Yakışan oldu…
Bursaspor kaybetseydi, yıllar geçse de insanların aklında acı bir tat bırakabilirdi…
Kazandı, Atatürk Stadı’na veda da güzel oldu…
..Ve yıllarca unutulmayacak bir anı daha çıktı… Son gol, Bursaspor altyapısında yetişen Bursalı bir oyuncuya nasip oldu, Sercan Yıldırım’a…
Bursaspor’un bu stadyumdaki ilk resmi golünü de, hafızanızda yer edinsin diye yazıyorum; 20 Ekim 1963’te 1-0 kazanılan Altındağ maçında Mustafa Güvenç (Koçero) atmış…
Yani, ilk ve son maçlar Bursaspor’un galibiyetleriyle sonuçlanmış oldu.
Tabii tribüne gelenler, giderken yanlarına bir anı almak istediler. İyi yaptılar, kötü yaptılar farklı görüşler çıkabilir ama dikkatimi çeken, anı diye sökülen o koltukların sokak ve caddelere bırakılmasıydı.
Madem aldınız, niye bıraktınız?
PROJE DEĞİL TRANSFER LAZIM
Dün Bursaspor’dan çok Mersin İdmanyurdu’nun alıcı gözle izledim… Çünkü, Mersin ekibi dağılmak üzere, Bursaspor’un da acilen transfer ihtiyacı var. Şu an genel kurul ve adaylar konuşuluyor ama fark edilmeyen veya fark edilmek istenmeyen bir durum var ortada… Bu takımın projeden önce transfer yapması gerekiyor ve çok fazla zaman da yok… Bursaspor, Mersin’i yendi ama umut verdiğini kim söyleyebilir. Mevcut yönetime güvenmiyorsanız; Hamza Hoca’nın garantörlüğünde transfer işi geç kalınmadan yapılabilir.
Mersin İdmanyurdu’ndan Welliton ve Eren Zorlu dikkatimi çeken isimlerdi. Hamza hoca ne düşünür bilmem ama Bursalı Sinan bile, sadece “Ağabeylik”, “Liderlik” yapsın diye alınır…
Siz ne dersiniz?
KENDİNİ İBRA ETTİRMEK İSTEMEYEN ÇIKAR MI?
Olağanüstü Genel Kurul öncesi kimlerin bu işe soyunacağının yanı sıra Recep Bölükbaşı yönetiminin ibra edilip edilmeyeceği de merak konusu… İbra ettirmeme yönünde büyük bir hareket var zaten…
Acaba sizce, ibra oylamasında mevcut yönetimden herhangi bir yönetici, Recep Bölükbaşı’nın yani kendisinin aleyhinde el kaldırır mı? Kısaca “Bizi ibra etmeyin” der mi? Bence genel kurul salonunu o esnada iyi gözlemleyin.