Olay Gazetesi Bursa

Vali Karaloğlu’yla kent gündemi…

Bu şehirden çok vali geçti. Kiminin görev süresi kısa oldu, kiminin uzun… Kimi çevre konularına yoğunlaştı, kimi turizme odaklandı, bazısı da eğitime daha çok önem verdi.   ***   Vali Münir Karaloğlu ise, galiba geçmişte görev yapan valilerin yoğunlaştığı konuların tümüne eşit şekilde eğiliyor, birini diğerinden önemsiz görmüyor. Mesela, Bursa’nın turizm hedefini önemsemekle beraber, sanayi […]

Bu şehirden çok vali geçti.

Kiminin görev süresi kısa oldu, kiminin uzun…

Kimi çevre konularına yoğunlaştı, kimi turizme odaklandı, bazısı da eğitime daha çok önem verdi.

 

***

 

Vali Münir Karaloğlu ise, galiba geçmişte görev yapan valilerin yoğunlaştığı konuların tümüne eşit şekilde eğiliyor, birini diğerinden önemsiz görmüyor.

Mesela, Bursa’nın turizm hedefini önemsemekle beraber, sanayi kenti kimliğinin de korunması gerektiğini vurguluyor.

Kentsel dönüşüm de onun için öncelikli, kamuda paralel yapı unsurlarının temizlenmesi de…

Vali Karaloğlu, 2 yılı aşkın görev süresi boyunca, birçok cephede mücadele verdi, vermeye devam ediyor.

 

***

 

Dün Olay ailesinden bir grup yönetici ve yazar arkadaşımla (OLAY TV Genel Yayın Müdürü İsmail Öztat, OLAY TV Program Müdürü Uygar Külhaşoğlu, yazar İhsan Aydın)

beraber, Karaloğlu’nu bir kahve içimlik ziyaret ettik.

Ziyaret diye yazdığıma bakmayın…

Gazetecinin ziyareti habercilik faaliyetidir aslında.

Sağolsun Vali Karaloğlu da tüm sorularımızı içtenlikle yanıtladı, bazı konularda ilk kez konuştu.

Karaloğlu’nun sözlerini gazetenin haber sayfalarında okuyabilirsiniz.

Ben 2 konuda söylediklerini yorumlayayım.

 

***

 

Karaloğlu’nun kentsel dönüşümle ilgili sözleri kayda değer.

Geçen hafta Bursa 3’üncü İdare Mahkemesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi‘nin, 0,50 emsal imar artışını içeren kararını durdurdu.

Özellikle Nilüferlileri hayal kırıklığına uğrattı bu karar.

Nitekim Osmangazi ve Yıldırım Belediyeleri, kentsel dönüşümle ilgili ciddi projeler üretirken, Nilüfer Belediyesi, deprem gerçeğini görmezden gelip, hem hiçbir proje üretmedi, hem de 0,50 emsal artışına muhalefet ederek sınıfta kaldı.

Yerel mahkeme de emsal artışının yürütmesini durdurunca, kentsel dönüşüm Bursa‘da sekteye uğradı.

Vali Karaloğlu, mahkeme kararını eleştirdi ve nihai karar çıktıktan sonra yeni bir düzenlemenin yapılması gerektiğini söyledi.

Karaloğlu’na göre, mahkeme kararı kentsel dönüşümü yavaşlatacak.

 

***

 

Depremle ilgili yazı dizileri ve çok sayıda televizyon programı yaptım.

Maalesef vatandaş, depreme duyarlı değil, yaşadığı evin sağlam olup olmadığını bilmiyor, yıkıcı bir depremde konutunun mezarı olacağından haberi yok.

Ayrıca, kentsel dönüşüm için cebinden tek delikli kuruş çıkmasını kabul etmediği gibi, oturduğu evle aynı metrekarede konut talep ediyor.

İşte bu nedenle, kentsel dönüşümde bir rant yaratmak zorundasınız.

Tabii bu ranttan vatandaşın yararlanması şartıyla.

Umarız, kentsel dönüşümde yargı engeli aşılır ve tabut evler bir an önce yenilenir, güvenli konutlara kavuşur Bursalılar.

 

***

 

Karaloğlu‘nun altını çizdiğim diğer sözleriyse paralel yapıyla mücadele hakkındaki açıklamasıydı.

Bursa‘nın paralel yapının en güçlü olduğu, en örgütlü olduğu illerin başında geldiği söyleniyor.

Hatta Bursa için, paralel yapının merkezi diyenler de var.

Paralel yapı Bursa‘nın merkezi midir bilmem ama bir zamanlar Bursa‘da etkin olduklarını biliyorum.

 

***

 

Öncelikle Bursa’da bir üniversiteleri var.

Çok sayıda eğitim kurumuna sahip olduklarını, kamu kurumlarında ve siyasetteki etkinliklerini de biliyoruz.

Tüm bunlar bir yana, Bursa‘nın bir önceki valisi cemaate hizmet etmiyor muydu?

Ancak, paralel yapıyla mücadele, hukuk kuralları çerçevesinde verilmeli ki Vali Karaloğlu’na göre de bu iş böyle yürüyor.

 

***

 

Geçen hafta ve içinde bulunduğumuz hafta paralel yapıyla mücadelede 2 gelişme vardı.

Biri, paralel yapıyla ilişkili bir derneğin kurucu ve yöneticilerine diğeri de Bursa Emniyet Müdürlüğü’ndeki bazı polislere yönelikti.

Daha önceki operasyonların sayısını bile unuttuk.

Şimdi bunlar ortadayken, paralel yapıyla mücadelenin tavsadığı söylenebilir mi?