Muhakkak oyuncular da çok üzgündür, ülkesini seven her birey gibi… Sonucun böyle olmasını istememişlerdir…
Geçmişi irdelemenin de kimseye bir faydası yok ancakkkk, geçmişle hesaplaşma kaçınılmaz diye düşünüyorum…
Bu ülke artık, birbirine silah çeken, prim peşinde koşan, hocasına tavır yapan, gazetecilere saldıran, tribünler tarafından ıslıklanan futbolcu topluluğunu görmek istemiyor…
Bu ülke artık, her olumsuzlukta önüne gelene kabadayılık yapan, işinden çok kavgalarıyla gündeme gelen antrenörleri de görmek istemiyor…
Bu ülke artık, herkesin sempatisini kazanan, sadece ve sadece yetenekleriyle ön planda olan bir takımı desteklemek istiyor…
Bu ülke artık, 80 milyonun Milli Takımı olmuş bir grubu görmek istiyor…
Hiç kendimizi kandırmayalım; 2018 Dünya Kupası’na gitmeyi biz hak etmedik… Sadece, mucize bekledik o da bu kez olmadı… Olamazdı da zaten…
300 bin nüfuslu İzlanda, 80 milyonluk Türkiye’ye bunu çok acı bir şekilde hatırlattı…
TFF yönetimi ve Milli Takım’ın teknik heyeti hiç vakit kaybetmeden hemen bugün, bir karar alıp yeniden yapılanma düğmesine basmalıdır.
Ben olsam, Eskişehir’de oynayan takımı Finlandiya’ya götürmem… Hele hele bazılarına teşekkür edip, bu kapıyı tamamen kapatırım…
Yeni hedef, 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası’ysa, bozguncuların, egosu tavan yapmışların bu Milli Takım’da işi yok… Futbolcular nasıl kendi isteklerine göre “Bırakıyorum” diyebiliyorsa, onlara da “Güle güle” demek her TFF yöneticisinin ya da teknik adamın hakkı diye düşünüyorum…
Milli Takım’ın kamburlarından kurtulmak için bu fırsatı da kaçırmayın…