Olay Gazetesi Bursa

Resmi kurumlar neden sessiz?

Demirtaş`ta çevreyi ve insan sağlığını tehdit eden termik santral yapımıyla ilgili süreç işliyor. ‎Nitekim ÇED süreci devam ediyor.     Nitekim ÇED süreci devam ediyor. Bu noktada Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın, CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz`ün soru önergesine verdiği yanıt önemli. Nitekim Bakanlık, “Alınmış herhangi bir karar yok. Süreç işliyor” demiş. Ancak DOSAB yönetimi, başından […]

Demirtaş`ta çevreyi ve insan sağlığını tehdit eden termik santral yapımıyla ilgili süreç işliyor. ‎Nitekim ÇED süreci devam ediyor.

 

 
Nitekim ÇED süreci devam ediyor.
Bu noktada Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın, CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz`ün soru önergesine verdiği yanıt önemli.
Nitekim Bakanlık, “Alınmış herhangi bir karar yok. Süreç işliyor” demiş.
Ancak DOSAB yönetimi, başından bu yana Ankara`da bu işi kotardıkları havası yaratmaya çalışıyordu.
Hatta DOSAB Başkanı Ferudun Kahraman, dönemin Başbakanı Erdoğan`la görüştürüldüğünde, “ÇED raporumuz yok ama ön olur raporlarımız var” türünden, ciddiyetsiz bir izahat yapmaya çalışmıştı.
Bu bakımdan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın yanıtı kayda değer.
Ancak ÇED süreci, anlaşılmaz bir şekilde gizli yürüyor.
Halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala geçen gün, Bursa Tabip Odası olarak resmi kurumlarla olan yazışmalarını anlattı.
BTO, Çevre İl Müdürlüğü`ne, “Termik santralın çevreye olan zararları hakkında ne düşünüyorsunuz?” diye sormuş yazıyla.
Çevre İl Müdürlüğü`nün yazılı yanıtında, “Biz görüşümüzü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`na sunduk” demiş.
Peki nasıl bir görüş sundunuz demiş BTO.
Cevap: “açıklamaya yetkimiz yok!
BTO, bu kez rotayı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`na çevirse de onlardan da zırnık bilgi alamamışlar.
Haliyle Kayıhan Hoca soruyor, “Bu kentin Çevre Müdürlüğü, Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü, çevreye ve insan sağlığına bu kadar etkisi olan bir yatırım karşısında ne düşünüyorlar?”
Hadi Çevre İl Müdürü Eyüp Gül, telefonlara bile çıkamayacak kadar ürkek.
İl Sağlık Müdürü Dr. Özcan Akan ve Halk Sağlığı Müdürü Resul Özbek neden sessizler?
  
Hacettepe Üniversitesi`ne 3 soru…
 
Malum,  DOSAB yönetimi geçen haftalarda, `41 soruda 41 cevap` isimli termik santralı temize çıkarma kitapçığını dağıttırdı.
Kitapçık, bazı yaygın gazetelerle, bedava dağıttırılan yerel gazete marifetiyle halka ulaştırıldı.
Ön kapağında, “Daha temiz bir çevre ve daha iyi bir hava kalitesi” solganıyla, adeta insan zekasıyla dalga geçilen kitapçık, Hacettepe Üniversitesi`nden Gülen Güllü isimli bir hocanın raporundan ibaret.
DOSAB yönetiminin, neden Ankaralara kadar gidip, ithal bir hocaya rapor yazdırdıklarını biliyorsunuz artık.
Ancak termik santralı, çevreci bir yatırım olarak gösteren bu raporun bir de maliyeti var.
Ve hiç kuşku yok ki bu maliyet, DOSAB`ın kasasından çıktı.
Raporu yazan kişi veya kuruluşlara ödeme yapmak, bu işin büyük bir çelişkisi olsa da asıl sorularım şunlar:
-DOSAB yönetimi, bu raporu yazdırmak için Hacettepe Üniversitesi`ne ve Gülen Güllü isimli hocaya danışmanlık veya başka bir ad altında ne kadar ödeme yaptı?
Hacettepe gibi saygın bir üniversitenin rektörlük koltuğunda oturan Prof. Dr. Murat Tuncer, Bursa`daki akademik odaların tamamının itiraz ettiği termik santral projesine, üniversitesinin Çevre Mühendisliği Bölümü tarafından olumlu rapor verildiğini biliyor mu, biliyorsa görüşü nedir?
Prof. Dr. Murat Tuncer, Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü`nün, DOSAB yönetiminintermik santral için danışmanlık teklifi yaptığını ve ret yanıtı aldığını biliyor mu?
 
Bilime meydan okuyan sorumsuz mühendis
 
Bilmem hatırlar mısınız, Şehir Plancıları Odası, İstanbul`un 3`üncü Köprü ve Kuzey Marmara Otoyuluprojesinin imar planlarını yapan şehir plancıları Arzu ve Ahmet Özdal`ı (Benimle hiçbir akrabalıkları yok, tamamen soyadı benzerliği) 3 ay süreyle meslekten men etmişti.
Şehir Plancıları Odası, bu 2 projenin, planlama ve şehircilik ilkelerine aykırı olduğunu öne sürmüş ve imar planlarını yapan iki üyelerinin meslek etik ve ahlakıyla bağdaşmayan faaliyet yaptıklarını gerekçe göstererek, men işlemini uygulamışlardı.
Şimdi bunları neden hatırlattım?
Yaşamını DOSAB`ın sağladığı ücretle idame ettiren Serhat Şengül isimli bir inşaat mühendisi, mütemadiyen termikçilere yakın televizyon ve gazetelerde santralın propagandasını yapıyor.
Hatta, DOSAB Başkanı Ferudun Kahraman`dan daha fazla öne çıkmış durumda.
Şengül, çevreye zararlı, insan sağlığını tehdit edecek, şehircilik ilkelerini ayaklar altına alacak, havayı kirletecek, tarım topraklarını tahrip edecek, şehrin orta yerine kurulmak istenen termik santralı savunmakla kalmıyor, aralarında İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi`nin de olduğu bilimsel rapora meydan okuyor.
Dahası, oda başkanlarını yanlı davranmakla itham ediyor ve altına akademik odaların tamamının imza attığı raporu hiçe sayıyor.
Sorum, İMO Bursa Şube Başkanı Basri Ayyıldız`a:
Böylesine sorumsuzca açıklamalar yapan ve başta İMO olmak üzere akademik odaların tamamının karşı çıktığı termik santral projesini aklamaya çalışan Serhat Şengül hakkında herhangi bir işlem yapmayı düşünüyor musunuz?
İşlem yapmayacaksınız, gerekçeniz nedir?