Bu köşenin sıkı takipçileri önceki gün, bazı turizm acentesi firmalarının D2 statüsündeki araçlarıyla vatandaşı kazıkladığını yazdığımı hatırlar.
Dün Bursa Otogar Esnaf ve Çalışanları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Yılmaz Ataş’la konuştum.
Ataş, gelişmeyi teyit etti.
Hatta bir turizm firmasının sosyal medya ilanını yolladı.
İlanı okuyalım:
Sevgili Bursalılar… Covid-19 salgını yüzünden şehirlerarası çalışan firmalar bir süreliğine seferlerini durdurmuştur. Bize hep geçtiğiniz talepler doğrultusunda biz de istenilen 6 bölge oluşturup haftanın 3 günü, pazartesi, çarşamba, cuma günleri sadece Bursa çıkışlı olarak gerçekleştireceğiz. Firmamız TÜRSAB’a bağlı A-8079 belge nolu ….. turizm seyahat acentesinin markasıdır.
Konya: 450 lira
Adana: 550 lira
Antakya: 600 lira
Trabzon: 550 lira
Rize: 600 lira
Artvin: 650 lira
Bolu: 200 lira
Zonguldak: 250 lira
Bartın: 290 lira
Balıkesir: 175 lira
Manisa: 250 lira
Aydın: 325 lira
Ankara: 400 lira
Sivas: 550 lira
Erzurum: 650 lira
İstanbul: 250 lira
Edirne: 350 lira
Eceabat: 325 lira
Çanakkale: 300 lira
Evet tarife bu…
Bir otobüs yolculuğu tarifesi değil de uçak yolculuğu tarifesini andırıyor.
Hatta erken alırsanız uçaklarda bile böyle pahalı bilet asla satılmaz.
Önceki yazımda D2 araçlarda normalden 5 kat pahalıya bilet satıldığını yazmıştım.
Yanılmışım, 5 değil 6, hatta 7 kat pahalıya satıyorlarmış.
Mesela Bursa-Ankara bilet fiyatı 2 ay önce 60 lirayken, bu firmamız 400 liraya yolcu taşıyor!
Yani yaklaşık 7 kat farkla.
80 lira olan Bursa-Konya biletini ise 400 liradan satıyorlar.
Eskiden Balıkesir’e yolculuk 30 lirayken bu uyanık firmamızın tarifesinde 175 lira yazıyor.
Adana, Antakya, Edirne ve diğer kentlere olan tarife de benzer.
O gün de yazdım, sürekli ‘fırsatçılara izin vermeyeceğiz’ şeklinde açıklamalar yapılıyor.
İşte Bursa’daki bir turizm firmasının fiyat tarifesi.
Bu firma fırsatçılık değil, fırsatçılığın daniskasını yapıyor.
Sadece bu firma değil, diğerleri de benzer fiyatlarla yolcu taşıyor.
Olan da şehir dışına çıkmak zorunda olan vatandaşa oluyor.
Çünkü Bursa Terminali kapalı ve otobüs firmaları da çalışmıyor.
Yani şehir dışına çıkmak zorunda kalırsanız, D2 aracı olan turizm acentelerinin eline düştünüz demektir.
Allah düşürmesin.
TÜRSAB Güney Marmara da bu işten sorumlu
Çünkü otobüslerin 40 kişilik koltuk kapasitesi, salgın tedbirlerinden dolayı 20’ye düşürüldü.
Otobüs firmalarının aradaki yarı yarıya farkı bilet fiyatlarına yansıtmaları çok normal.
Ancak bilet fiyatlarına 6,7 kat fark koymanın tek tarifi var:
Salgını fırsata çevirip, vurgun yapmak.
Peki bu D2 araçlar kime bağlı?
Üst satırlarda paylaştığım ilanda yazıldığı gibi TÜRSAB’a.
O halde TÜRSAB Güney Marmara Yöre Temsil Kurulu da bu fahiş fiyatlardan sorumludur.
Çünkü fahiş fiyata bilet satan turizm acenteleri kendi üyeleri.
Terminal esnafı da rahatsız
Bursa Otogar Esnaf ve Çalışanları Yardımlaşma Derneği Başkanı Yılmaz Ataş, “Maalesef kamuoyunda bu işi terminal esnafı yapıyor gibi bir algı oluştu. Oysa tam tersi, biz terminal esnafı olarak bundan ciddi anlamda rahatsız olduk” diyor.
D2 araçların terminalden yolcu alıp, indirmek gibi bir zorunlulukları yok.
Yani terminaller kapalı bile olsa, faaliyetlerini sürdürebiliyorlar.
Zaten turizm acentelerinin bilet fiyatlarını 6,7 kat yükseltmelerinin temel nedeni, otobüs firmalarının hizmet vermemesi.
Bayramda terminaller açılacak mı?
Normal şartlarda bayramlarda terminaller ana baba gününü andırır, firmalar ek sefer yapar ve yolcular da bilet bulmakta zorlanırdı.
Şimdi bambaşka bir gündemle karşı karşıyayız.
Çünkü salgın var.
Ve bayramda insanların memleketlerine gidip, gidemeyecekleri bile soru işareti.
Bursa Terminali’nde şimdilik bir hazırlık yok.
Çünkü otobüs firması sahipleri, bayramda yasağın kalkacağını düşünmüyorlar.
Yasak kalksa bile, yarı yarıya koltuk uygulamasından dolayı talebe yetişemeyeceklerini düşünüyorlar.
Durum bundan ibaret.