Haftalar sonra gelen 3 puan, başkanından, taraftarına kadar herkese derin bir “Oh” çektirdi…
Bu yönetime, teknik heyete, futbolculara biz de dahil herkes en ağır eleştirileri yaptık… Akil adamların toplantısında yaşananlar ise, Bursaspor’un geldiği son noktaydı… Kayserispor galibiyeti ise “Yeniden doğuşun” işaretidir umarım…
Kayseri galibiyetine, normal bir “3 puan” gözüyle bakmamalıyız… Zaten kimsenin de öyle baktığını düşünmüyorum…
Bunu neden söylüyorum;
“Bursasporluyum” diyen, o kulüpten ekmek yiyen, sempati duyan kim varsa, 9 haftadır kazanamamanının verdiği baskı, stres, panik, duygusal patlama ve daha aklınıza ne kadar insani tepki geliyorsa, hepsini o 90 dakikada iliklerine kadar hissettiği için…
Tabii, ligin altında “iştah” kabartan takımların heveslerinin kursaklarında kalmasını unutmayalım ki, önemli detaylardan biri de buydu…
GÜNE NASIL BAŞLADINIZ?
Başkanından, taraftarına tüm Bursasporlular, önceki akşam önce derin bir “oh”, aylar sonra da huzurlu bir uyku çekti. Güne de gülerek ve mutlu başladı…
Artık, bugünlere nasıl gelindiğinden çok, takımın bir an önce düzlüğe çıkması camianın birinci gündem maddesi olmalı…
Sonra herkes Mayıs’a odaklanabilir, hele hele aday olacaklar önlerini daha rahat görebilir…
Bu yönetime, teknik heyete, futbolculara biz de dahil herkes en ağır eleştirileri yaptık…
Akil adamların toplantısında yaşananlar ise, Bursaspor’un geldiği son noktaydı… Kayserispor galibiyeti ise “Yeniden doğuşun” işaretidir umarım…
HAFTALAR SONRA
MAÇIN TEKRARINI İZLEDİK
Maçtan sonra başkan Ali Ay’la konuştum; “Hep böyle olalım ki, bizim de iştahımız artsın, diğer sorunları çözmek için daha fazla gayret gösterelim” dedi…
Kulüpten birkaç antrenörle konuştum; “Taraftar keyif aldı, biz keyif aldık, futbolcular keyif aldı… Hepimizin istediği gibi bir Bursaspor vardı” diye konuştular…
Sabah yine kulüpten personelle karşılaştım; “Ne güzelmiş kazanmak… İnan içimizden tesislere gitmek gelmiyordu şimdi koşarak gitmek istiyoruz” ifadelerini kullandı…
Bir başkası, “Kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum” şeklinde duygularını paylaştı…
Gazeteci bir arkadaşım, “Haftalar sonra televizyondan maç tekrarını izledim. Bursaspor’un kazandığı bir maçın tekrarını sevinçle, gülerek takip ettim” dedi…
Muhakkak sizde buna benzer cümleleri kendi aranızda kurmuşsunuzdur…
Bursaspor kazanınca, tüm dertlenizi unutmuşsunuzdur…
ONDAN BEKLEDİĞİMİZ BU!
Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum; Delarge daha 5. dakikadan itibaren kenarda ısınmaya başladı… Neden diye sorduk; teknik heyetin bir taktiğiymiş… Kembo, ısrarla oynamak istemiş… Hoca da, “30 dakika sana süre, skoru yakalarsak Delarge’ı oyuna alacağım” demiş… Kembo, iyi oynayınca 90 dakika sahada kaldı… Uzatmada Agu’yla değişti… Fakat, Delarge herhalde hayatının en uzun ısınmasını yaşamıştır… 85 dakika neredeyse kenardaydı…
Yine, tribünler Bostock-Sow hamlesini beğenmeyip tepki göstermişti… Kenarda konuşulan aslında, Stancu-Sow değişikliğiymiş fakat Paul Le Guen, Boctock’un çıkacağını söylemiş…
Mustafa Er’in kulübeye girmesine en çok sevinenlerdenim… Hele bir ara kulübeden çıkıp Paul Le Guen’e bir şeyler anlatmaya çalıştığı görüntü sonrası “İşte bizim ondan beklediğimiz bu” dedim…
FANTAZİLERDEN UZAK DURUN!
Gelelim şimdi Osmanlı, aslında kalan tüm maçlara;
Başta Paul Le Guen ve Mustafa Er ile teknik ekipte kim varsa; işinize karışmak gibi olmasın ama Bursaspor’un sisteminin ne olduğunu Kayseri maçında hepimiz gördük… Artık, 3’lü savunma, orta sahadan sağ bek üretme, sol bekten ön libero yaratma, “Ben getirdim hep oynayacak” gibi fantazilere, adaletsizliklere sakın ola ki, girmeyin…
Ekong’un cezası bitiyor diye, Ertuğrul’u kenara alıp küstürmeyi düşünmeyin…
Sizin yapmanız gereken, aynı Beşiktaş aynı Kayserispor maçının sistemini, kadrosunu bozmadan, oyuncularınızı hafta içinde nasıl motive ettiyseniz aynılarını uygulamak…
Herhalde zor bir şey istemiyoruz…
Aman ha, gereksiz hareketlerden uzak durun…
Bakın herkes mutlu, tekrar başa dönmeyelim…