Böyle bir maç için skor dört dörtlük…
Futbol ise düşündürücü…
Eskiden rakibe göre sistem belirlenirdi, Hamza Hoca bunu değiştirdi, artık rakibe göre kadro belirliyor.
Tabii, kazanan her zaman haklı olduğu için söylenecek çok fazla sözümüz yok… Risk alıyor, şansıyla işi götürüyor… Şans diyorum çünkü, Makiadi topu ıskalamasa Deniz de sol ayağına topu oturtmasa, maç sabaha kadar oynansa gol olmazdı.
Fakat, şunu belirtmezsem olmaz, “Dzsudzsak’ı kazanacağım” diye “Sercan’ı bitirdiğinin” farkına varmalı. Dzsudzsak her zaman olduğu gibi “kötü” Sercan da, iki maçtır sonradan oyuna giriyor ama olumlu bir tane hareketi yok. Bari, Sercan’ı küstürmeyelim değil mi?
Maçta aklımda kalan bir diğer görüntü ise, 41. dakikada Şamil’in ceza sahası içinde topa elle müdahalesiydi… Hakem, penaltı vermedi…
Bence bu lehte karar sonrası, Bursaspor Kulübü bu gece yarısı “Artık maçlarımıza Tolga Özkalfa’yı istiyoruz. Hatta, Bursa’ya taşınmasını talep ediyoruz” diye açıklama yapmalı…
Konu Şamil’den açılmışken, öyle bağlayalım yazıyı…
Aziz Eraltay’ın mukavelesi uzatıldı, doğru bir hareketti. Sercan hamlesi de akılcı… Fakat, Şamil asla ve asla unutulmaması gereken bir isim… Onun sözleşmesi 2017’de bitiyor ama bence acilen kulübe “demirbaş” olarak kaydı yapılmalı…
Ya sizce?
Adam, yer, bölge, mevki ayırt etmeksizin resmen yüreğini ortaya koyuyor… Hem yönetim, Şamil’in mukavelesini uzatarak, o can sıkan maç başı mevzusunu da aradan çıkarmış olur…