Bazen canınız olup bitenden ya da olup bitmeyenden o kadar sıkılmıştır ki, ruhun iyileşmesi için size çareler aratır… Ruhun iyileşmesinin izdüşümüdür bedenin iyileşmesi aslında… Ve hiç bitmeyen işlerinizi, her şeyi geride bırakıp terk-i mekân eylersiniz. Aklınıza neresi gelirse gelsin, derin mavi ve sessiz yeşil her zaman iyileştiricidir. İzin verirseniz, sarıp sarmalar tüm sıcaklığıyla… Alıştığınız gürültüyü, koşturmayı, özlemeyi özlersiniz.
Ben tatil kaçamaklarında sıkılmaya meylederim. Sıkılmak iyidir. Cümbür cemaat gidilen tatiller çok da tercihim değildir. Yalnızlaştığınızda iç sesinize de kulak verebilirsiniz. Kendinizle baş başa kalmak yaratıcılığınızı da yeşertiverir..
Geçtiğimiz hafta ailece Bodrum Rixos’daydık. Ramazan ayı öncesi ve yorucu kış temposundan sonra biraz teneffüse kaçmak istedik. Benim şalteri kapatıp tatile odaklanmam kolaydı ama eşim için bu pek mümkün olmadı. Uçakla toplantılarına katılarak tatiline devam edebildi. Dönüşünde sınav yorgunu lise öğrencisi büyük kızımızla dönmek istedi. Bu ana kadar her şey çok olağan bir tatil enstantanesi sayılabilir. Ta ki gece 12:00’deki uçuşlarını beklerken, uçuşa yarım saat kala kızımızın yanında hiçbir kimliği olmadığını söylemesine kadar!
Baba – kız beni aradıklarında ben de panik bir şekilde ne yapacağımızı düşünmeye başladım. Yanımdaki otel görevlileri sorunu neredeyse benden önce içselleştirmiş, bir yandan beni sakinleştirirken, bir yandan havayolunu arıyorlardı. Otelin genç dinamik Genel Müdürü Mehmet Bey, sakince yan tarafta görüşmelerini bitirip eşimle telefonla görüştü. Bizimkiler son 5 – 10 dakikada kimlik çıkarabilmişler ve uçağa yetişebilmişlerdi.
Uçağın Bodrum Havalimanı’na inişine kadar süreci takip eden Genel Müdür Mehmet Bey ve takımı tatilde de İş Süreçleri Yönetimi’ne dair bana feyz verdiler. Sadece bize özgü olmayan içten ve sorun çözücü yaklaşımlarının diğer konuklar için de memmuniyet verici olduğunu farkettim. Özellikle daha önceki senelerde, çocuklarımız küçükken yaşadığımız yurtdışı tatil anılarında, acil ilaç gereksinimimiz olduğunda, gecenin bir yarısı üzülerek hiçbirşey yapamayacağını söyleyen otel yöneticisi kadar Bodrum Rixos Yönetimi’ni de unutmam söz konusu olamazdı değil mi?
Her ne kadar her şeyi geride bırakıp kaçmak istesek de ev sıcaklığını gittiğimiz yerlerde hissetmek büyük konfordur diye düşünüyorum.
Turizm ve hizmet sektöründe değişken parametreler söz konusudur. Sabit ve değerli olan ise beşeri kaynaklardır. Kurumsal kültürün oluşması ısmarlamayla değil, kurumun tepesinden en alt birimlere kadar sirayet etmesiyle oluşabiliyor.
Başarı aslında vizyon birlikteliği yapabilen kişilerin yolculuğudur. Otelin Executive Şefi Zafer Bey’in her öğüne gösterdiği özen ve titizlik de bu kompozisyonu tamamlıyordu; Konuklara, evine yemeğe davete gelmiş hissini veriyordu..
Ertesi gün bizimkilerden de saklanıp, Türk Edebiyatı’ nın en sevdiğim yazarlarından Kemal Tahir ‘in kaleme aldığı Kurt Kanunu’ nu yıllar sonra yeniden okuyordum. Toplumsal hezeyanlar, endişeler bütün yoğunluğuyla sürerken, kişinin yaşadığı endişeli tedirgin ve çaresiz yaşamını anlatıyor..
Evet; korkularımız, önyargılarımız, kutuplaşmalarımız, uzaktan damgalamalarımız, bizimle aynı düşünmeyenlere tahammülsüzlüğümüz yakamızı bırakmıyor. Ama bakın, siyah ve beyaz iç içe bir yaşam döngüsündeyiz. Bu tatildeki en büyük kazanımım bu oldu. Kendi kişisel değerlerini iş yapış şekline yansıtan, işine saygı duyan insanların gücünü de bu komposizyona dahil etmemiz gerekiyor.
Güneşli ve güzel bir tatil kaçamağından sonra güneşli günler göreceğimize umudum yeniden güçlendi.. Biz yeter ki güzel yürekli insanlara köstek değil, destek olmayı becermek için zihnimizi temizleyelim…
Keyifli Pazarlar