17 Ağustos’un yıl dönümünde çarpıcı bir haber okuduk.
Bizim gazete, durumu çok iyi özetleyen “Denetimciler sınıfta kaldı” başlığını kullanmış.
Haber şöyle:
Dikkatinizi çekerim, kurallara uymayan inşaat şirketlerine değil, kurallara uyması için onları denetleyen yapı denetim şirketlerine binlerce ceza verilmiş.
Yapı denetim kuruluşları neyi denetliyor?
İnşaatlar, mühendislik kurullarına uygun inşa ediliyor mu, kullanılan malzeme yönetmeliklere uygun mu, zemin etüdü yapılmış mı, depremde yıkılabilir mi gibi kriterlere bakıyorlar değil mi?
Oysa Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre inşaatları denetleyecek denetim şirketlerinin de çok iyi denetlenmesi gerekiyormuş!
Bu haber, yeni yapıların bazılarının bile depreme dayanıklı olamayabileceğini gösteriyor.
Çünkü 1999 depreminden sonra zorunlu hale gelen yapı denetimin bile güvensiz olduğu bizzat Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın denetimiyle ortaya çıktı.
Şimdi bu haberi okuyan bir vatandaş, 2002 tarihli deprem yönetmeliğinden sonra inşa edilmiş yeni konutları bile gönül rahatlığıyla satın alabilir mi?
Veya satın alanlar, gönül rahatlığıyla evlerinde oturabilir mi?
Özetle, vatandaş yeni konuta güvenmesin de hangi konuta güvensin?
Geliyorum diyen deprem, kamu binalarının durumu ve Çarşamba Mahallesi
Neredeyse çeyrek asır…
Evet, ekonomik ömrünü tamamlamış ve depreme dayanıksız 10 binlerce ev dönüştürüldü ancak tüm uzmanlar Marmara’da (İstanbul veya Bursa merkezli) beklenen en az 7 büyüklüğündeki depremin büyük bir felakete yol açacağını söylüyorlar.
Bursa’daki vahim tabloyu ortaya koyan bir hatırlatma yapayım.
Yıl 2012…
Bursa İl Afet Acil Durum Müdürlüğü’nün Bursa’daki okulların ve kamu kurumlarının depremselliğini ortaya koyan raporuna ulaştım.
Rapora göre, Bursa’daki kamu kurumlarının ve okulların yüzde 70’i depreme dayanıklı değil!
Elimde devletin kapı gibi raporu olduğu için hemen konuyu yazdım.
O gün manşetten giren haberimiz büyük ses getirdi.
Dönemin FETÖ’cü Valisi Şahabettin Harput çok sinirlenip, İhlas Haber Ajansı’na konuşarak haberi yalanladı.
Aynı şekilde Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar da, “Yok böyle bir şey” manasında bir açıklama yaptı.
Harput ayrıca, İl Özel İdaresi’nde insan avına çıkarak, raporu sızdırdığını düşündüğü personeli işten attırmak için çaba sarf etti.
Ancak Harput’un yalanlamasını çürütecek raporu köşeme koyarak, Harput’un yalan söylediğini ispatladım.
Bursa’daki kamu kurumları ve okullarının depreme dayanıklı olmadığını gösteren haberin üzerinden 9 yıl geçti.
Ancak riskli binaların tamamının yenilenmediğini biliyoruz.
Yani, konutları geçtim, her gün binlerce, 10 binlerce insanın girip, çıktığı kamu binaları ile üniversite binaları da dahil olmak üzere her gün 10 binlerce öğreninin öğrenim gördüğü okullarımız güvenli değil.
Jeoloji Mühendisleri Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er ise yıllardır aynı uyarıları yapıp duruyor.
Ne var ki son zamanlarda üzerinde durduğu bir uyarısı daha var.
Çarşamba Mahallesi’nde vakit kaybedilmeden kentsel dönüşüme başlanmalı.
Çünkü bu mahalledeki binalar hem çok eski hem de yapılar birbirine çok yakın.
Yani büyük bir depremde tahliye edilmesi, enkaz kurtarma çalışmalarının yapılması çok ama çok zor.
Engin Er uyarıyor.
Peki yetkililer tehlikenin farkında mı?
Tetik: “22 yılda bir arpa boy yol alınamadı”
Onlardan biri de TMMOB İKK Genel Sekreteri Feridun Tetik.
Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er ve Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Feza Karaer ile söyleşimin ardından bir ileti yollamış:
“Sayın Özdal; 1999 depreminin üzerinden 22 yıl geçmiş. Halen bir arpa boyu yol alamamışız. Ne fay hatları haritalara işlenmiş, ne de riski binaların envanteri çıkartılabilmiş. Son 20 yılda 7 kez barış altında imar affı çıkartılmış. Yüzlerce üniversite mezunu genç evde otururken mühendislik hizmeti almamış konutlara 7 kez imar affı çıkartılmış. Kamuoyu bu konuyu görmezden geldi. Günümüzde Bursa’da sadece 3 ilçe belediyesi yapı ruhsatı verirken, oda onayı arıyor. Diğer 14 ilçe belediyesi projelerde oda onayı istemiyor. Ben de yazınıza bir katkı olur diye bu satırları göndermeyi uygun gördüm. Konuyu gündeme getirdiğiniz için bir Bursalı olarak teşekkür ederim. Umarım deprem olmadan ve insanlar ölmeden önlem alınır.”