İslam’ın doğuşu ve onun etrafında felsefi ve bilimsel düşünceleriyle başlayan İslam uygarlığı, özellikle Abbasi halifesi Me’mun’un 829 yılında Bağdad’da açtığı

Batı ve Avrupa sözcükleri, hem coğrafi, hem de kültürel adlardır. Avrupa için Avrupa sözcüğünü ilk kullananlar, özellikle Yunanistan için, Fenikelilerdir.

Azmi, tevazuu, gayreti, inanmışlığı, yerli ve milliliği yanında değerlerinden hiç taviz vermeden araştırıp üreten kıymetli ve değerli insandı Özdemir Bayraktar.

Düşüncenin modern dönemde hızla değiştiği, geleneksel inanç, değer ve ilkelerin sorgulanarak yerine yenilerinin konulduğu dünyada bu değişimlerden en büyük payı

İdealist filozoflar,benliğin ancak zihinsel kavrayışla gerçekleştirilebileceğine inanmışlardır. İnsanın kişiliğinin bölünmesi konusunda ısrar etmişlerdir, insan doğasının bastırılarak aklının ve mantığının denetimine

İstanbul teknoloji fuarı bugün sona eriyor. Televizyon kanallarından izlediğimiz kadarıyla fuara ilgi bir hayli fazla.Özellikle gençler çok ilgili ki esas

Bu haftaki yazımda Ord. Prof. Dr. Ali Fuat Başgil’in “ Gençlerle Baş Başa” adlı kitabını tanıtmak istedim. Elimdeki nusha 77.

Mevlâna, Hz. Musa’nın kendi halinde ve kendince Allah’la konuşan bir çobana rastlamasıyla başlayan hikayeyi şöyle kurgular: Hz. Musa bir gün

Şüphesiz ki pek çok tez, bir karşı tezin tepkisinden doğar. Güncel olaylardan bile sayısız misaller sıralanabilir. Hikmet açısından bakınca görürüz

Âlem tümü ile, yalnızca Âdem içindir. Çünkü idrak sadece Âdemde. Âyetler, ilâhi güçlerin Âdeme secde ettiklerini bu sebeple vurgular. Tasavvuf

“Açıkgöz çok, uyanık yok!” Nefis hali, nefes alma ya da doyma ihtiyacımız yahut bunların da özü olan hayatı devam ettirme

15 Temmuz’a gelene kadar Türkiye’de çok ciddi olaylar yaşandı. Mit Başkanının tutuklanmak istenmesi, 17-25 Aralık polis yargı kumpası, Adana’da Mit

10 Temmuz 1324 (23 Temmuz 1908): Tarihçiler, hukukçular ve sosyal konularda uğraşanlar, İkinci Meşrutiyet’in bu tarihte başladığını kabul etmişlerdir. Osmanlı

6 Nisan 1921 tarihli İkdam gazetesinde Yakup Kadri Karaosmanoğlu şöyle yazıyor: “Dün Ayasofya, Bayezid, Şehzade camileri emsali görülmemiş bir cemaatle

Prof. Dr. Fuat Sezgin dünyanın en önemli bilim tarihçisidir. O liseden sonra mühendislik okumak ister. Ama kader, onun bilim tarihçisi

1963 yılında Zeki Kuneralp Londra’ya büyükelçi olarak atanmıştı. Bir sefaret yemeğinde eski İngiliz Dışişleri Bakanı Selwyn Llyod ile karşılaştı. Bakan,

Osmanlılar, Balkanlar’daki ilerleyişini sürdürürken Balkan nüfusu arasında herhangi bir etnik bilinç yoktu. Osmanlı öncesi bu Balkan mülkleri/ devletçikleri, başka ülkelerden

13 Haziran 1878’de oturumlarına başlayan Berlin Kongresi’nde, 13 Temmuz’da imzalanan antlaşma ile güçlü devletler, Osmanlı Devleti’ni  kendi aralarında paylaşmışlardı. Bu

Kişisel düzlemde Nobel ödülünü almış olan Elie Wiesel şunu söyleyebilmiştir: Bir Yahudi, insanlık bakımından herkesten daha üstündür. Roger Garaudy, Batı

Yazılı ve görsel basında beni en çok kızdıran “ Filistin sorunu” kavramı. Bu kavram kullanıldıkça Filistin toprakları eriyor, Siyonizm vahşeti

Dünya-Ahiret Dünyadakiler, uykuda yol alan kervan ehline benzerler. İnsanların solukları, ecellerine doğru attıkları adımlardır: Şaşarım o gülene, benliğe düşen kişiye

1982 Danışma Meclisi’nde cumhurbaşkanını halkın mı, parlamentonun mu seçeceği, konusunda yapılan tartışmanın önemli bir boyutu da jeopolitik ile ilgili olarak

Bugünkü İngiliz hâkimlerinin ceplerinde devletin verdiği birer çek vardır. Bu sayede hâkim, fevkalade bir ihtiyacı olduğu zaman resmi ödeneğinden ayrı

Ortaçağın en büyük seyyahı hiç şüphesiz İbn Batuta’dır. 1304 yılında Fas’ın Tanca şehrinde doğdu. 1368 yılında Merakkeş kadısı iken vefat