Olay Gazetesi Bursa

Mızmızlar

Bir hafta önce cumartesi günü dört arkadaş Bodrum’a gittik, bir gece kaldık, geri döndük. Yeni açılan otobandan Bursa İzmir arası iki saat. Yol üç şerit gidiş, üç şerit geliş. Avrupa’da çok nadir görebileceğiniz bir yol. Hani şu geçiş ücretini çok bulan mızmızlar dökülmüş yollara, Starbucks uğrak yerleri. Starbucks şu Amerikan kahvesi satan yerler. Neredeyse herkes […]

Bir hafta önce cumartesi günü dört arkadaş Bodrum’a gittik, bir gece kaldık, geri döndük. Yeni açılan otobandan Bursa İzmir arası iki saat. Yol üç şerit gidiş, üç şerit geliş. Avrupa’da çok nadir görebileceğiniz bir yol.

Hani şu geçiş ücretini çok bulan mızmızlar dökülmüş yollara, Starbucks uğrak yerleri. Starbucks şu Amerikan kahvesi satan yerler. Neredeyse herkes kuyrukta  25 liralık kahveden almak için. Bir kahveye 25 lira hem de kuyruğa girerek verenler yol ücretini çok pahallı buluyorlar, gel de anla.

Altındaki pahallı otomobillerle seyahat eden bu mızmızların asıl derdi yol ücreti olmasa gerek. Onlar Erdoğan düşmanı para çok umurlarında değil.

Bodrum’a varıp otele yerleştikten sonra öğle yemeğimizi yedik. Birkaç saat dinlenip sohbetten sonra dostum Av. Ali Seydi Çakırel’i arayarak geldiğimizi haber verdik. Ali otele geldi Bodrum’u gezmek üzere bizi aldı bir yerde çay içtik, akşam yemeğini yedik çay içmek üzere Ali’nin evine gittik. Bu arada Bodrum’da Ali’nin sayesinde birçok yeri görme şansını yakaladık. Ben Bodrum’a uzun yıllar önce gitmiştim ki o zaman Bodrum bir köydü.

A.Seydi Çakırel bizi gezdirirken bilgi de veriyordu. Çıkmaz yollar, ormanlık içinde kaçak yapılan villalar, sahillerin işgali hakkında. Bir koydan geçerken orman içindeki villaları göstererek “Bunlar Kazdağları’nı protesto eden sanatçıların yeri” dedi. Bir taraftan çevreci görünüyorlar diğer taraftan sahilleri, ormanları talan ediyor bunlar.

İnsanın içini yakan bu tablo maalesef  Türkiye’nin her yanında var. Bu doyumsuzluk, bu hırs, bu başıboşluk nereye kadar gidebilir? Birkaç ağaç için numaradan gözyaşı dökenler buraları gezip görüyorlar herhalde ama gıkları çıkmıyor. Türkiye tam bir çelişkiler ülkesi.

Sahillerimiz böyle de şehirlerimiz çok mu iyi? Türkiye’de belediyecilik geç başlamıştır. Bildiğim kadarıyla İstanbul 1860 Yılında belediye oldu. Ondan önce belediyecilik hizmetlerini Vakıflar veriyordu. O zamanlar nüfus azdı idare etmesi daha kolaydı oysa günümüzde durum çok farklı. Ama her ne olursa bu kadar çirkinliğe mazeret olamaz.

Neyse ki Bakanlık Bodrum’a el koydu. Bakanlığın açıklamasına göre yapılan incelemede tüm Türkiye’de 20 binin üzerinde kaçak yapı tespiti yapılmış. Bana göre çok daha fazladır. Kaçak yapıların 7200’ü sahil kesiminde, 3260’ı da Muğla ilimizde. Bu kaçak yapıların 1300’ü sit alanları ve özel çevre koruma bölgesinde yer alıyor.

Bakan Kurum, Bodrum’daki kaçak yapılar konusunda şunları söylüyor: “Bugün yapmış olduğumuz denetimlerde 1611 konut 4 otel inşaatı imara ve ruhsata aykırılıklar sebebiyle durdurulmuştur. Ve bu aykırılıkların giderilmesi için ilgili firmalara süre verilmiştir. Bu bir aylık süre içerisinde firmalarımız imara aykırılıkları giderecekler. Gidermemeleri durumunda namı hesaplarına resen Bakanlık olarak valiliğimiz, kaymakamlık eliyle de biz imara aykırılıkları gidereceğimizi buradan tüm vatandaşlarımıza iletmek isterim” Umarım dediği olur.