Olay Gazetesi Bursa

Son mektup…

Uyuşturucu bağımlısı Mustafa Hamdi Çınar, henüz 25 yaşındaydı. Çınar, zaman zaman tedavi olup, bir süre uyuşturucu kullanmayı bırakmasına rağmen yeniden başlıyordu Bonzai denilen illete. Kiremitçi Mahallesi Gazcılar Caddesi‘ndeki evinden sokağa çıkmak isteyen Mustafa, apartman merdivenlerinden inerken düşüp yere yığıldı. Genç adam, orada can vermişti. Cesedi komşular tarafından bulunan Mustafa’nın ölüm nedeni uyuşturucu maddeydi. Mustafa Hamdi […]

Uyuşturucu bağımlısı Mustafa Hamdi Çınar, henüz 25 yaşındaydı.

Çınar, zaman zaman tedavi olup, bir süre uyuşturucu kullanmayı bırakmasına rağmen yeniden başlıyordu Bonzai denilen illete.

Kiremitçi Mahallesi Gazcılar Caddesi‘ndeki evinden sokağa çıkmak isteyen Mustafa, apartman merdivenlerinden inerken düşüp yere yığıldı.

Genç adam, orada can vermişti.

Cesedi komşular tarafından bulunan Mustafa’nın ölüm nedeni uyuşturucu maddeydi.

Mustafa Hamdi Çınar, yaşama tutunmak için çabalamıyor değildi.

Çeşitli işlerde çalışıyor, elinden ne iş gelirse yapmaya gayret gösteriyordu.

Çorap bile satmış Mustafa.

Bir kere de Bursa Adliyesi’ne gelip, Cumhuriyet Savcısı Özgür Katip Kaya’ya satmış çoraplarını.

Mustafa ölmeden birkaç ay önce de Kaya‘ya bir mektup yazıyor:

Sayın Özgür Savcım, ben Mustafa Hamdi Çınar. Değişik zamanlarda maddi ve manevi olarak bana çok destek verdiniz. Bana vermiş olduğunuz takım elbiseyi, yeni evlenen damada, damatlık olarak verdim. Bunun için size çok teşekkür ederim. Güler yüzlülüğünüz sayesinde devlete olan saygım ve güvenim artmış bulunmaktadır. Uyuşturucu tedavim devam etmektedir. En kısa zamanda bir iş bulup, çalışacağım. Beni yalnız bırakmadığınız için çok teşekkür ediyorum. Sizi ailemden bir büyük olarak görüyorum. Saygılar sunuyor, ellerinizden öpüyorum. Lütfen bize sahip çıkmaya devam edin.”

Ne yazık ki, genç adam çok istemesine rağmen uyuşturucu illetinden kendisini koruyamamış ve belki de hiç ummadığı bir zamanda can vermişti.

Mektubu aynen paylaştım…

Çünkü uyuşturucu bataklığında olan çok sayıda gencimizi kurtarmak için geç kalınmış değil.

Hepimize iş düşüyor.

Ötekileştirmeden, dışlamadan, incitmeden yardım etmeliyiz.

Yeter ki yeni Mustafa Hamdi Çınar’lar ölmesin…

————————-

 

Kılıçdaroğlu’ndan normalleşme adına atılmış adım

 

Kılıçdaroğlu, son günlerde son derece doğru hamleler yapıyor.

Dün referandumu Anayasa Mahkemesi’ne götürmeyerek, politik bir kazancın yanı sıra, yepyeni bir polemiğe kapısını kapattı. 

Kılıçdaroğlu dün de, başörtüsü nedeniyle saldırıya uğrayan liseli genci ziyaret ederek, toplumsal barışın tesis edilmesi adına önemli bir adım attı.

Dünkü yazımda, “Eğer, inancına, giyimine, kuşamına, dünya görüşüne, ideolojisine bakmaksızın, herkesin yaşam tarzını özgürce savunabiliyorsak...Yani, şortlu kadına tekme atana tepki gösterenler, başörtülü kadının darp edilmesine de ses çıkarıyorsa. İşte o zaman normalleşiriz” demiştim.

Kılıçdaroğlu, normalleşme adına örnek bir davranış sergiledi.

——————

 

Bakan Özhaseki, o merkezi örnek gösterdi

 

Yıldırım Belediyesi’ndeki Kentsel Dönüşüm Tasarım Müdürlüğü‘nün açılışı, önümüzdeki günlerde yapılacak.

Açılış kurdelesini Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu kesecek.

Geçen hafta AK Parti belediye başkanları toplantısı yapılıyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, Edebali’ye, Kentsel Dönüşüm Merkezi’ni yaptırdığı için tebriklerini ilettikten sonra Kayseri ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanları’na, Bursa Yıldırım Belediyesi‘ni örnek almalarını söylüyor.

Bakan Özhaseki, kentsel dönüşümün vatandaşı iknadan hareketle  Yıldırım’daki merkezin örnek alınmasını istiyor.

Hatta bir adım daha atıp Edebali‘den merkezin fotoğraflarını belediye başkanlarına atmasını istiyor.

Tabii Edebali de bu diyalogdan duyduğu mutlulukla Bursa‘nın yolunu tutuyor.