Binali Yıldırım’ın avantajı, itiraz süreci boyunca sakinliğini koruması, rakibini incitecek en ufak imadan dahi kaçınması, ılımlı çizgisini korumasını bilmesi.
Ekrem İmamoğlu’nun avantajı, kazanılmış bir seçimin haksız bir şekilde tekrarlanması algısının oluşması. Yani daha açık bir ifadeyle mağdur olduğuna dönük güçlü bir algının yerleşmesi.
Ekrem İmamoğlu’nun dezavantajı, iktidar imkanlarıyla başa çıkabilecek argümanlar üretmenin zorluğu. Nitekim karşısında sadece Yıldırım değil iki partinin lideri de olacak.
Binali Yıldırım’ın avantajı, partisinin 2002’den bu yana çok kritik olanlar da dahil, çok sayıda seçim deneyimine sahip olması.
Ekrem İmamoğlu’nun avantajı, CHP’lilerin ilk kez böylesine kenetlenmesi.
Binali Yıldırım’ın dezavantajı, zaten gönülsüz girdiği seçimde bir de YSK kararıyla ikinci kez yarışacak olması.
Ekrem İmamoğlu’nun dezavantajı, medyanın büyük çoğunluğunu kontrol eden iktidar partisinin propaganda bombardımanına karşın, kısıtlı iletişim imkanlarıyla mücadele edecek olması.
İstanbul seçimi teyakkuzu
YSK’nın İstanbul kararı tartışılmaya devam ediyor.
Siyasetçiler, sanatçılar, aydınlar, gazeteciler, hasılı herkes İstanbul’u konuşuyor.
Ancak yarından itibaren YSK kararı değil, seçimler konuşulacak.
Daha doğrusu, siyasi partiler seçimi kazanmak için kolları sıvayacak.
Dün kulisleri yoklayarak siyasi partilerin hazırlıklarını araştırdım.
YSK’nın kararı çok taze olduğu için henüz karar alınmamış.
Ancak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin karargahını İstanbul’a kuracağı, İstanbul’da yaşayan hemşeri gruplarını etkileyebilecek il teşkilatlarını bu kente taşıyacağı konuşuluyor.
CHP’de durum ne?
YSK kararının ardından milletvekilleri, il ve ilçe başkanları genel merkezi arayarak, ‘göreve hazırız’ mesajı vermiş.
Henüz MYK’da alınmış bir karar olmasa da milletvekillerinin tamamının İstanbul’da görev yapacağına dair bir bilgi var.
İstanbul’un farklı ilçelerinde görevlendirilecek milletvekilleri, 23 Haziran’a kadar seçim bölgelerinde değil İstanbul’da yatıp kalkacak adeta.
Tabii Meclis çalışmaları da aksatılmayacak ve nöbetçi vekiller Ankara’da görevlendirilecek.
CHP örgütleri de teyakkuz halinde.
81 il örgütünün ilçe örgütleriyle beraber İstanbul’un ilçelerine günübirlik propaganda çalışmalarına katılacağı konuşuluyor.
Gelelim AK Parti’ye.
AK Parti’de İstanbul seçiminin lokomotifi kuşkusuz İstanbul teşkilatı olacak.
Ancak milletvekilleri de tıpkı oy sayımlarına itiraz sürecinde olduğu gibi İstanbul’un ilçelerinde çeşitli programlara katılacak 23 Haziran’a dek.
İstanbul dışındaki teşkilatlar da zaman zaman bu kentteki propaganda çalışmalarına katılacaklar.
Hasılı, tekrarlanacak İstanbul seçimi her ne kadar yerel statüde olsa da Türkiye seçimine dönüşüyor.
Ve İstanbul tarihinde olmadığı kadar ziyaretçi akınına uğrayacak!
Vatan Partisi’nin İstanbul kararı
Öyle ki İstanbul seçimlerinde CHP adayı Ekrem İmamoğlu’na karşı propaganda yürütmüşler, AK Parti adayı Binali Yıldırım’ı örtülü şekilde desteklemişlerdi.
Seçimlerin yenilenmesiyle Vatan Partisi de tavrını netleştirdi.
Seçime giriyorlar…
Yani, 31 Mart’tan farklı bir yerde durmuyor Vatan Partisi.
Bursa Teknik Üniversitesi Kestel’e taşınacak mı?
Çünkü BTÜ’nün yer sorunu vardı o günlerde.
2 gün sonra darbe girişimi oluyor ve çok kısa süre sonra Orhangazi Üniversitesi’ne el konulup, kampüs alanı Bursa Teknik Üniversitesi’ne devrediliyor.
15 Temmuz’un üzerinden 2 yıl geçti.
Soru şu:
Bursa Teknik Üniversitesi Kestel’e taşınacak mı?
Aslında daha önce şunun sorulması gerekiyor:
Bursa Teknik Üniversitesi, Kestel’e neden taşınmıyor?
Nitekim Kestel’de bir bölge eğitim alanı ilan edildi ve kamulaştırmalar yapıldı.
Ancak kısa vadede BTÜ’nün Kestel’e taşınması, maddi nedenlerden dolayı olası görünmüyor.
Çünkü sadece altyapı için 100 milyon liralık kaynak gerekiyor.
Bugüne kadar Ankara’dan yeterli kaynak gelmiş değil.
Kuşkusuz BTÜ kampüs alanının Kestel’e inşa edilmesi fikrinden vazgeçilmiş değil.
Ne var ki somut gelişme de yok.