Görevden affını isteyen/affını istemek zorunda kalan Milli Eğitim eski Bakanı Ziya Selçuk, “Tereddütsüz eylülde okula başlamakla ilgili bir süreci yönetiyoruz. 31 Ağustos’ta öğretmenlerimiz gelecek, 6 Eylül’den itibaren öğrencilerimiz gelecek” demişti.
***
Evet vaka sayısı yükseliyor ama uzaktan öğretime birkaç nedenden dolayı ihtimal verilmiyor.
Ağustos ayında okulların açılmama kararının ilan edilmesi turizmi olumsuz yönde etkileyecektir hiç kuşkusuz.
Ayrıca okulların açılmaması yaklaşık 15 aydan bu yana yüz yüze öğrenimden mahrum kalan öğrencilerin mağduriyetini daha da arttıracak.
Ve büyük bir maddi krizin eşiğinde olan özel okulların süreçten daha fazla etkilenmesine yol açacak.
***
Yeni Bakan Mahmut Özer de “Eylül ayında okulları açmak için ne gerekiyorsa yapacağız. Okulların açılması için vakaların belirsiz bir gelecekte tamamen sıfırlanmasını bekleyemeyiz” diyerek, yüz yüze eğitim ve öğretimin başlayacağını işaret etti.
***
Türkiye genelinde yüz yüze eğitim ve öğretim için hazırlıklar sürerken Bursa’da da durum farklı değil.
Dün Milli Eğitim Müdürü Sebahattin Dülger ile konuştum.
“Tüm hazırlıklarımızı yüz yüze eğitim başlayacakmış gibi yapıyoruz” dedi ve bazı bilgiler paylaştı.
Milli Eğitim Bakanlığı 2015 yılında Bursa’daki riskli okullarla ilgili bir çalışma yapmış ve bu gelişme kamuoyuna “150 okul riskli” şeklinde yansımıştı.
Ancak Dülger bu konuya açıklık getirdi:
“150 okul değil, 150 bina.”
Nitekim 1 okulda birden fazla bina bulunabiliyor.
Örneğin yıkılan Demirtaşpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde 6 bina vardı.
Yani Milli Eğitim Bakanlığı’nın raporuna göre Bursa’da 150 bina riskliydi.
Bu binaların bir kısmı için yıkım, bir kısmı için de güçlendirme kararı alındı.
Dülger’in verdiği bilgiye göre son durum şu:
Bursa’da 37 okul yıkıldı. 39 okulun güçlendirme çalışması tamamlandı.
Yani güçlendirme çalışmalarında sona gelindi.
***
Dülger şunu da ekledi:
“Son yaptığımız çalışmalarla Bursa olarak yeni eğitim-öğretim yılına hazırız. Nitekim Bursa’daki bin 68 okulu kapsayan ‘Okulum Temiz Belgesi’ çalışmaları da sürüyor.”
***
Nedir Okulum Temiz Belgesi?
TSE ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın şemsiyesi altında ‘Hijyen Geliştirmesi ve Enfeksiyonu Önleme’ işbirliği protokolü yapılarak yürütülen projede, ders zilinin çaldığı andan itibaren öğrencilerin hangi alanda nasıl davranacakları, nelere dikkat edecekleri, neler yapacakları, sınıfların ve koridorların, ıslak zeminlerin durumu, öğretmenlerin, okul yöneticilerinin dikkat etmesi gereken hususlar, servis araçlarındaki kurallar gibi tüm konuların ayrıntılı olarak ele alındığı bir süreç. Ayrıca, okula girişlerin kontrollü olarak sağlanması, okullarda tüm çalışanlar için gerekli kişisel korunma malzemelerinin temin edilmesi, toplu kullanım alanlarının belli periyodlarla dezenfekte edilip takibinin sağlanması, okullarda gerçekleştirilen tüm çalışmalar ve faaliyetlerin standartlara uygun şekilde gerekli önlemler alınarak yürütülmesi, takip ve kontrolünün sağlanmasını ifade ediyor Temiz Okul Belgesi.
***
İşte bugüne kadar bu belgeyi Bursa’daki bin 68 okuldan 326’sı aldı.
Dülger, denetimlerin devam ettiğini ve 6 Eylül’e kadar kalan okulların da belgeyi alacağına inandığını söyledi.
Hazırlıklar yeterli olacak mı?
Konuya bir de derslik açığı yönünden bakalım.
20 Haziran tarihli, “Pandemide sınıfta kalan eğitim” başlıklı yazımda şunları belirtmişim:
“Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy’un verdiği bilgiye göre Bursa’da 4 bin derslik açığı söz konusu.”
Maalesef son yıllarda Bursa’daki okul açığı kapanmadı.
Üstelik her geçen yıl nüfusun artması ve pandemi nedeniyle sosyal mesafenin korunması ihtiyacı nedeniyle derslik sorunu daha yakıcı hale geldi.
Konuya bu açıdan baktığımızda Milli Eğitim Bakanlığı yeterli ödeneği sağlayamadığı için Bursa’da derslik açığının olduğunu söyleyebiliriz.
Yeni Bakan Özer’in Bursa’ya ilgisi
Milli Eğitim Müdürü Sebahattin Dülger’in tanıştırdığı ve ayaküstü sohbet ettiğim Mahmut Özer, o gün bakan yardımcısıydı.
Özer’in bakan olacağı aklımın ucundan geçmemişti.
Kendisinin de bildiğini sanmıyorum.
Ancak Ziya Selçuk’un istifa mektubunun cebinde olduğunu eğitim camiası biliyordu.
Neden mi?
21 Mayıs 2021 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Üyesi Prof. Dr. Ömer Özyılmaz, sosyal medya hesabından Bakan Selçuk ile ilgili sert bir açıklama yapmıştı.
Ziya Selçuk’u becerisizlikle suçlayan Özyılmaz, bir neslin/kuşağın kaybedilmek üzere olduğunu savunmuştu.
İşte bu sosyal medya paylaşımından Selçuk’un çok rahatısız olduğu belirtiliyor.
Dahası, Külliye’nin ‘istifa et’ mesajı olarak algılandı söz konusu paylaşım.
Ayrıca Selçuk’un, istediği kararları veremediği için de affını istediği konuşuluyor.
Yani eli kolu bağlanan Selçuk’un aslında istifaya zorlandığı öne sürülüyor.
Eski ÖSYM başkanı Özer, elektronik mühendisidir.
Yani eğitimci değil.
Bakan yardımcılığı döneminde sık sık Bursa’ya geldi Özer.
Öyle ki temmuz ayında 2 kez Bursa’daydı.
Bursa’yı önemsemesinin temel nedeni, mesleki eğitime verdiği önem.
Bursa Milli Eğitim Müdürü Sebahattin Dülger ile diyaloglarının iyi olan Bakan Özer’in, Bursa’nın mesleki eğitimin merkezi olması yönündeki çalışmalara büyük destek verdiğini hatırlatmış olayım.
Bakın mesela paylaştığım fotoğrafta Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Bursa’da 153 yıllık Tophane Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni ziyaret ediyor. Ziyarette İl Milli Eğitim Müdürü Sabahattin Dülger, Tüm Saatçi ve İşadamları Derneği Başkanı Hayrettin Akpınar ve vakıf yetkilisi iş insanları da yer almıştı.