Milli Görüş çizgisiyle aramda kalın bir duvar var.
Bu duvarın örülmesinin altında, iktidara geldiklerinde demokrasiyi rafa kaldıracaklarına dair derin şüphelerimden tutun da laik düzenle ilgili bakış açılarına varıncaya kadar bir yığın neden yatıyor.
Ancak bu davaya inananların samimiyetleri, hoşgörüsü, bitmek tükenmek bilmeyen azimleri ve yüzlerinden eksik olmayan tebessümlerine de şapka çıkarırım yıllardır.
Başkaları gibi gemiyi terk etselerdi, belki bugün bakan, milletvekili, belediye başkanı veya meclis üyesi olacaklardı.
Ancak onlar, makamları ellerinin tersiyle itip, davalarına hep sadık kaldılar.
Ayrıca haklarını yemeyelim, yakın tarihteki iktidarlarında ülkeyi hiç de fena yönetmemişlerdi.
Milli Görüş gömleğini çıkarmayanlar, önceki gün basın toplantısı düzenlediler.
Bir yanda Mehmet Atmaca diğer yanda Gökhan Gerçek ve yöneticiler vardı.
Genel başkan değişiminden sonra, yeni bir dönemin işaretini verdiler.
Dahası, sahada daha aktif olacaklarını ve her ay basınla biraraya gelip bilgilendirme yapacaklarını ilan ettiler.
Doğrusu, iktidarın tek kale maç yaptığı dönemde, Saadet Partililerin hamlesi, kayda değer.
——————-
Kentsel dönüşüm ve ulaşıma eleştiri
Saadet Partisi yöneticileri, uzun zaman sonra dün Crowne Plaza‘da basın toplantısı düzenleyip, gündeme dair görüşlerini aktardılar.
Bir çok konuya değindiler ancak söylemleri hiç değişmemiş.
Adil Düzen, dindar gençlik, televizyon kanallarının yozlaşması, Siyonizm, Avrupa’nın emperyalist politikaları…
Yani 30 yıl önce ne söylüyorlarsa, bugün de aynı şeyleri savunuyorlar.
Ancak yerel konulara ilişkin saptalamaları, eleştirileri ve çözüm önerileri kayda değerdi.
Kendisi de bir inşaat mühendisi olan Saadet Partisi İl Başkanı Mehmet Atmaca, kentsel dönüşüme dair şunları söyledi:
“Kentsel dönüşüme destek veriyoruz. Çünkü yüzde 60’ı kaçak olan bir kentte, deprem olduğunda binlerce insan ölebilir. Ancak dünyanın hiçbir ülkesinde bizde olduğu gibi, kentsel dönüşüm adı altında yoğunluk arttırılmaz. Böyle olursa da adı kentsel dönüşüm olmaz. Kentsel dönüşüm, bugün yapılanın tam tersine kente nefes aldırmaktır.”
Atmaca‘nın ulaşım politikalarına da itirazlar vardı:
“Trafik sıkışıklığı nedeniyle, toplu ulaşım teşvik ediliyor. Ancak sabah ve akşam saatlerinde otobüsler ve vagonlar hınca hınç dolu. Ayrıca hafif raylı sistemler de yer üstünde inşa edildiği için, yolu daraltıyor. Önünde sonunda yer altına yapılacağı için, kaynak israfı yapılıyor.”
Saadet Partililer, gerek ülke gerekse de kent gündemine dair derslerini çalışmışlar.
Öyle anlaşılıyor ki, ölü toprağı serilmiş muhalafeti canlandıracak parti Saadet olacak.
————–
Karamollaoğlu’nun Bursa ve CHP bağı
Saadet Partisi’nin yeni genel başkanı Temel Karamollaoğlu oldu.
Karamollaoğlu, son genel seçimde Bursa‘dan milletvekili adayıydı.
O günlerde televizyon programıma konuk olmuştu ve bir de yazı kaleme almıştım. .jpg)
Bahsettiğim yazıda, Karamalloğlu‘nun Bursa bağlantısyla ilgili detaylara değinmiştim.
O yazımı arşivden çıkardım…
Saadet Partisi‘nin yeni genel başkanı Karamollaoğlu olduğuna göre yazıyı da hatırlatmakta fayda var:
“Bursa’nın eskileri, Şebip Karamullaoğlu’nun kim olduğunu biliyorlar, hiç kuşkusuz.
1950’li yıllarda Bursa Emniyet Müdürlüğü görevinde bulunan Şebip Karamullaoğlu, sıkı bir CHP‘lidir.
Öyle ki emekli olduktan sonra, soluğu siyasette almış, 1975 seçimlerinde CHP’nin Bursa senatörlüğüne seçilmiştir.
Aynı yıllarda, yeğeni de milletvekili seçilmiştir.
Milli Selamet Partisi‘nden Sivas milletvekili olarak Meclis‘e giren kişi, Temel Karamollaoğlu‘nun ta kendisidir!
Hatta dayı-yeğen, aynı komisyonda (KİT Komisyonu) görev yapmıştır.
.jpg)
Tam da yazdığım gibi.
Yani Karamollaoğlu değil, Karamullaoğlu…
Bu fark da, Milli Görüş çizgisindeki Temel Karamollaoğlu ailesiyle, sosyal demokrat çizgideki Şebip Karamullaoğlu arasındaki ideolojik farktan kaynaklanıyor.
Ancak Temel Karamollaoğlu, siyasi görüş farkına rağmen, dayısıyla aralarında hiçbir anlaşmazlık yaşamadıklarını ve akrabalık ilişkilerine de hiçbir zarar gelmediğini söylüyor.
Şebip Karamullaoğlu, 1989’da yaşamını yitirdi.
Yeğen Temel Karamollaoğlu, bugün Saadet Partisi‘nden yeniden milletvekilliğine soyundu.
Kader, Temel Karamollaoğlu‘nun yolunu, yeniden Bursa‘yla buluşturdu.”