Dün, Nilüfer’deki bir bölgenin 2005 ile 2020 yılı fotoğraflarını yollayarak kıyaslama yapan AK Parti Nilüfer Belediye eski Başkan Adayı Necati Şahin aradı.
Şahin, hedefinde Mustafa Bozbey olmadığını belirterek konuyla ilgili detayları paylaştı.
Şahin’in anlattıklarını özetleyeyim.
Erdem Saker döneminde plan değişikliğiyle ticari alana dönüştürülür.
Bölgenin imar durumu 1,25 emsaldi.
Terk oranı ise yüzde 35 idi.
Ancak Saker, emsal oranını 0,50 arttırarak 1,25’ten 1,75’e ve şuulandırmada terk oranını yüzde 35’ten yüzde 50’ye çıkarıyor.
Bunun nedeni de, Bursaray’ın raylı sistem depo alanı ve rekreasyon olarak kullanacağı araziyi vatandaştan bedelsiz almak.
Yani Şahin, kamulaştırmaya para vermemek için, yasaya aykırı olarak maliklerden sanki rızaları ile vermiş gibi imza karşılığı yüzde 15 ek pay alındığını, böylece vatandaşın arsasının yüzde 50’sinin hiçbir bedel ödenmeden kamuya geçtiğini iddia etti.
Ancak Necati Şahin, söz konusu plan değişikliklerinin yüksek katlı binaların önünü açtığını hatırlattı.
Öyle ki, terk oranının yüzde 50’ye çıkartan plan değişikliğinde, maksimum yükseklik hayata geçmiş.
Yani Şahin diyor ki, “Bugün Bursa’nın Manhatan’ı olarak nitelendirelen o bölgede yüksek katlı binalar inşa edildiyse, sebebi 1996’da yapılan plan değişiklikleridir.”
Şahin, 1996’da, söz konusu bölgeyi fuar alanından ticari alana dönüştüren plan değişikliğiyle, yeryüzü ile gökyüzünün takas edildiğini söyledi ve ekledi:
“Keşke bu alan fuar alanı olarak kalsaydı.”
Ancak Şahin plan değişikliğine rağmen, Carrefour ve BAOB Yerleşkesi’nde, yüksek kat hakkının kullanılmadığını hatırlattı.
Tabii şimdilik.
Nitekim, Carrefour’un yıkılıp yerine Suryapı benzeri altı AVM, üstü konut yapılması gündemde.
Böyle bir ihtimal var mı?
İkinci yazıda…
Carrefour yıkılır mı?
Yeni bir gelişme değil ama yaklaşık 1 yıl önce Carrefour’un yıkılıp, yerine AVM ve konut inşa edilmesi gündemdeydi.
Ancak ekonomik kriz ve pandemi gibi olumsuz koşullar, projeyi rafa kaldırmış durumda.
Tabii şimdilik…
Yarın koşullar değişirse, Bursa’nın ilk AVM’lerinden birinin yıkılıp, yerine 20, 30, hatta 40 katlı binaların gelmesinin önünde engel yok.
Nitekim, firmanın söz konusu bölgede yüksek katlı bina yapma hakkı yasal olarak var.
Firma, hakkını er ya da geç kullanabilir.
Su faturalarında değişiklik için yasal düzenlemeye gerek var mı?
Malum, su faturalarının neredeyse yarısı ilçe belediyelerinin kasasına giriyor.
Özellikle Nilüfer’de yaşıyorsanız.
Mesela 50 liralık su faturası ödeyen Nilüferli bir vatandaşın tükettiği suyun bedeli aslında 25 lira civarında.
Yani BUSKİ, ilçe belediyelerinin tahsilatçılığını yapıyor.
Peki büyükşehir belediyeleri, ilçe belediyelerinin çevre ve katı atık vergilerini toplamak zorunda mı?
Yasal bir zorunlulukları yok.
Öyle ki Bursa, İzmir, Adana, Balıkesir, Ordu, Tekirdağ gibi 11 büyükşehir belediyesi, katı atık bedellerini su faturaları aracılığıyla topluyor.
Ancak 19 büyükşehir belediyesi, bu işi ilçe belediyelerine bırakmış durumda.
Mesela İstanbul Büyükşehir Belediyesi.
Örneğin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi.
Veya Konya Büyükşehir Belediyesi.
Katı atık bedeli toplamayan büyükşehir belediyeleri ne kazanıyor?
Vatandaştan yüksek su faturası tepkisi almıyorlar.
Az bir kazanç mı?
Ne olacak hastanelerin akıbeti?
CHP İl Başkanı İsmet Karaca ve Osmangazi lçe Başkanı Mete Akyolcular, dün Bursa Devlet Hastanesi önünde açıklama yaptılar.
Konu, Bursa’nın en eski hastanesinin akıbeti…
Çünkü hastanenin ne olacağına dair çelişkili açıklamalar yapılıyor.
Pandemiden sonra tamamen kapanacak mı?
Yoksa zaman zaman açılıp, zaman zaman kapanacak mı?
CHP’liler, “Yenilensin ve eskiden olduğu gibi hizmet vermeye devam etsin” diyor.
Bir de Ali Osman Devlet Hastanesi meselesi var ki, o daha da izaha muhtaç.
Öyle ki, bu hastane inşaatı yüklenici firmanın çekilmesiyle yarım kaldı.
Ve hala yapımına başlanmış değil.
Pandemi hassas bir konu olduğu için İl Sağlık Müdürü Ömer Kaşıkçı açıklama yapmıyor.
Bilmem hastane yatrımları konusunda kamuoyunu aydınlatır mı?