri hemen hemen her gün paylaşıyoruz… Ertuğrul Sağlam, yardımcıları, Olivier Chavanon, izleme komitesi sürekli oyuncu izliyor… Tabii, bunlar bir kulübün yapması gereken işler… Ayrıca, Bursaspor’un devre arasında da 2 oyuncudan fazla transfer yapacağını düşünmüyorum. Yalnız, gelecek adına bazı adımlar atılabilir; Eren Albayrak, Ömer Bayram, Ahmet Çalık, Güray Vural, Çağlar Söyüncü gibi…
Hep gelecekleri konuşmak olmaz. Bursaspor’un transfer yapabilmesi için, takımdan oyuncu da göndermesi gerekiyor… Yönetim, bununla ilgili teknik heyete 15 Aralık’a kadar süre vermiş. Hangi oyuncularla devam edilmeyecekse 15 Aralık’a kadar bildirilsin ki, en azından futbolculara da bu tebliğ edilsin düşüncesindeler.
Tabii, kupa maçları da şans bulamayanlar ya da topun ağzında olanlar için büyük fırsat. Bursaspor’da kalmayacaklarsa bile en azından piyasalarını artırabilirler.
Hemen gönderin!
Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali için düzenlenen törenin ardından Başkan Recep Bölükbaşı, yöneticiler Kemal Güler ve Ahmet Bozdemir’le Vakıfköy’ü gezdik… Futbolcuların kaldığı odaların bir bölümü düzenlenmiş, kalan kısımla ilgili, de Ahmet Bozdemir görevi üstlendi… Başkan Bölükbaşı’nın, Gençlik Geliştirme Sorumlusu Taygun Erdem’e söylediği bir cümle dikkatimi çekti, Vakıfköy’de konaklayan oyuncularla ilgili. Daha doğrusu konu, sözleşme uzatmak için anlaşma sağlanamayan Doğanay’dan açılmıştı, Bölükbaşı, Erdem’e aynen şu talimatı verdi: “Bizimle olmak istemeyen kimseye burada bakamayız. Bu kulüp yıllarca emek verecek sonra çekip gidecekler. Bunu kabul etmiyorum. Böyle düşünen varsa hemen gönderin.”
Vakıf işi kızışıyor!
Bursaspor Başkanı Recep Bölükbaşı, “Bursaspor Vakfı’nın başkanı kulüp başkanı olmalı” sözünden geri adım atmış değil… Fakat, benden özellikle şunu yazmamı istedi, “Doğru olanı budur ancak, Bursaspor’u çok seven, yerini ve parasını hazırlamış bir hayırsever –Ben okul yapımını üstleniyorum- derse başkanlığı ona bırakırız… Yoksa, zaten yönetim olarak Vakıf’la ilgili önemli projelerimiz var, başkası bir şey yapmayacaksa niye bırakalım.”
Spor Bilimleri’ne hareket geldi