Kelimelerin kifayetsiz kaldığı, satırların işlevini yitirdiği, klavyenin tuşlarına basmanın anlamsızlaştığı anlardır bunlar.
Ne yazsan, neye isyan etsen, kimi suçlasan boş gelir insana…
Nicedir bunları yaşamıyorduk oysa.
Ne şehit cenazesi, ne bölgeden çatışma sesleri…
7 Haziran’dan sonra savaş tamtamları çalanlara inat, barış hüküm sürmeye devam ediyordu, kanla yoğrulmuş bu topraklarda.
Ancak terör, hayatının baharındaki fidanları, gelinlik çağındaki gencecik kızları, hasılı onlarca dünyayı yok ederek, kanlı yüzünü bir kez daha gösterdi.
Sadece, oyuncak ve insani yardım malzemesi götürmek istiyorlardı kardeşlerine.
Öylesine masum, öylesine insani bir girişimdi onlarınki.
Kobani’ye can vermek istemelerinin bedelini kendi canlarıyla ödediler.
Düğüne gider gibi ölüme gittiler…
Vahşetin kol gezdiği, ölüm kokusunun hiç dinmediği, gözyaşının silinmediği Ortadoğu‘nun son kurbanıydı onlar.
Katliamın ardından, yüzlerce soru işareti kalsa da yakıcı gerçek hiç değişmeyecek:
Ateş düştüğü yeri yakar…
Ufukta erken seçim görünüyor
Yaz aylarının kavurucu sıcaklığıyla birlikte, siyaset de ısınmaya başlıyor.
Başbakan Davutoğlu, turlarını sürdürüyor.
Ancak bunların nafile turlar olduğu, görüşmelerin koalisyona evrilme olasılığının düştüğü, gün geçtikçe daha çok anlaşılıyor.
HDP‘nin hiçbir seçenekte yer almadığı koalisyon turlarında, en yakın senaryo AK Parti-CHP olarak görülüyordu.
Ancak hem CHP‘nin 14 koşul öne sürmesi, hem parti tabanından gelen güçlü itiraz sesleri, üstüne CHP‘li bazı milletvekillerinin AK Parti‘yle koalisyona açıktan cephe alması, ufukta erken seçim olacağını gösteriyor.
Gerek Başbakan Davutoğlu’nun partisinin il başkanlarına seçime hazır olmaları uyarısı, gerekse de bayramlaşma törenlerinde AK Parti kurmaylarının seçim sinyali vermeleri, koalisyon görüşmelerinin çıkmaza girmeye başladığının işaretleriydi.
Tüm bunlar 3,4 ay sonra seçim olabileceğini gösteriyor.
Peki, hangi formülle?
Ankara kulislerinde 2 olasılıktan söz ediliyor…
Aralarında HDP’nin de olduğu 4 partinin üyelerinden oluşan bakanlar kuruluyla seçime gitmek…
AK Parti-MHP koalisyonuyla seçime gitmek…
MHP’nin destek verdiği AK Parti azınlık hükümetiyle seçime gitmek…
HDP’ye bakanlık verilmesine AK Parti ve MHP’nin sıcak bakmayacağı öngörüldüğü için, birinci seçeneğe pek ihtimal verilmiyor.
AK Parti‘yle koalisyon düşünmeyen ve muhaleftte kalmak isteyen MHP‘nin tutumu nedeniyle, ikinci şık da zora giriyor.
Galiba en yakın senaryo, MHP‘nin destek vereceği AK Parti azınlık hükümetiyle seçime gitmek.
Yani tüm yollar erken seçime çıkıyor…
3 dönem kuralı kalkacak mı?
AK Parti‘de merak edilen bir diğer soru da 3 dönem kuralının kalkıp, kalkmayacağı…
Çünkü, erken seçim olursa ve tüzüğün ilgili maddesi değişmezse, çok önemli isimler, kısacık bir dönemin ardından, 3 dönem kuralına takılacaklar.
Yani, kağıt üzerinde 3, fiilen 2 dönem milletvekili görevinde bulunacakları için, tüzük değişikliği gündemde.
Bunun için de sonbaharda yapılması planlanan büyük kongrede, tüzük değişikliğinin gündeme gelmesi bekleniyor.
Daha doğrusu, erken seçim olursa, 2 dönemliklerin tüzük değişikliği talebi olduğuna dair haberler geliyor.
Ne var ki, 3 dönem kuralının kaldırılmasına karşı olanlar da var.
Kısa da olsa 3 dönem kuralına takılanların, tüzük değişikliğine, ‘haksızlık‘ olacağı gerekçesiyle karşı çıktıkları konuşuluyor.
Zor bir durum…
Sakal-bıyık ilişkisi…
Son kararı kuşkusuz 3 dönem kuralının mimarı Cumhurbaşkanı Erdoğan verecektir.