Son günlerde, bazı anket şirketlerinin hayır oylarının yükselişte olduğunu iddia eden açıklamaları, ‘hayır cephesini’ umutlandırdı.
Bu haberleri, güvendiğim bir anket firmasının sahibine sordum:
“Hayır oylarının yükselişte olduğunu söyleyen anket şirketi, son yıllarda tek bir araştırma yapmış değil. Çünkü mali açıdan çok zor durumda. Söylediği şeyler de inandırıcı değil. ‘Evet’ oyları, hatırı sayılır miktarda önde. Bir yanda AK Parti ve MHP’nin seçmeni (49,5+ 11,9) diğer yanda CHP ve HDP bloku (25,3+10,8). MHP seçmeninin hadi yüzde 60’ı hayır diyecek diyelim. AK Parti’den ne kadar ‘hayır’ çıkabilir ki. O halde, sandıktan yüzde 55’lik bir evet oranı çıkacağını öngörebiliriz.”
***
Önceki gün AK Partili bir dostumuzla referandum konusunda sohbet ediyoruz.
Kararsız olduğunu söyleyen dostumuz, referandum gününe kadar, karar vereceğini söyledi.
***
OLAY TV Sorumlu Haber Müdürü ve televizyon programı ortağım Cüneyt Önder, az bir farkla da olsa sandıktan evet çıkacağını iddia ediyor.
ABD seçiminde herkes Clinton‘un kazanacağını öne sürerken, Önder, Trump’un ipi göğüsleyebileceğini söylemişti.
***
Geçen gün facebook‘ta bir anket yapmıştım.
Farklı siyasi eğilimlerden yaklaşık 5 bin kişi arkadaşlık listemde yer alıyor.
Ancak açık ara, ‘hayır‘ çıktı.
***
Sosyal medyada AK Partili bir arkadaş var.
Geçen gün, kabarık faturalarını sosyal medya hesabından paylaşmış.
Doğalgaz, elektrik, su derken, 1 aylık faturası bin liraya dayanmış.
Ancak buna rağmen, referandumda evet diyeceğini ilan etmiş.
***
Kafanız karıştı değil mi?
Karışır, çünkü bu seçim diğerlerine hiç benzemiyor.
Sonuçlarıyla ilgili görüşler muhtelif.
Bu nedenle, her iki sonuç da sürpriz olmaz.
————————-
HDP, hayır safında yer alırsa…
Dün HDP’nin referandum konusunda ikircikli bir tutum sergilediğini yazmıştım.
Çünkü, ne evet diyorlar, ne de hayır.
Yani ne dedikleri belli değil.
Eğer HDP seçmeni sandığa gitmezse, bu evet cephesine yarar.
Ancak bir de şöyle bir durum var:
HDP hayır cephesinde yer aldığını ilan ederse, iktidar partisi bu durumu öyle bir kullanır ki.
Şu şekilde:
“CHP, PKK uzantılarıyla aynı cephede” derler.
Veya, “Hayır cephesinde PKK’lılar da var. Hala hayır diyecek misiniz?” diyerek propaganda yaparlar.
İşte bu yüzden, HDP’nin hayırcıların safında belirgin bir şekilde yer almaması, aslında hayır’cılar için hayırlıdır.
Haydi hayırlısı.
———————-
Seçim sonucunu propaganda belirleyebilir
Bu seçimde siyasi parti yok.
Milletvekili, belediye başkanı, belediye meclisi üyesi adayı da yok.
İdeolojiler oylanmayacak, seçim sonucunda hükümet de değişmeyecek.
Yani bu seçim çok farklı.
Öyle farklı ki, laik CHP ile Milli Görüşçü Saadet Partisi’ni aynı safta buluşturuyor, muhafazakar AK Parti ile milliyetçi MHP’yi omuz omuza kampanyaya sürüklüyor.
Halk en iyi tercihi yapacak kuşkusuz.
Ancak siyasi partiler, üst satırlarda aktardığım şartları hesap ederek, ne seçimi çantada keklik görmeli, ne de ‘sonuç belli‘ deyip baştan pes etmeli.
Belki de bu seçimi, propaganda belirleyecek.
İşte bu noktada, AK Parti‘nin geçmiş seçimlerdeki deneyimi, birikimli kadrosu ve imkanları seferber etmekteki hüneri, bir adım öne geçmesini sağlayabilir.