Çocuklarına daha iyi bir gelecek bırakmak isteyenler, kalan yaşamlarında zehir solumak istemeyenler…
Temiz hava solumayı, yeşil bir kentte yaşamayı en temel hak olarak görenler…
Alın terlerini döktükleri topraklarının yok olmasına, su kaynaklarının göz göre göre tükenmesine gönlü razı olmayanlar…
Asit yağmurlarının yağmasına, kent trafiğinin altüst olmasına itirazı olanlar…
Daha fazla kar uğruna kanser olmaya, kent siluetinin bozulacak olmasına söyleyecek sözü olanlar…
Ve, Bursa Ovası‘nın tam ortasına hançer misali saplanacak olan ölüm santralına geçit vermeyecek binlerce yurttaş, dün son yılların en onurlu direnişine imzasını attı.
Aslında söylenecek çok fazla söz yok.
Dün, dört başı mamur bir halk direnişi vardı Bursa‘da.
Son yılların en kalabalık, en coşkulu, en büyük ama en önemlisi en haklı kitlesel çevre eylemi gerçekleşti.
Yürüyüşe kimlerin, hangi kurumların katıldığını yazmanın anlamı yok.
Çünkü birazcık vicdanı olan, kente karşı sorumluluk hisseden ve gelecek nesillerin yaşam hakkına sahip çıkan herkes ordaydı.
Yani 3 milyonluk Bursa’nın bir iz düşümü de diyebiliriz.
Mühim olan orada kimlerin olmadığıydı.
Ölüm santralını kurmak isteyenler yoktu mesela.
Sayıları az da olsa termikçilerle iş tutan sözde ‘gazeteciler’ de ortalıkta yoktu.
Sütre gerisinde projeye destek veren idarecileri de göremedik.
Zaten başından bu yana halkın yanına bile yaklaşamamışlardı onlar.
Halka karşı durulabilir mi?
DOSAB Termik Santralı’na Hayır Yürüyüşü, son yıllarda tanık olduğum en farklı eylemdi.
Siyasi yelpazenin en solundan en sağına varıncaya kadar, farklı kesimleri temsil edenler aynı platformda buluşmuştu.
Bugüne kadar yan yana durduğu görülmemiş farklı sendikalar, birbirinden haz etmeyen siyasi partiler, aynı yürüyüş kolunda hiç bir araya gelememiş sivil toplum örgütleri, dün omuz omuzaydı.
Bu tabloyu, siyasetçiler, yerel yöneticiler ve elbette bu kentin valisi, çok iyi okumalı.
Projenin hayata geçmesine ön ayak olmak demek, milyonları karşılarına almak demektir nitekim.
AKP’li Yılmaz’ın santralla ilgili görüşü
AKP Osmangazi İlçe Başkanı Ali Yılmaz ve yeni yönetim kurulu, bugünlerde medya ziyaretleri yapıyorlar.
Geçen cuma, OLAY Medya‘ya da geldiler ve bir çayımızı içtiler.
Ali Yılmaz‘la, DOSAB yönetiminin, tüm itirazlara rağmen kurmaya çalıştığı termik santralı da konuştuk.
Daha doğrusu, Yılmaz‘a bu konuyla ilgili görüşlerini sordum.
Çünkü Yılmaz, hem petrol mühendisi olduğu için konuya yabancı değil hem de başkanlık yaptığı ilçeye termik santral kurulmak isteniyor.
Cevabı çok netti Yılmaz‘ın
“Bize bir dosya verildi, projeyi inceliyoruz. Eğer halkın yararına değilse ve çevreye zarar veriyorsa destek vermeyiz. Zararlı değilse, projenin yanında oluruz. Ancak şu unutulmasın ki, biz 12 yıllık AK Parti iktidarı olarak, halkın karşısında hiç olmadık“.
Şimdi bu sözlerden, Yılmaz‘ın termik santrala destek verdiği sonucu çıkıyor mu?
Tabii ki hayır.
Bu sözlerden, Yılmaz’ın santrala karşı olduğu anlamı da çıkmıyor elbette.
Yılmaz, ortadan bir yanıt vermeyi tercih ediyor, hepsi bu…
AKP İl Başkanı Cemalattin Torun‘un da yaklaşımı aynen böyleydi.
Daha önce de yazdım, AKP‘de bugüne kadar termik santrala destek veren tek bir siyasetçi çıkmamışken, AKP Bursa Milletvekili İsmail Aydın net bir şekilde, “Ben bu projeye karşıyım. Ülke ekonomisine faydası olmadığı gibi, çevreye de zararlı bir projedir” demişti.