ABD, Birleşmiş Milletler, AB ve nice kurum ve kuruluşlar, demokrasi, insan hakları, hukuk gibi kavramları güç kullanarak sadece bir kamuflaj aracı olarak görüyor ve yararlanıyorlar. Kime karşı? Başta İslam ülkeleri olmak üzere bunların haçlı zihniyetini haykıran, açığa çıkaran kim varsa…
Akan Filistinli kanının birinci derecede müsebbibi Amerika’dır. Asıl sorumlu sözde Müslüman liderler. Ve oyun çok ince oynanıyor. İslam dünyası öyle perişan edildi ki, böyle bir dünya var mı dediğinizi duyar gibiyim. Kimi İslam ülkelerinin liderlerinin İslam anlayışıyla İslam’ın uzaktan yakından hiçbir alakası yok. Bunlar için İslami görüntü bir gelenek ve kamuflajdan ibaret.
Son Filistin katliamının en önde gelen sorumlularından biri de Suudi Arabistan Prensi Muhammed Bin Selman. Bir de BAE’nin patronu. Bu ikisi de Amerikan- İsrail istihbaratının aparatları. Velhasıl, Batı, gayet ince taktiklerle İslam dünyasını yok etti. Önce Afganistan, sonra sekiz yıl süren İran Irak savaşı , ABD tarafından Irak’ın işgali, Libya’nın yıkılışı, Mısır’ın darbeyle susturulması, Suriye’nin parçalanması, Türkiye’ye çekilen tezgâhlar, 7 Şubat- 17-25 Kumpası- Gezi Olayları- 15 Temmuz İşgal hareketi.
ABD ve kimi AB ülkelerinin hele İsrail’in bütün bunlardan bihaber olduğunu, daha anlaşılır bir ifadeyle bunlar Türkiye’ye tezgahlayanların kendileri olmadığını kimseye yutturamazlar. Bunun adı Haçlı Siyonist ittifakıdır.
DEAŞ diye bir örgüt peydah oldu. Bu örgüt radikal İslam’ı temsil ediyormuş. Radikal İslam’ı temsil eden bu örgüt niyedir bilinmez İsrail’e karşı hiçbir terör faaliyetinde bulunmadı. İslam ülkeleri dışında neredeyse dünyanın hiçbir yerinde DEAŞ terörüne şahit olamadık. Çünkü DEAŞ’ı kuran, büyüten, himaye eden ABD ve İsrail’dir. İslam dünyasının satılmış gazetecileri ve yarı aydınları bunun bile farkına varabilmiş değiller.
Kudüs’te hiç dinmeyen vahşete bir yenisi eklendi. Silahsız sivil yaşlı genç, kadın çocuk Kudüslülerin üzerine ateş açıldı, 60 civarında ölü binlerce yaralı var. Yaralıların içinde altmışa yakını ağır olup hayati tehlikeleri var. Siyonistlerin açtığı ateş sonucu bunca insan ölürken Netanyahu ve Trump’ın kızı kadeh kaldırıyorlardı. AB ülkeleri de çok cılız bir sesle olayı geçiştirmeye çalışıyorlar.
Şimdi bakalım, bu vahşet karşısında kim nerede duruyor. Kim dost kim düşman ortaya çıkacak. Bunu İslam ülkeleri için söylüyorum. Bugün yaşanan olaylar İslam dünyasının uyanışına vesile olur mu? Temenni ederiz ki olsun ama çok zor.
İslam ülkelerinin yöneticileri ile hiçbir mesele çözülemez. Dünyaya demokrasi dağıtmakla meşgul olduğu yalanını hiç ağzından düşürmeyen ABD’nin koruması altında bulunan bu ülke yöneticilerinden ümitli olmak saflıktır. Bundan sonra yapılması gereken halkların uyandırılması olmalıdır. Buna çalışılmalıdır.
Büyükelçiliğini Kudüs’e taşınmasıyla büyükelçilik binası çevresinde hem ABD’nin kararını protesto eden Filistinliler hem de büyükelçiliğin açılışını kutlayan İsrailliler vardı. İsraillilerin Filistinliler için attığı sloganlar ise vahşet çağrısı yapıyordu:’ Onları yakın,dövün, öldürün.’ Yorum sizin!