Olay Gazetesi Bursa

Trajikomik termik santral ÇED raporu

Geçen hafta, Bursa’yı çok yakından ilgilendiren bir haber Ankara‘dan geldi. Çevre Bakanlığı İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu, DOSAB Termik Santralı’nın nihai ÇED raporuna vize verdi. Peki, özellikle halk sağlığını ilgilendiren bölümünde çok ciddi sıkıntılar varken, bu rapor nasıl geçti? Gelişmenin perde arkasını kısaca paylaşayım.   ***   Önce, Bursa Halk Sağlığı Müdürlüğü devre dışı bırakıldı ve olaya Sağlık Bakanlığı el koydu. Yani, raporla ilgili görüşü, Sağlık […]

Geçen hafta, Bursa’yı çok yakından ilgilendiren bir haber Ankara‘dan geldi.

Çevre Bakanlığı İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu, DOSAB Termik Santralı’nın nihai ÇED raporuna vize verdi.

Peki, özellikle halk sağlığını ilgilendiren bölümünde çok ciddi sıkıntılar varken, bu rapor nasıl geçti?

Gelişmenin perde arkasını kısaca paylaşayım.

 

***

 

Önce, Bursa Halk Sağlığı Müdürlüğü devre dışı bırakıldı ve olaya Sağlık Bakanlığı el koydu.

Yani, raporla ilgili görüşü, Sağlık Bakanlığı’na bağlı Halk Sağlığı Kurumu verecekti.

Tüm bunlar yaşanırken, Türk Tabipleri Birliği, Toraks Derneği ve Greenpeace temsilcileri, Türkiye Halk Sağlığı Kurum Başkanlığı’nı ziyaret etti ve kömürlü santrallardan kaynaklanan hava kirliliğinin insan sağlığını tehdit edeceğini paylaştı.

Yani, sözünü ettiğim heyet, ÇED raporuna olumsuz görüş bildirilmesi gerektiğini Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı‘na iletti.

Ve bu görüşme etkisini gösterdi.

Halk Sağlığı Kurumu, olumlu görüş bildirmedi ama “Biz değil ama bir halk sağlığı müdürü görüş versin” diyerek, sorumluluğu üzerinden attı.

 

***

 

Sonra ne oldu dersiniz?

DOSAB yönetimi, kapı kapı dolaşıp, “kömürlü termik santral, halk sağlığına zararlı değildir” diye rapor yazacak bir üniversite hocasını aramaya başladı.

Aralarında Prof. Dr. Kayıhan Pala gibi namuslu halk sağlığı uzmanı hocaların görev yaptığı Uludağ Üniversitesi’ne yanaşamayan DOSAB yönetiminin, rotayı Ankara Hacettepe Üniverstesi’ne çevirdiği öne sürülüyor.

Hacettepe Üniversitesi’nde Gülen Güllü isimli bir çevre mühendisi hoca var ama o zaten vazifesini daha önce yapmış ve ÇED raporuna olumlu görüş bildirerek, DOSAB’a danışmanlık yapmanın hakkını vermişti.

Ancak bu kez Hacettepe Üniversitesi’nden hiçbir halk sağlığı uzmanı, DOSAB‘ın teklifini kabul etmemiş.

 

***

 

Ne var ki burası Türkiye…

Çünkü uzun uğraşlar sonucu, günde bin 200 ton kömürün yakılacağı, şehrin ortasına kurulacak bir termik santralın halk sağlığına zararlı olmadığını söyleyecek bir hoca bulunmuş!

Gazi Üniversitesi‘nden Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan

 

***

 

Yani, koca Bursa‘da, ‘termik santral çevreye zararlı değildir” görüşünü savunacak bir çevre mühendisi bulamayan DOSAB yönetimi, Hacettepe Üniversitesi’nden Gülen Güllü isimli Ankaralı ithal hocayı nasıl bulduysa, yine 3 milyonluk bir kentte, ‘termik santral insan sağlığına zararlı değildir” diyecek bir halk sağlığı uzmanı bulamadığı için Ankara Gazi Üniversitesi’nden Mustafa Necmi İlhan isminde 2’inci bir ithal hocayı bularak, ÇED raporunu, büyük ölçüde kotardı.

Şimdi tüm bu gelişmeler ortaydayken, bu rapora kim güvenir?

 

Pala: “Rapor, utanç vericidir!”

 

İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu‘nun DOSAB Termik Santralı‘na ilişkin ÇED raporuyla ilgili Uludağ Üniversitesi‘nden Prof. Dr. Kayıhan Pala‘nın süreçle ilgili değerlendirmesi var.

Bakın neler söylemiş Pala:

“DOSAB Termik Santralı nihai ÇED raporundaGazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan tarafından imzalanmış, “DOSAB Buhar ve Enerji Üretim Tesisi’nin Halk Sağlığı Yönünden Değerlendirilmesi” şeklinde bir rapor yer almaktadır. Prof. İlhan, hiç bir referans içermeyen raporunda, kömürün, başta Avrupa olmak üzere, oldukça tercih edilir bir enerji kaynağı olduğunu söyleyerek, temiz kömür teknolojileri kullanıldığında çevreye zarar vermeden üretim yapmanın olanaklı olduğunu iddia etmektedir. Prof. İlhan, raporunun sonuç ve kanaat bölümündeyse söz konusu tesisin çevre ve halk sağlığı yönünden olası riskler için yeterli inceleme ve hazırlık yapıldığı, gerekli önlemlerin alındığı değerlendirmesini yapmıştır. Nihai ÇED raporu incelendiğinde, Prof. İlhan‘ın iddia ve değerlendirmelerinin aksine, DOSAB Termik Santralı’nın, çevre ve halk sağlığı açısından çok önemli riskler içerdiği açıkça görülmektedir. ÇED süreçlerinde, sağlık etkisinin değerlendirilmesiyle ilgili olarak, Halk Sağlığı Ana Bilim dallarından ya da öğretim üyelerinden-bu konuda yetkin olması koşuluyla-görüş alınması, olumlu bir gelişmedir. Ancak ne yazık ki para karşılığı imzalanan bu raporlardan bazılarının halk sağlığı öğretisi ve bilimine aykırı değerlendirmeler içermesi, halk sağlığı camiası açısından utanç vericidir.”