İlk gazetenin tarihi çok eskilere dayanır. Louvre Müzesi’ndeki papirüslerden birinin içeriğine bakılırsa milattan 1750 sene evvel, “Üçüncü Totmes” devrinde, nazırlardan birinin resmi bir gazetede çıkan bazı malumata itiraz ettiği anlaşılır.
Bu gazetenin mevcudiyeti baksa papirüsler tarafından teyit edildiğinden başka ayrı bir gazetenin “Üçüncü Ramses”e hücum ettiğine dair olan bir papirüs de Turin Müzesi’nde mevcuttur.
Herodot, Firavunlardan bahseden mizah gazeteleri hakkında uzun uzun malumat verir. Bobilonyalıların da günü gününe havadisleri yazan kronikörleri (vakanivüs, tarihçi) olduğu bilinir.
Eski Yunanistan’da gazetenin mevcut olup olmadığına dair kesin bilgi yok. Roma’da gazete mahiyetinde olan ve umumi malumatı ihtiva eden parşömenlerin duvarlara asıldığına dair vesikalar vardır.
Çinlilerde gazete çok eskidir. “King Pau” gazetesinin milâdi 1101 tarihinde yazılmış bir vesikadan anlaşılmaktadır.
İnceleyip araştırma yapanların birçoğu ilk Avrupa gazetesinin 1605 tarihinde Anvers’te çıkan Nieuwe Tijdingen adlı bir gazetenin olduğuna hükmetmişlerdir.
Fransa’da ilk gazete 1631 tarihinde bir doktor tarafından neşrolunmuştur. İlk ismi La Gazzete idi. Bir müddet sonra La Gazzete de France olmuş. Gazet ismi Venedik’ten alınmıştı. O sıralarda Venedik’te bir gazete çıkarılıyor ve orada geçen bir paranın adı olan “gazete”ye veriliyordu. İlk nushalarında numara yerine alfabe harfleri konulmuştu. Başlangıçta haftada bir defa ve sekiz sayfa olarak basılıyordu. Gazetede On Üçüncü Lui’nin (Fransa Kralı) ve Kardinal de Richelieu’nün de yazıları vardır.
Bizde matbaa gibi gazete de Fransa’yı takliden tam iki asır sonra 1831 de hayata geçmiştir. On dokuzuncu asrın başı Osmanlı saltanatının yeniliğe doğru attığı ilk adımların başıdır. Zira “teceddüt hareketi” Üçüncü Mustafa’nın kurduğu, Birinci Abdülhamid’in istediği, Üçüncü Selim’im yaptığı, İkinci Mahmud’un meydana çıkardığı ve Abdülmecid’in tamim (umuma yaydığı) ettiği teceddüt hareketi bu tarihte fiilen başlamıştır.
İkinci Mahmud, ilk olarak Fransızca bir gazete neşrine teşebbüs etti. Elde ettiği muvaffakiyet üzerine Türkçe bir gazete neşri için bir emirname çıkardı. Gazete ismiyle ilgili önüne birkaç isim kondu. O hiçbirini beğenmeyerek gazetenin adını Takvim-i Vekâyi olarak koydu.
Takvim-i Vekâyi’den 35 sene evvel bir Fransız tarafından Fransızca olarak gazete neşredildi İstanbul ve İzmir’de Fransızca neşredilen gazeteler vardı.
Avrupa hayranlığı ve baskısı o günden beri vardı.
Kaynak eser: Matbuat Tarihi. Büyüyen Ay Yay.