Olay Gazetesi Bursa

Suçsuz olduklarını iddia eden öğretmen ve akademisyenlere umut

40 yıldır, siyasi iktidarların desteği ve tavizleriyle kamu kurumlarının tamamına sızan ve gizliliği esas alan bir yapıyı, birkaç ayda yuvalalandıkları mekanizmalardan söküp atmak kuşkusuz kolay değil. Ayrıca, darbe tehditi savuşturulduğuna ve terör örgütün beli kırıldığına göre, mücadeleyi kısa bir zaman diliminde bitirmek de doğru değil. Bu yapı, nasıl ki yıllarca örgütlendiyse, onlara yönelik mücadelenin de […]

40 yıldır, siyasi iktidarların desteği ve tavizleriyle kamu kurumlarının tamamına sızan ve gizliliği esas alan bir yapıyı, birkaç ayda yuvalalandıkları mekanizmalardan söküp atmak kuşkusuz kolay değil.

Ayrıca, darbe tehditi savuşturulduğuna ve terör örgütün beli kırıldığına göre, mücadeleyi kısa bir zaman diliminde bitirmek de doğru değil.

Bu yapı, nasıl ki yıllarca örgütlendiyse, onlara yönelik mücadelenin de öyle birkaç ayda tamamlanacağını beklemek, eşyanın tabiatına aykırı değil mi?

Tabii bu süreçte, kendilerini iktidar partisine yedeklemeye ve siyasi menfaat elde etmeye çalışanların, “İkinci darbeye hazır olun” sözleri de kamuoyunda karşılık bulabiliyor.

Ancak önceki gün Hükümet Sözcüsü bizzat, “Böyle bir istihbarat raporu yok. Uyanık olacağız ancak halk paniğe kapılmasın” diyerek, darbe kehanetçilerini ters köşe yaptı.

Peki önümüzdeki süreçte neler olacak?

OHAL uygulamalarından anlıyoruz ki AK Parti iktidarında mücadeleden taviz verilmeyecek ve bir daha ayağa kalkmayacak şekilde örgütün ezilmesi için gereken neyse yapılacak.

Ancak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu‘nun ifadesiyle, “acilden, servise alınan hasta” misali, darbe girişiminin hemen ardından gerekli acil müdahaleler yapıldı ve artık süreç daha özenli yürüyecek.

Yani, mağdur ordusu oluşmaması için şüphelilerin yaptığı itirazlar değerlendirilecek ve dosyalar tek tek incelenecek.

Bu kapsamda, hükümet pek de yanlış bir yol izlemiyor.

Tabii FETÖ ile ilgisi olmadığını öne sürenlerin itirazlarını titizlikle incelemek kaydıyla.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Lale Karabıyık da, bunun işaretlerini, yeni bir KHK’dan söz ederek veriyor.

Karabıyık‘ın sözleriyle devam edelim:

Kanun Hükmünde Karanameler ile 2 bin 304 akademisyen, 28 bin öğretmen ve binlerce kamu personeline işlem (tutuklama, gözaltı, açığa alma ve ihraç) yapıldı. Ancak haksız yere ihraç ediliğini öne süren çok sayıda kişi genel merkezimize başvuru yapıyor. Bank Asya’da hesabı olduğu için, FETÖ okullarında çocukları okuduğundan dolayı veya ByLock isimli haberleşme sistemini kullandıklarından ötürü ihraç edilenler olduğu gibi, neden açığa alındığını veya ihraç edildiğini bilmeyenlerin sayısı da bir hayli fazla. Dileğimiz, FETÖ ile ilişkisi olanların yakalanması ve cezalandırılmasıdır. Ama CHP olarak, bu sürecin hukuk çerçevesinde yürütülmesi gerektiğini savunuyoruz. Yani süreç, cadı avına dönüşmemeli. Haklı ile haksızın ayrılması, kurunun yanında yaşın da yanmaması için mücadele ediyoruz. Bu anlamda yeni bir KHK ile mağduriyetlerin giderilmesi sağlanacak. Yeni KHK‘da, şüphelilerin durumu yeniden gözden geçirilerek, FETÖ ile bağlantısı olmayanların iade süreci başlayabilir. İhraç edilen ancak FETÖ ile bağlantısı olmadığı tespit edilecek olan akademisyen, öğretmen ve diğer kamu görevlilerini kapsayacak yeni KHK‘nın kriterleri belli değil. Ne zaman çıkacağına dair bir tarih de bilinmiyor.”

Karabıyık’ın sözlerinden, özellikle suçsuz olduklarını iddia eden öğretmen ve akademisyenlerin, suçsuzluklarını kanıtlamasına fırsat verecek olan KHK‘nın yolda olduğunu öğreniyoruz.

Karabıyık’ın sözleriyle, hükümet temsilcilerinin açıklamaları örtüşüyor.

 

CHP’ye kaç başvuru var?
 

FETÖ soruşturmaları kapsamında işlem gören ancak mağdur olduklarını iddia edenlerin adresi CHP Genel Merkezi oldu.

Bugüne kadar çok sayıda başvuru yapılmış.

Tam bir sayı vermek gerekirse, 30 bin kişi telefonda başvuru yapmış.

Ancak dilekçeyle başvuranların sayısı 6 bin 500.

Gün geçtikçe bu sayının artması bekleniyor.