Siyaset gündemi bir süredir aday isimleri ve seçim kazanma üzerine yoğunlaşıyor, başta metropoller olmak üzere tüm seçim bölgelerinde ‘kazanmak‘ üzerine kurgulanan bir sürece tanık oluyoruz.
Oysa hangi partinin kiminle kazanacağı değil, hangi isimlerle kentlerin daha yaşanılabilir olacağı, hangi belediye başkan adaylarıyla kamu kaynaklarının verimli kullanılacağı soruları üzerine yoğunlaşmamız gerekmiyor mu?
Aksi durumda telafisi uzun yıllar mümkün olmayacak yanlış işler yüzünden kentler kaybedebilir.
Üstelik zaten kentler, kamu kaynaklarının heba edildiği yanlış yatırımlarla doluyken…
Maalesef siyasi parti temsilcileri, yanlış adaylarla seçimi kazanmaktansa doğru adaylarla seçimi kaybetmeyi göze alamadıkları sürece, kentler kaybetmeye devam edecek.
Her ne kadar seçmenin doğru adaylara dönük talebi yetersiz olsa da büyük sorumluluk, seçim kazanmak uğruna yanlış adaylarla yola çıkmaktan sakınca görmeyen parti liderleri ve karar organlarıdır.
Ne ki bir siyasetçi çıkıp, “Önemli olanın seçim kazanmak değil, bilgili, birikimli ve ahlaklı kadroların kentleri yönetmesidir” diyebildi.
İttifakın magazin tarafının daha çok gündemde olduğu, ‘ben şurada aday çıkarıyorum, sen de şurada aday çıkarmamalısın‘ türünden pazarlıkların işbirliklerini esir aldığı, oy hesaplarının kentlerin ve kamu menfaatinin önüne geçtiği son derece sağlıksız bir süreçte, sağduyulu bir anlayış da diyebiliriz Tatlıoğlu’nun sözleri için.
Umarız, bu anlayış siyasete egemen olur ve bu seçimde kentler kazanır.
——————–
İddialı seçim öngörüsü
Medya ziyaretleri yapan İYİ Parti Bursa Milletvekili Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, sözlerine Bursa tahlili yaparak başladı, Bursa’nın ulaşım sorunlarını ve pahalı bir şehir olmasını vizyonsuzlukla açıkladı.
Çözümün ise yeni bir anlayışın kenti yönetmesi olduğunu ileri sürdü.
Gelelim ittifak görüşmelerine ve Tatlıoğlu’nun seçim öngörüsüne.
Tatlıoğlu’na neden Osmangazi’de ısrarcı olduklarını sordum.
Öyle ya, CHP’nin Osmangazi’deki oy oranı 120 bin, İYİ Parti’nin ise sadece 70 bin.
Bu koşullarda Osmangazi, neden İYİ Parti’ye verilmeli?
Doğrusu Tatlıoğlu, tatmin edici bir yanıt veremedi/vermedi.
Osmangazi’nin sosyolojik yapısı nedeniyle İYİ Parti’ye bırakılması gerektiği ve kendilerinin bu ilçede seçimi kazanabileceklerini söyleyerek açıklamaya muhtaç bir yanıt verdi.
Tatlıoğlu’nun seçim öngörüsüyse hayli iddialı.
Doğru bir dengeleme yapılması halinde Millet İttifakı’nın en az 11 ilçeyi alabileceğini öne süren Tatlıoğlu, 15 ilçede de iddialı olduklarını belirtti.
—————————
Tatlıoğlu: Osmangazi ve Yenişehir İYİ Parti’de
CHP-İYİ Parti ittifak görüşmelerinde sona gelindi.
Kılıçdaroğlu ve Akşener son noktayı koyacak kriz olan bölgelerde.
Ancak İYİ Parti Bursa Milletvekili Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, geçen hafta Genel Başkan Yardımcısı Müsavat Dervişoğlu‘nun, Osmangazi ve Yenişehir’in İYİ Parti’ye bırakıldığı şeklinde bir bilgi verdiğini söyledi.
Yani Tatlıoğlu’nun iddiasına göre iki liderin görüşmesi öncesi son durum, Osmangazi ve Yenişehir İYİ Parti’de.
Bakalım Kılıçdaroğlu, özellikle Osmangazi konusunda Akşener’i ikna edebilecek mi?
Bu arada Tatlıoğlu, Büyükorhan’da 2 parti örgütünün İYİ Parti’nin adayıyla seçime girilmesi konusunda anlaştığı bilgisini de verdi.
————————–
İş’ten Sesler ve sanayide nitelikli eleman sorunu
“Kalifiye eleman bulamıyoruz. Eleman sorunumuz olmasa daha fazla ciro yapacağız.”
Kalifiye eleman deyip geçmeyin, bazı işletmelerde mühendislerden bile daha fazla ücret alırlar, o derece!
Çünkü ülkemizde nitelikli eleman altın gibidir, az bulunur.
Yakın zamanda Antalya’da 2 bin 500 esnafı ve 15 bin çalışanı bulunan Akdeniz Sanayi Sitesi’nde 4 bin lira maaşla çalışacak çırak, kalfa ve nitelikli eleman arandığı haberi çıktı basında.
Ancak eleman bulmakta zorlanıyorlarmış.
Üstelik işsizliğin en yüksek seviyelerde olduğu bu dönemde.
Kalifiye eleman bulunamıyor, çünkü meslek lisesi mezunlarının yüzde 80’i kendi alanında iş aramıyor.
Eğitim sisteminin kanayan yarası…
Neden hatırlatıyorum tüm bunları?
Efendim geçen hafta Bursa Organize Sanayi Bölgesi ve Bursa Organize Sanayi İş Adamları Derneği işbirliğiyle fevkalede değerli bir farkındalık projesi hayata geçti.
Nitelikli eleman yetiştirilmesi konusunda farkındalık yaratmak için geliştirilen projenin sloganı, Güçlü Türkiye İçin Mesleki Eğitim.
Bu amaçla, belli başlı sanayi kuruşlarının çalışanlarından oluşan amatör bir müzik korosu oluşturulmuş. Şef Kenan Gürel‘in eğitmenliğinde.
Geçen hafta değerli meslektaşım Elif Sezgin, Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde görücüye çıkacak olan ‘İş’ten Sesler Korosu‘nun konserine davet edince memnuniyetle katıldım.
Nefis bir müzik ziyafeti çektik.
Bursalıların yoğun ilgi gösterdiği salonda amatör koro, Klasik Türk Müziği’nden Türk Halk Müziği’ne birbirinden özel yaklaşık 20 eseri seslendirdi.
Umarız proje amacına ulaşır ve nitelikli eleman sorunun çözülmesiyle Bursa sanayisinin önü açılır.