Cumhur İttifakı Adayı Recep Tayyip Erdoğan: Bir kez daha AK Parti’nin her şeyi olduğunu, bir kez daha partisinin çok üstünde bir oya sahip olduğunu gösterdi. Eğer, yarın bu işi kurtaırsa, bir daha da sırtı yere gelmez.
Cumhuriyet Halk Partisi Adayı Muharrem İnce: Performansıyla, propaganda sürecinin sürpriziydi. Özellikle Adıyaman, Diyarbakır, Bursa, İzmir mitinglerinde gövde gösterisi yaptı. Cumhurbaşkanı seçilemezse, CHP’nin genel başkanlığını garantilemiştir.
Halkların Demokrasi Partisi Adayı Selahattin Demirtaş: Cezaevinde olduğu için sosyal medyayı çok iyi kullandı. Başta eşi Başak Demirtaş olmak üzere mesajlarını ailesi üzerinden duygusallığı ve mizahı harmanlayarak ustalıkla verdi. Partisinin, ‘bıçaksırtıyız’ stratejisi ise tuttu.
İyi Parti Adayı Meral Akşener: Evet, ciddi bir medya sansürüne maruz kaldı. Doğru, kısıtlı imkanlarla ve dar bütçeyle zor bir süreci yürütmeye çalıştı. Ancak hem İnce’nin gölgesinde kaldı hem de enerjisinde bir miktar eksilme vardı.
Saadet Partisi Adayı Temel Karamollaoğlu: Diklenmeden dik durmasını bildi. Ancak, seçim meydanlarının tozu, dumanı arasında kayboldu. Yine de Cumhur İttifakı’nda yer almayarak, karşısındaki cephenin yerli ve milli stratejisine çomak sokup tarihi bir misyonu yerine getirdi.
Vatan Partisi Adayı Doğu Perinçek: HDP’yi kapatma sözü verecek kadar AK Parti ve MHP’den bile daha uçlarda gezdi, milliyetçi oyları hanesine yazmaya çalıştı. Muhalefete muhalefet etme stratejisi tutmadı ancak reklamını iyi yaptı.
Vekillik için değil partisi için çalışanlar
Seçilmesi garanti olan adayların yaptıkları çalışmanın bir değeri var elbette ancak daha da değerli olan, seçilmesi güç veya imkansız sırada olanların o mahalle senin, bu sokak benim demeden, gecesini gündüzüne katarak ve ciddi bir maliyet üstlenerek yaptıkları çalışmalardır.
Bursa milletvekili listelerindeki 2 isim, tam da tarifini yaptığım aday profiline cuk oturuyor.
Diğeri CHP’den aday olan Serkan Öztürk…
Ahmet Yelis, ikinci bölge 7. sıra adayı; İl Başkanı Hüseyin Akkuş’un listesini delen tek isim olan Serkan Öztürk ise birinci bölge 8. sıra adayı.
İlk sıralardaymış gibi çalışan Yelis, ikinci bölgeden daha fazla vekil çıkması için olağanüstü bir çalışma yürüttü.
AK Parti ikinci bölgeden en az 7 milletvekili çıkarır mı bilmem ama Ahmet Yelis’in performansı hafızalarda yer edinecektir.
CHP’li Serkan Öztürk’e gelince…
Daha ön sıralardaki kimi adayların araç bile kiralamadıklarını, yasak savma kabilinde çalışma yürüttüklerini duyuyorum.
Binlerce seçmene, içinde İnce’nin seçim beyannamesinin olduğu çantalardan dağıtan Öztürk de CHP’nin öne çıkan adaylarından oldu.
Karacabey’deki dev yatırım daha da büyüyecek
Bursa Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi…
Dile kolay 25 milyar dolarlık yatırım öngörüsü ve 40 milyar dolarlık ihracat hedefiyle, 8,5 milyon metrekarelik alanda hayata geçiyor.
Tamamlandığında sadece Bursa’nın değil, Türkiye’nin de en büyük yatırım üssü olacak hiç kuşkusuz.
Yani Türkiye’nin 2023’teki 500 milyar dolarlık ihracat hedefinde önemli bir merhale olacak.
TEKNOSAB ile ilgili geçen haftalarda önemli bir gelişme yaşandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son Bursa programından söz ediyorum.
Erdoğan ile Bursa programı kapsamında biraraya gelen BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, TEKNOSAB hakkında bilgilendirme yaptı.
Ve bu görüşmeden TEKNOSAB alanının büyütülmesi kararı çıktı.
Daha doğrusu Erdoğan, TEKNOSAB’ın daha da büyütülmesi talimatını vermiş Burkay’a.
Bu arada bir kulis bilgisine göre Burkay, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, TEKNOSAB’ın hayata geçmesinde Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan’ın büyük katkısı ve çabası olduğunu ifade etmiş.
Gerçekten de bu dev yatırımın hayata geçmesinde Başkan Özkan’ın, gerek kamulaşırtımalar, gerekse de alt yap hizmetleri bakımından önemli destekler verdiğini biliyoruz.
Hasılı, Karacabey için son derece stratejik bir yatırım, gün geçtikçe daha da büyüyerek hedefine ulaşıyor.
Hayvan düşmanları
Haberin başlığı şu:
Birce Akalay ile sevgilisi Can Tunalı evlerini ayırdılar.
Başlığı gören, zanneder ki iki sevgili ayrılmış.
Ancak öyle değil.
Can Tunalı’nın oturduğu evin sahibi, Akalay’ın sevimli köpeğini istemeyince sevgisilinin evinden ayrılmak zorunda kalmış.
Ne çıkarıyorsunuz bu haberden?
Anayasa ile güvence altına alınmış barınma hakkı hiçe sayıldığı için hukuksuzluk var.
Kiracıya mobbing var.
Ve en önemlisi hayvan düşmanlığı var!
Üstelik, kedilerin, köpeklerin hunharca katledildiği, canavarca öldürüldüğü, işkenceye maruz kaldığı, tecavüze uğradığı haberlerinin ayyuka çıktığı şu günlerde!