İlçe merkezindeki bir inşaata asılı bez afişte, “Gelişen ve Büyüyen Büyükorhan’ sloganıyla, tamamlanan ve süren yatırımlar ile hizmetler sıralanmış.
Belediye hizmet binasından futbol sahasına kadar 30 proje.
Afişin altına da şu not düşülmüş:
“Büyükorhan, hükümetimiz ve Bursa Büyükşehir Belediyesi ile daha da büyüyor. Sayın Recep Altepe ve ekibine teşekkür ediyoruz.”
Başkası ne düşünür bilmem ama referandumun parlayan yıldızı dağ ilçeleriydi kanımca.
Dağın sandıklarından adeta tulum çıkardı evet bloğu.
Hele Büyükorhan…
Şu orana bakar mısınız:
Yüzde 78,22.
Yani 10 kişiden sadece 2 kişi hayır demiş Büyükorhan‘da.
Türkiye’de binlerce ilçeden, onlarca ilden daha yüksek bir oy oranını tutturdu başta Büyükorhan olmak üzere dağ ilçeleri.
Öyle ki, Marmara’nın en yüksek evet oyuna sahip ilçesi Akyazı‘daki sandıklardan, yüzde 79,83 oranında evet çıkmış.
Bu sonucun şifrelerini çözmek için, derin bir siyasal bilgiye sahip olmaya gerek yok.
İki anahtar cümleyle açıklanabilir bu sonuç:
Seçmenle yakın diyalog ve yatırım.
Kuşkusuz bir sistem değişikliği anlamına gelen referanduma tipik bir yerel seçim gözüyle bakamayız.
Yani hizmet yağmuru ve seçmene yakın markaj, yerel seçimlerin tipik yöntemidir.
Ancak burası Türkiye ve bizim seçmenin refklesi de bu.
Sandıkta ne oylanırsa oylansın, seçmen için temel kriter ekonomik koşullar oldu bugüne kadar.
Hasılı, dağ ilçeleri, referandum sonuçlarının analizi için dört başı mamur bir laboratuvar.
—————————
AK Parti ve CHP’ye 3’er öneri
AK Parti‘ye:
-Bu ülkenin yarısının yeni sistemi onaylamadığı gerçeğinden hareketle, kendisini öteki hisseden kesimleri kucaklamalı.
-Siyasetin matematik olmadığı gerçeğini önüne koyup, ittifak yapacağı parti ve partileri gözden geçirmeli.
-Geçmiş seçimlerin tümünün aksine mağdur değil düzenin kollayıcısı görüntüsünden hızla uzaklaşıp, öz eleştiri mekanizmasını çalıştırmalı.
CHP’ye:
-Bu ülkenin yarısının yeni sistemi onayladığı gerçeğinden hareketle, evet diyenlere ‘Bidon kafalı’, ‘göbeğini kaşıyan adam’ yaklaşımına girmemeli.
-Siyasetin bir inanç, sandığın ciddi ve disiplinli bir organizasyon olduğu gerçeğini önüne koyup, daha çok çalışmanın yollarını aramalı.
-Milleti sokağa dökecek söylemlerinden uzak durup, yarından tezi yok 2019 hedeflerine odaklanmalı.
—————–
Yeter
Referandum sonuçlarına itiraz, demokratik hak…
YSK‘nın mühürsüz zarf uygulamasını haksız bulanların, yargı yoluna başvurması da hukuk devletine aykırı değil.
Yarışın adil olmadığını söyleyenlere de saygı duyulması gerekir.
Ancak artık, referandum gündeminden sıyrılmanın, başka gündemlere dönmenin vaktidir.
Kültür ve sanattan konuşmanın, sinemadan dem vurmanın, tiyatroya eğilmenin tam zamanı.
Dibine kadar referandum soslu siyaset gündemine boğulduk, artık yeter.