İstanbul-Bursa-İzmir Otobanı‘nı gezdikten sonra kaleme aldığım inceleme yazısının ardından, okuyuculardan farklı tepkiler aldım.
Kimi Otoban’ın yakın zamanda açılacak olmasını çok olumlu bulurken, kimi erken açılmayacağını öne sürdü.
Ama en fazla tepki Otoyol’un ücretli olmasına gösteriliyor.
Bugün bu konuya biraz kafa yoralım.
***
Öncelikle yapım maliyeti 10 milyar lirayı aşkın Otoyol’un, yap-işlet-devret modeliyle hayata geçtiğini hatırlatayım.
Böylece devletin kasasından tek kuruş çıkmayacak.
Temel atıldıktan sonra 22 yıl süreyle konsorsiyum Otoban’ı işletecek.
Yani, yaklaşık 16 yıl sonra Otoban’ın mülkiyetiyle beraber işletmesi de devletin olacak.
Bu nedenle Otoban’ın 1 yıl erken bitmesi hayal değil.
Çünkü konsorsiyum, Otoban’ı ne kadar erken hizmete açarsa, para kazanmaya da o kadar erken başlayacak.
***
Ücret meselesine gelince…
Bursa’dan İzmir’e Otoyol’dan gitmek isteyenler kilometre başı 5 cent’ten 16 doları, yani bugünkü kurla 87 lirayı gözden çıkarmak zorunda.
“Çok pahalı” dediğinizi duyar gibiyim.
Evet bence de çok pahalı.
Ama zaten geçiş ücreti bu kadar pahalı olduğu için 6 yıl gibi kısa zamanda tamamlanıyor Otoyol.
Yani, eğer bu dev ulaşım yatırımı Ulaştırma Bakanlığı bütçesiyle yapılsaydı 6 değil 16 yılda biter miydi emin değilim.
Çünkü Hızlı Tren gerçeği buz gibi önümüzde duruyor.
23 Aralık 2012’de Hızlı Tren’in temel atma törenine katılan protokol üyeleri ne demişti:
En geç 2015 Kasım ayında Bursa, Hızlı Tren’e kavuşacak.
Hızlı Tren’in bu kadar gecikmesinin ve ne zaman biteceğinin belli olmamasının tek nedeni ödeneksizlik.
***
Gelelim diğer ülkelerdeki uygulamalara…
Dahası, Avrupa ülkelerindeki otoyol uygulamalarına.
Otoyollar Almanya gibi istisnalar dışında birçok Avrupa ülkesinde de ücretli.
Üstelik Fransa ve İspanya’da cep yakıyor geçiş ücretleri.
Kuşkusuz otoyolların ücretli olduğu diğer ülkelerde de benzer tartışmalar var ve galiba işin aslı şu:
Çok yüksek bedelli yatırımların maliyeti bir şekilde vatandaşa yansıtılıyor.
***
Tabii İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu’nu kullanmak bir tercih olacak.
İsteyen 87 lirayı verip Otoyol’u kullanacak, isteyen de ücretsiz karayolunu.
***
Tüm bunları hatırlatmamın bir başka nedeni daha var.
Artık yap-işlet-devret, bir finansman modeli olarak yerel yönetimlerin de gündeminde.
Örneğin Osmangazi ve Yıldırım Metrosu ile Bursaray’ı Şehir Hastanesi’ne uzatacak yeni hattı da yap-işlet-devret veya gelir ortaklığı modeliyle hayata geçirilebileceğini biliyoruz.
Tehlikenin farkında mıyız?
Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er, Düzce depreminin 19’uncu yılında Bursa ile ilgili bir açıklama yaptı.
Er’e göre Bursa’da 7 şiddetinde bir deprem bekleniyor.
Er, açıklamasını şöyle sürdürmüş:
“1885 yılında Bıursa’da yaşanan depremden daha kötüsünü yaşayacağız. O depreme küçük kıyamet diyoruz ama biz orta kıyameti yaşayacağız. 1885 yılındaki gibi Tophane yamaçlarındaki bir Bursa’dan bahsetmiyoruz. Sıvılaşma bölgelerindeki birçok yapılaşmadan söz ediyoruz.”
Er’in sözleri ürkütücü değil mi?
1855 yılında küçük kıyamet olarak nitelendirilen 2 depremde 2 bine yakın insan can veriyor.
Tabii o zaman Er’in de ifade ettiği gibi ovada yapılaşmanın olmadığı bir Bursa var.
Buna rağmen, yüzlerce insan hayatını kaybetmiş.
Yıl 2018…
Nüfusu 3 milyona dayanan Bursa’daki konutların büyük bölümü ovada yükselmiş.
İşte böyle büyük bir tehdit altındayız.
Tehlikenin farkında mısın Bursa?
CHP’de gözler büyük ilçelerde
CHP’de 3 belediye başkanı daha Parti Meclisi’nde ilan edildi.
Orhangazi, Orhaneli ve Harmancık…
Aslında beklenti İznik adayının da belli olmasıydı.
İznik’te büyük bir sürpriz olmazsa aday Asiye Çalışkan olacak.
Ne var ki ilçedeki bir aday, başvuru ücreti yatırdığını hatırlatıp, kendisinin de değerlendirilmesi gerektiği itirazını Ankara’ya ulaştırmış.
Ankara da haksızlık olmasın diye, söz konusu aday adayını değerlendirmeye almış.
Yani Asiye Çalışkan ismi bir sonraki PM’de açıklanabilir.
Bu arada Büyükşehir, Nilüfer, Yıldırım, Osmangazi ve Mudanya gibi büyük ilçelerin adaylarının belirlenmesi biraz daha zaman alabilir.
Nitekim değerlendirme süreci devam ediyor.
Mesela Mudanya‘da kapsamlı bir anket yapılıyor.
Anketi genel merkez yapıyor.
Mudanya adayını kuvvetle muhtemel bu anket belirleyecek.