Olay Gazetesi Bursa

Bizim seçimimizden size ne!

Seçimlerin erkene alınıp 24 Haziran’da yapılacak olması ABD ve AB ülkelerinden bazılarını üzmüş görünüyor. Neden acaba? ABD ve Kimi AB ülkelerinin açıklamalarına bakın sanki bir merkezden yönetiliyor. Küresel ve bölgesel ayak oyunları tam sürat işliyor. Yeni Türkiye’nin doğmasını istemeyenler  Cumhurbaşkanlığı hükümet modeline geçişi önlemek istiyorlar. Küresel güçler bu modele geçişi önlemeye  çalışırken, içeride ana muhalefetin […]

Seçimlerin erkene alınıp 24 Haziran’da yapılacak olması ABD ve AB ülkelerinden bazılarını üzmüş görünüyor. Neden acaba? ABD ve Kimi AB ülkelerinin açıklamalarına bakın sanki bir merkezden yönetiliyor.

Küresel ve bölgesel ayak oyunları tam sürat işliyor. Yeni Türkiye’nin doğmasını istemeyenler  Cumhurbaşkanlığı hükümet modeline geçişi önlemek istiyorlar.

Küresel güçler bu modele geçişi önlemeye  çalışırken, içeride ana muhalefetin başını çektiği ittifak da aynı hedef için seçimlere asılacak. Zira Batı hayranlığı ve R.Tayyip Erdoğan düşmanlığı gerçekleri görmeyi engelliyor.

İçinde bulunduğumuz bu durum en az iki asrın hikâyesidir. Coğrafya, tarih ve kimlik… Son 200 yıldır bu üç boyut “ kendimiz” eksen alınmadan cevaplandırmaya çalışıldı. Hep başkalarının referanslarıyla bu boyutlar tanımlandı.

Batı bizi nasıl adlandırıyorsa kendimizi öyle adlandırdık. Coğrafyamıza “Ortadoğu” dediler, kabul ettik. Bazen “Ortadoğulu” klişesini pek onur kırıcı bulup “hayır biz Avrupalıyız” diye bağırdık. Batı aşağıladıkça bu kez Doğulu olduk. Tarihimizi Batılılar nasıl yorumlarsa öyle kabul ettik.

1920’lerden sonra İngiltere’nin, 1945’ten sonra ise ABD’nin suyundan giderek, İslam âlemindeki  devasa gücünü sıfırlayan Türkiye, artık kendi sözünü söylüyor. Kimsenin paryası değil, kavga etmiyor müzakere ediyor, izleniyor, izlemiyor. Türkiye birkaç yıldır izleyen değil izlenen bir konumda. ABD ve kimi AB ülkeleri bunu bir türlü hazmedemiyorlar.

Oyun Arap Baharı’yla başladı. Arap Baharı’nın bir tezgâh olduğunu birçoğumuz geç fark ettik. Libya çökertildi. Mısır bir darbeyle bir daha kendine gelmesi çok zor bir konuma sokuldu.

Suriye’de, iç savaş çıkarıldı ve Suriye’nin hali ortada. IŞİD mi, DEAŞ mı  denen bir örgüt peydâh edildi. Bunlar ABD, İsrail ve kimi AB ülkelerinin marifetleri. Aslında bütün bu gelişmelerin merkezinde Türkiye var. ABD hâlâ Türkiye’nin bölünmesinden vazgeçmiş değil. Çünkü İsrail böyle istiyor.

Türkiye son 17 yıldır alt ve üst yapısıyla, ekonomisiyle, istikrarlı yönetimiyle sınıf atladı. Gezi olaylarından evvel enflasyon %4, faiz %0 oranındaydı. Gezi olayları ile birlikte faizler yükseldi enflasyon faizleri takip etti. Gezi olayları ile Türkiye ekonomisine darbe vuruldu. Gezi olayları hükümeti devirmeye yönelikti. Gezi olaylarının evveli ve sonrası her şeyi anlatıyor aslında. Sadece biraz dikkat gerekiyor.

Şuna iyi dikkat edelim: 7 Şubat MİT başkanını tutuklama girişimi. 17-25 Aralık polis ve yargının darbe girişimi. Gezi olayları. MİT TIR’ları olayı. Reyhanlı saldırısı. 15 Temmuz hain darbe girişimi.

Şimdi… Bütün bu olaylar olurken ABD ve kimi AB ülkelerinin olayları değerlendirmesi ile içerdeki muhalefetin değerlendirmeleri  aynı. Google’a girin bakın.

Avrupa Konseyi Parlamento Meclisi Olağan üstü hal uygulaması sebebiyle Türkiye’ye seçimleri erteleme çağrısı yaptı. Şuna bakın. Fransa da seçimlerini olağan üstü hal uygulaması altında yaptı ona ses çıkaran olmadı.

Tek merkeze bağlı farklı maskelerle hareket eden aktörler 24 Haziran seçimlerinde R.Tayyip Erdoğan’ı devirmek için her türlü oyunu sergileyeceklerdir. Bunlara hazırlıklı ve de çok dikkatli olmak lazım. Takiyesi olanın ahlakı olmaz.