Son aylarda gündemimiz Yunuseli Havaalanı arazisi.
Soru şu:
Yunuseli Havaalanı arazisi imara açılacak mı?
Oysa söz konusu bölgenin çevresinde yüksek katlı binalar cirit atıyor.
İşte 25 katlı Downtown projesi…
Veya geçmiş yıllarda yapılmış 12 katlı binalar…
Ya da Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü binası…
Ne ki, imarda kötü örnek emsal olmaz derler.
O halde Yunuseli Havaalanı’na Doğanbey tarzı heyulaların dikilmesi, kamu vicdanını derinden sarsar.
Peki bölgeye yüksek katlı binaların inşa edilmesi planlanıyor mu?
Geçen haftaki yazımda Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın, bölgeye gökdelen dikmeyeceklerine dair açıklamasını yazmıştım.
“Bir kez daha hata yapma lüksümüz yok. Henüz kesinleşmiş bir şey yok ama o bölgeye kentsel dönüşüm yaparsak binalar zemin+5 katı geçmeyecek. Ayrıca yeşil alanlar korunacak, sosyal donatı alanları yaratılacak. ”
Geçmiş yıllarda Bursa’da yapılan kentsel dönüşümle ilgili iki örnek verdi Aktaş:
-Ya, Nilüfer’de mevcut binalara emsal vererek yoğunluğu arttıran yüksek katlı binalar yapmışız.
-Ya da boş araziye bina inşa edip, adına kentsel dönüşüm demişiz.
Yani kentin çöküntü bölgelerinde yaşayanları yeni konut alanlarına taşımak.
Altıparmak, Çarşamba ve Merinos altındaki 6 mahalle…
Sonuç: Spekülasyonları değil bizzat bu kentin belediye başkanının ağzından çıkan sözleri dikkate alırsak, Yunuseli Havaalanı arazisinde kentin siluetini bozacak ve Doğanbey tarzı telafisi mümkün olmayacak bir projeyle karşılaşmayacağımızı söyleyebiliriz.
Vatandaşın kentsel dönüşüm algısı
Oysa kentsel dönüşüm adı verilen tüm projeler Nilüfer’de yükseldi.
Daha önce de defalarca yazdık.
Nilüfer’de binalarını kentsel dönüşüme sokanlar, hem evlerini yenilediler, hem aynı metrekare eve sahip oldular, hem de ceplerinden tek delikli kuruş çıkmadı.
Üzerine bir de para alanlar oldu.
Ancak yüksek katlı, yeşil alandan yoksun, beton yığınını andıran binalarla kentin silueti bozuldu.
Yani vatandaş ve müteahhit kazandı, kent kaybetti.
Şimdi Yunuseli Havaalanı arazisi başta olmak üzere yeniden kentsel dönüşüm gündemde.
Ancak Nilüfer’deki kötü örnekler nedeniyle, vatandaş kentsel dönüşüme uğrayan evleri için ek maliyete katlanmak istemiyor.
Vazgeçin şu düğünlerden!
“Vazgeçin şu düğünlerden, yemekli merasimlerden. Buralarda aldığımız haberler bizi üzüyor.”
Çok doğru, çok yerinde bir açıklama ama dinleyen var mı?
Çok değil 2 hafta önce Bursa’da tanınmış bir siyasetçinin kardeşi, oğlunu evlendirdi.
Tam bin 500 kişi davetliydi.
Yarısı gelmedi ama ne fayda.
750 kişinin katıldığı bir açık hava düğünü yapıldı.
Sadece o değil elbette.
Sosyal medyada bazı düğün fotoğraflarını görüyorum.
Normal zamanda yapılan düğünlerden hiç farkı yok.
Davetliler dans ediyor, sarmaş dolaş fotoğraf veriyor, gelin ve damadı tebrik ediyor.
Bu görüntülerden sonra, Bursa’da vaka sayısının artmaması eşyanın tabiatına aykırıdır.
Pandemi bitmeden trafik sorunu çözülmez
Üniversitede 10 binlerce öğrenci ders başı yapmadı.
Tatilciler henüz tam olarak kente dönmüş değil.
Bazı şirketler hala esnek çalışmaya devam ettiği için servis araçlarının bir bölümü yollarda arz-ı endam etmiyor.
Ancak Bursa trafiği, hala çok sıkışık.
Nedeni çok açık:
Vatandaş toplu taşıma araçlarına binmekten kaçındığı için yollarda adeta araç seli var.
Hasılı, pandemi bitmeden Bursa trafiğinin rahatlamasını beklemeyin.
Bir özel halk otobüsçüsü ile diyalogum
-Abi siz basındansınız değil mi?
-Evet, öyleyim.
-Sizden bir ricam var, bu konuyu yazarsanız çok sevinirim.
-Hay hay, ne demek.
-Abi, bu yol kenarlarına park eden araçlardan illallah geldi. Resmen trafiği felç ediyorlar.
-Nerede?
–Bağlarbaşı’nda, Bağlarüstü’nde. Vallahi de billahi de adam esnafın önüne TIR’ı çekmiş çay içiyor. Trafik altüst oldu umurunda değil. Yolun her iki tarafında da esnafın önüne araçlarını park ediyorlar, biz nerden geçelim?
-Denetim yok mu?
-Yok, olsa park edebilirler mi?
-Ne yapılması lazım?
–Trafik polisi o araçların fotoğraflarını çekse, her gün ceza yazsa, bak bakalım bir daha park edebiliyorlar mı?
-Bu söylediklerinizi aynen yazacağım.
-Çok teşekkür ederim. Basın yazarsa, sorun çözülür.
-Umarım.