Olay Gazetesi Bursa

Yıllardır atıl olan o tesis ihaleye çıkıyor

1990’lı yıllarda tanışmıştım Kükürtlü Bahçe ile… Kafa dengi arkadaşlarla özellikle yaz akşamları buluşma mekanımızdı. 2000’li yıllarda diğer adı Wamtes olan bu güzelim mekan yıllarca atıl kaldı ve bahçenin üzerini sonbaharda sararmış yapraklar, kışın da bembeyaz kar örttü. Sonra yeniden birkaç yıl bir turizmci işletti Kükürtlü Bahçe’yi. Dönemin Rektörü Yusuf Ulcay, amaç dışı kullandığı gerekçesiyle işletmecinin sözleşmesini feshedince, Wamtes yine hizmet dışı […]

1990’lı yıllarda tanışmıştım Kükürtlü Bahçe ile…

Kafa dengi arkadaşlarla özellikle yaz akşamları buluşma mekanımızdı.

2000’li yıllarda diğer adı Wamtes olan bu güzelim mekan yıllarca atıl kaldı ve bahçenin üzerini sonbaharda sararmış yapraklar, kışın da bembeyaz kar örttü.

Sonra yeniden birkaç yıl bir turizmci işletti Kükürtlü Bahçe’yi.

Dönemin Rektörü Yusuf Ulcay, amaç dışı kullandığı gerekçesiyle işletmecinin sözleşmesini feshedince, Wamtes yine hizmet dışı kaldı.

İşletmeci konuyu yargıya taşısa da, mahkeme Uludağ Üniversitesi yönetimini haklı buldu ve işletmecinin açtığı davayı reddetti.

Uludağ Üniversitesi’nin mülkiyetinde olan Wamtes, büyük bir alanın sadece bir parçası.

Rehabilitasyon merkezi, kaplıcalar, dermatokozmetoloji merkezi ve sosyal tesislerle birlikte  46 dönümlük büyük bir tesistir sözünü ettiğim.

Ne yazık ki bu koca tesisin sadece rehabiltasyon merkezi, o da yarım yamalak hizmet veriyor.

Tüm bunlardan neden bahsediyorum?

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Kükürtlü Tesisleri’nin bir işletmeye verilmek üzere ihalesi yapılacak.

Gelişmeyi dün konuştuğum Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saim Kılavuz haber verdi.

Kılavuz, birkaç hafta önce tesisi gezmiş ve iç açıcı olmayan bir manzarayla karşılaşmış.

Kaplıca bölümü deyim yerindeyse harabeye dönmüş bakımsızlıktan.

Tesisin halini gören Kılavuz da ihaleye çıkmaya karar vermiş.

Ancak Kılavuz, tesisin tüm bölümlerinin hizmet vermesi için 30-40 milyon liralık bir kaynağın gerektiğini belirtti.

Yani ihaleye girecek firmanın bu parayı gözden çıkarması gerekiyor.

İhalede kiralama süresi 10 yıl olacak.

İhaleyi  kazanan firma, kaplıca bölümündeki odaları işletme hakkına da sahip olacak.

“Tesisimiz Bursa’nın en değerli mekanlarından biri. Amacımız tesisin tamamını ihale yoluyla kiraya vermek. İlk ihalede alıcı bulamazsak, 2 kez daha ihaleye çıkacağız. Baktık sonuç alamıyoruz, tesisi bölüm bölüm kiraya vermeye çalışacağız” diyen Kılavuz, amaçlarının hem Bursalıların faydalanacağı bir tesisi yeniden hizmete açmak, hem de Uludağ Üniversitesi’nin haklarını korumak olduğunun altını çizdi.

Tesisin detayları

Proje hazırlıklarına başlanan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Kükürtlü Tesisleri’nin toplam arsa alanı 23 bin 170 metrekare, kapalı alanı 4 bin 917 metrekare, açık ve yeşil alan toplamı ise 18 bin 198 metrekare.

Tesislere 4 yıldır yataklı hasta alınmıyor.

Öncesinde ise 24 yatak kapasitesiyle çalıştırılıyordu.

Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü, işletmeci bulup, tesisin tüm alanlarını hizmete açmak istiyor.

Bakalım, talipli veya talipliler çıkacak mı?

 

CHP’lilerden Bahçeli’ye el sıkışma yanıtı

Hep söyleriz sosyal medya, toplumun aynasıdır diye.

İnsanlar anında tepkilerini dile getiriyor, heyecanlarını paylaşıyor, sevinçlerini ifade ediyor, mutluluklarını ve üzüntülerini belli ediyor sosyal medyadan.

Bahçeli, şehit cenazesinde Kılıçdaroğlu’nun elini sıkmadı önceki gün.

Ve Türkiye’nin dört bir yanından CHP’liler yanıt verdiler Bahçeli’ye.

Nereden?

Facebook’tan, Twitter’dan, İnstagram’dan.

Kılıçdaroğlu ile el sıkıştıklarını gösteren fotoğraf karesi ve fotoğrafın altına yazdıkları iki satırla…

Fotoğrafları görünce şunu söyledim kendi kendime:

Kılıçdaroğlu, ne de çok partiliyle el sıkışmış.

İl ve ilçe başkanınından, mahalle temsilcisine, belediye meclis üyesinden, sade üyeye kadar…

Fırsatçılık

Sınır kapılarına akın eden göçmenlerin, taksiciler tarafından nasıl kazıklandıklarını, bölgeden gelen haberlerden öğrendik.

Taksimetrenin en fazla 200 lira yazacağı güzergah için 3 bin, 4 bin lira almışlar bizim uyanık taksiciler.

Aynı muamele, Türkiye’yi ziyaret eden, bu ülkeye döviz bırakan, ekonomiyi canlandıran velinimetiz yabancı turistlere de yapıldığını biliyoruz.

Çok uzaklara gitmeyelim Araplara ayrı, Türklere ayrı tarife uygulayan  bu kentin teleferik işletmecisi değil miydi?

İstediğiniz kadar tanıtım yapın, istediğiniz kadar turizm fuarlarında boy gösterin, taksici turisti kazıklar, esnaf yabancı misafirlere yolunacak  kaz muamelesi yaparsa bu memlekette turizm daha fazla gelişebilir mi?