Artık son düzlükteyiz.
8 gün sonra, milyonlarca seçmen sandık başına giderek, ülkenin kaderini tayin edecek.
Anketler muhtelif…
Ciddi araştırma şirketlerinin anket sonuçlarına bakarak, bir fikir sahibi olabiliriz.
Bazı anketler, bıçak sırtı bir seçim olacağını söylerken, bazı araştırmalardaysa AK Parti‘nin tek başına iktidarı sürüyor.
Ancak 2 sonuç öngörülmüyor:
AK Parti’nin, seçimden anayasayı değiştirecek sonucu elde edeceği…
AK Parti’nin dışında herhangi bir partinin birinci olacağı…
Yani 2 olasılık görünüyor ufukta:
Ya, AK Parti’nin tek başına iktidarı devam edecek.
Ya da 7 Haziran gecesi, koalisyon seçeneğini konuşmaya başlayacağız.
Bu olasılıklar konuşuladursun, biz bugün sahadaki gözlemlerimizi aktaralım.
Malum, 17 gündür, OLAY gazetesinde ve OLAY TV’de, ‘İlçeler Konuşuyor’ isimli bir çalışmayı, okuyor ve izliyorsunuz.
Amacımız, genel seçimler öncesi, Bursa’daki siyasi fotoğrafı çekip, sizlere aktarmaktı.
Bugün, saha izlenimlerimin bir özetini aktarayım.
Nitekim, en az 300 kişiye mikrofon uzatarak, şu soruların yanıtını aradık:
-Sorunlarınız nedir?
-Oy vereceğiniz partiye karar verdiniz mi?
-Muhalafetin vaatlerini inandırıcı buluyor musunuz?
-Milletvekili adaylarını tanıyor musunuz?
Öncelikle, seçime günler kala, kararsızların oranının bir hayli yüksek olduğunu söyleyebilirim.
Kararsızlar 2 grup…
“AK Parti’ye oy vermeyi düşünmüyoruz ama alternatifimiz yok” diyenler.
“AK Parti’ye oy vermezsek, istikrar bozulur mu?” diye soranlar.
Galiba seçimin kaderini de bu kararsız kitle tayin edecek.
“Sorunlarınız nedir?” sorusuna ise, büyük oranda, ‘ekonomi’ yanıtı çıktı.
Yani, insan hakları, basın özgürlüğü, demokrasi gibi sorunlar, halkın gündeminde yok.
Tek dert, iş ve aş…
Birkaç kişi, özgürlüklerin genişletilmesinden söz etti, o kadar…
Gelelim muhalefetin vaatlerine…
Genel olarak, muhalefetin vaatlerinin, seçmende karşılık görmediğini rahatlıkla söyleyebilirim.
AK Parti‘ye oy vereceklerin tamamı, zaten vaatleri inandırcı bulmuyor.
Oyunu muhalefete verecek olanların önemli bölümü de vaatlere inanmıyor.
Bunun nedeni, geçmiş yıllarda, siyasetçilerin sözlerini tutmaması.
Listelerin tanınırlılığına, meslektaşım OLAY yazarı Adnan Baştopçu, dünkü yazısında değinmişti…
Evet halk, kimin aday olduğunu bilmiyor, bilmek de istemiyor.
Sadece birkaç kişi Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu‘nu tandığını söyledi, önseçimden dolayı da bazı CHP‘li adayların tanındığını gördük.
Milletvekili aday listeleri
Milletvekili aday listesi, 2 çevreyi ilgilendiriyor galiba.
Biri, teşkilatları…
Yani, parti yöneticilerini, kadın ve gençlik kollarını ve aktif üyeleri.
Onların ilgilenmesi çok doğal, çünkü siyaset yapıyorlar.
Halk ilgilenmese de, biz gazeteciler de, aday listelerine epey kafa yorarız.
Kuşkusuz, milletvekili, belediye başkanı, il ve ilçe başkanlarının kim olacağına yönelik haber ve yorumların alıcısı var.
Ancak, 2,5 milyonu aşkın bir kentte, 2 bin 3 bin kişiyi geçmez.
Hal böyle olunca, parti liderleri, listelerle ilgili tartışmaları önemsemez.
Mesela AK Parti, her seçim dönemi, adaylarının yarısından fazlasını değiştirir.
Bu oran 2011 genel seçimlerinde, Bursa’da yüzde 90’ı bulmuştu.
Ancak AK Parti, o seçimde Bursa’da oylarını yükseltmişti.
Üstelik Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç dışında, gazetecilerin bile tanımadığı, çok sayıda isim aday yapılmıştı.
Dağda Erkan Aydın tanınıyor
Seçmen, evet kimin aday olduğunu bilmiyor.
Ancak istisnalar hariç.
Mesela dağ yöresi…
4 dağ ilçesinde de CHP’nin dağlı adayı Erkan Aydın, seçmeninin önemli bölümü tarafından tanınıyor, seviliyor.
MHP‘nin dağlı adayı Kadir Koçdemir‘i tanıyan ise tek, tük çıktı.
AK Parti’nin 15’inci sıradaki dağlı adayı Osman Mesten‘i tanıyan çıkmadı.
Yani eğer AK Partililer, son bir haftada stratejik adımlar atmazlarsa, dağ yöresinde büyük bir sürprizle karşılaşabilir.