Son dakika golü “hayal kırıklığı” değil biraz “acı” oldu…
“Dramatik son” da diyebilirim…
Olsun, işin son dakika kısmına veya 2-2’ye çok takılı değilim…
Beşiktaş karşısındaki Bursaspor’da gördüklerim beni mutlu etmeye yetti…
Demek ki, bu takım doğru koşup, pres yapabiliyormuş… Demek ki, hafta içinde doğru motivasyon sağlanabiliyormuş… Ve demek ki, bu takımın doğru transfere ihtiyacı varmış…
Bütün doğrular bir araya gelince de, ortaya 30 bin taraftarın alkışladığı, ekrandan izleyenlere keyif veren futbol çıkıyormuş…
Başakşehir ve Alanya maçlarındaki rezil futbolu affettirir mi? Yönetim, teknik heyet ve futbolcular dün akşamı bir başlangıç olarak görürlerse affettirir…
Yani, bir maçlığına olmasın, bizi kandırmasın…
Sonradan oyuna girenleri gözüm tutmadı ama ilk 11’in performansı ve sistem güzeldi…
Bostock ilk maçında sınıfı geçti… Yusuf takımın ateşleyicisi, kaleci Harun da kurtarıcısıydı… Yusuf iki asist yaptı, Harun da, 54’te Lens’in, 59’da da Vagner Love’un net pozsiyonlarını önleyip yıldızlaştı…
Gelelim, bundan sonrasına;
Artık Paul Le Guen ve öğrencilerini Özlüce’de biraz baş başa bırakmak lazım… Transfer bitti, para işi ne durumda bilmiyorum ama muhakkak o da çözülecektir…
Yani, tamamen top artık teknik heyet ve takımda…
Bunu hissettirmek için yalnız kalmalarında fayda var…
Ne dersiniz, haksız mıyım?