Bugün 2 muhteşem filmden söz edeceğim.
Önce Yansımalar/ Görevimiz Tehlike…
Bir aktörün her filmi bu kadar mı sıkı olur, bu kadar mı keyifle ve soluksuz izlettirir?
Dünya sinemasında bir izleyiciye bu sözleri yazdıran ender aktörlerden biridir Tom Cruise.
Kuşkusuz Yansımalar’da diğer oyuncuların da performansına şapka çıkarılır ancak onca tehlikeli sahnede dublör kullanmayan Cruise’un önünde saygıyla eğilmeyelim de ne yapalım?
Adam helikopter kullanmak için 1,5, uçaktan atlama sahnesi için de 1 yıl ders almış.
Damdan dama atlarken de dublör kullanmıyor usta aktör.
Ne mi oluyor sonra?
Cruise, ayağını kırıyor ve çekimler tam 7 hafta aksıyor.
Böylece ölümü bile göze alacak kadar işine sadık bir adamın başrol oynadığı filmin de tadından yenmiyor.
Filmin sadece oyuncu performası değil, kurgusu, görseli, aksiyon sahneleri, heyecanı ve ritmi de olağanüstü.
2,5 saat nasıl geçti inanın anlayamıyorsunuz.
Tam 178 milyon dolar harcanmış.
Yani en ufak bir masraftan kaçınılmamış.
Bir film için 178 milyon dolar harcanır mı?
Tüm dünyada parmakla gösterilecek ve gişe hasılatıyla maliyetini birkaç gün içinde çıkaracaksa ve hele hele Tom Cruise gibi çılgın bir aktör başrolde oynayacaksa neden harcanmasın?
Hala izlemeyen varsa durmasın ve izlesin bu muhteşem filmi.
Ancak mutlaka 3 boyutlu izleyin ki daha çok keyif alın.
***
Yakın tarihimizin en kanlı, en acımasız, en korkunç savaşlarından biridir Bosna savaşı.
Sırpların Saraybosna kuşatmasında 10 bin aşkın Boşnak katledilmiş, yaklaşık 60 bini de yaralanmıştı.
Soykırım olarak tarihe geçen Bosna savaşını işleyen az sayıdaki filmden biri de Karanlıkta.
Görme engelli Sofia’nın hikayesinden yola çıkılan filmde, acı var, hüzün var, intikam var, merhamet var, ihanet var ve elbette aşk da var.
Filmin başrol oyuncusu İngiliz aktör güzeller güzeli Natalia Dormer, müthiş bir oyunculuk performansı sergiliyor.
Öyle ki Dormer, görme engelli bir kadının oyununun oyununu oynuyor.
“Nasıl yani?” dediğinizi duyar gibiyim.
Filmi izlemeyenleri bekleyen sürprizi bozmamak için daha açık yazmıyorum.
Ancak filmi pürdikkat izlemenizde fayda var.
Her sahnenin bir anlamı var ve ilerleyen dakikalarda o sahnenin gizemini çözmek için tamamen filme odaklanmalısınız.
Yani her an farklı bir süprizle karşılaşıyorsunuz.
İzleyip pişman olmayacağınız filmlerden biri.
Şiddetle tavsiye ederim.
***
Yollar yine kan gölüne döndü.
Dün itibariyle yurt genelindeki kazalarda 112 kişi ölmüş, 671 kişi de yaralanmıştı.
Dile kolay, 112 insan, 112 dünya gitti bu bayramda da.
Ne kadar uyarı yapılırsa yapılsın, ne kadar önlem alınırsa alınsın, bu bayramda da kara yazgımız değişmedi.
Sözün bittiği yer dedikleri bu olsa gerek.
***
Bayram tatilini erken bitirenler cuma günü düştü yollara.
Ancak çok sayıda tatilci yolların pazar günü kalabalık olacağını düşünmüştü.
Ne var ki cuma günü şehirler arası yollar da kelimenin tam anlamıyla felç oldu.
İzmir’den Bursa’ya dönen bir arkadaşım yaklaşık 13 saatte Karacabey’e varabilmişti, o derece.
Tatilin sona erdiği bugün, yollar tenha olursa kimse şaşırmasın!
***
Dini bayramların en faydalı taraflarından birini bu yıl da yaşadık.
‘İn cin top oynuyor’ deyimini andıran sokaklar, tek tük araçların arz-ı endam ettiği ana arterler, son gün açılan süper marketlerdeki kuyruksuz kasalar ve iş yerlerindeki derin sessizlik.
Yani dingin bir Bursa.
Yılda 2 kez de olsa yavaşlatılmış şehir havasını teneffüs etmek çok ama çok güzel.
***
CHP’nin bayramlaşma töreninde dikkat çekici bir detay vardı.
CHP Osmangazi Grup Sözcüsü Cevat Asa ve arkadaşlarından söz ediyorum.
Asa’nın törende bir yürüyüşü vardı ki, ‘Yerel seçimde Osmangazi’ye adayım” der gibiydi.
***
CHP’de değişimciler her yolu deniyor ama artık olağanüstü kurultayın toplanması çok zor.
Hatta tüzük kurultayının toplanması bile söz konusu olmaz.
Değişimciler kurultayı toplamayamadılar ancak bir şeyi başardılar.
CHP, karpuz gibi ikiye bölündü.
Bayramlaşmalardaki tablo da bunun ispatı.