Değerli meslektaşım Selahattin Adıgüzeller de değinmiş, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin il ve belediye başkanları toplantısındaki konuşmasına.
Erdoğan, 7 puanlık düşüsü sorgularken, bu durumun tevazu kaybından kaynaklandığını belirtiyor.
Ve, 7 puanlık düşüşü bile kendine dert edinip, teşkilat mensuplarını uyarmaktan geri durmuyor.
O Erdoğan ki, partisi 16 yıldan bu yana 7 Haziran hariç tüm seçimlerden zaferle çıkmış ve tek başına iktidarını hiç kaybetmemiş, Türk siyasi tarihinde eşi benzeri görülmemiş başarıya imza atmış bir lider.
Diğer yanda girdiği 9 seçimden mağlup ayrılmasına ve muhalefetteyken oyları düşmüş olmasına rağmen bu kara tablodan bile başarı öyküsü çıkarmaya çalışan bir başka lider var.
Bırakın şimdi tüm derin seçim analizlerini, tüm sosyolojik tahlilleri, bölge bölge, sandık sandık yapılan değerlendirmeleri…
Şu küçük, küçücük örnek bile CHP’nin neden başarısız, AK Parti’nin neden başarılı olduğunu anlatmaya yetiyor da artıyor.
***
Nilüfer İlçe Başkanı Mehmet Turan Tansal’ın ardından, bir çıkış da eski il başkanlarından Gürhan Akdoğan’dan geldi.
Akdoğan da “Kılıçdaroğlu gitsin artık” diyenlerden.
Basın toplantısına gidemedim ama fotoğrafa baktığımda Akdoğan’ın yanında yer alan Metin Çelik dikkatimi çekti.
Bir dönem siyasi rakip olan iki isim bugün aynı amaç için biraraya gelmişler.
Yani iki eski il başkanı da değişim isteyenler kervanına katılmışlar.
Bir de eski il yönetiminden Orhan Aslan var fotoğraf karesinde.
Çok değil iki hafta önce Büyükorhan’daki şehit cenazesinde partisinin çelengine yapılan saldırıda bedenini siper eden Aslan, dün de bir başka platformda bu kez partisinin iktidar olması için değişim talebini duyurdu kamuoyuna.
Türkiye genelinde yeterli imza toplanır mı bilmem ama Bursa’dan güçlü bir muhalefet dalgası yükseliyor.
***
Mehmet Turan Tansal bir yanda, Gürhan Akdoğan diğer yanda değişim istediler partide.
Ancak amaç aynı olsa da iki hareket birbirinden bağımsız hareket ediyor.
Yani ideolojik olarak da ekipsel anlamda da farklı iki yapıdan söz ediyoruz.
***
İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ümit Özdağ demiş ki, “CHP ile ittifak bize oy kaybettirdi.”
CHP ile ittifak İyi Parti’ye oy kaybettirdi mi bilmem ancak CHP’nin 15 vekil hamlesi olmasaydı İyi Parti parlamento yüzü görebilir miydi?
Özdağ’ın bu sözlerine vefasızlık denmezse ne denir?
***
Malum sıcaklar bastırdı ve yaz yüzünü gösterdi.
Böylece Mudanya’ya gidiş yolu iyice yoğunlaştı.
Deniliyor ki Geçit lambaları kalksın.
Kalksın da sorun o trafik lambaları değil ki.
Kasabından, fırıncısına yol üzerindeki esnaftan alışveriş yapmak içn duraklayan sürücüler trafiğin çanına ot tıkıyor.
Yoksa Geçit Cami’nden hemen sonra trafik neden birden bire açılsın, bu bir.
Bir de Mudanya Yolu üzerindeki çift şerit olan köprülerin genişletilmesi gerekiyor.
Vakit kaybetmeden.
***
Şu ana yol üzerinde duraklayan araçların yarattığı sıkışıklık Ankara Yolu’nda da söz konusu.
Yer tercihi son derece yanlış olan Tapu Bölge Müdürlüğü’ne gelen vatandaş, yol kenarına park ediyor aracını.
Böylece, zaten Bursaray nedeniyle daralmış olan yolun bir şeridi daha iptal!
Tabii doğru düzgün denetim de yok.
Tapu Müdürlüğü’nün kapalı olduğu cumartesi ve pazar günleri ise yol nefes aliyor deyim yerindeyse.
Mudanya Yolu ve Ankara Yolu’nda duraklayan araçlara müdahaele edilsin, trafiğin nasıl rahatlayacağı görülecektir.
***
Orada yaşamıyorum ama gazeteden yazlığı olan arkadaşlar söylediler.
Kumsaz çok bakımsızmış bu yıl.
Mesela sahildeki duşlar, içler acısı halinden dolayı işlevsiz kalmış.
Alt yapı çalışmalarından sonra Kumsaz sokakları köstebek yuvasını andırıyormuş.
Otopak sorunu da cabası…
Yani yaz mevsiminde binlerce insanın akın ettiği Kumsaz’ın sakinleri dertli mi dertli.