Malum, Rusya Devlet Başkanı Vlademir Putin, ABD’yi bile vurabilecek yeni nükleer füzelerini tanıttı.
Putin, konuşmasında Rusya veya müttefiklerinden birine karşı nükleer silah kullanılması halinde, bu saldırıya Rusya’ya yapılmış bir saldırı gözüyle bakılıp derhal karşılık verileceğini söyledi.
Putin’in sözlerine açıklık getiren ve Türkiye’yi ilgilendiren asıl bombayı ise bir Rus yetkili patlattı:
“Rusya, Türkiye’ye yönelik herhangi bir nükleer saldırı tehdidine karşı harekete geçmeye hazır.”
Duma’nın Güvenlik Komitesi Başkan Yardımcısı Aleksandr Şerin de, Putin’in müttefik ülkelerden kasdının Türkiye de olduğunu ilan etti ve bir bakıma, “ABD’den bir saldırı gelirse arkanızda biz varız” sözlerini teyit etti.
Bunlar ne anlama geliyor?
Benim anladığım şu:
Atatürk, Batılı emperyalist devletlere karşı mazlum milletlerin yanında saf tutan Lenin liderliğindeki Sovyetler Birliği ile işbirliği yapmıştı.
1950’li yıllarda ise paradigma değişti ve bu kez Sovyetler Birliği’ni tehdit gördüğümüz için ABD öncülüğündeki Batı eksenine kayıp, NATO’nun koruyucu şemsiyesinin altına girdik.
Yıl 2018…
Bu kez Rusya, bir NATO üyesi olan Türkiye’yi müttefik ilan edip, nicedir aramızın bozuk olduğu ABD’ye karşı bizden yana saf tutuyor.
100 yaşına girmeye 5 kala Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikadaki 3. dönüşümüne mi tanık oluyoruz?
***
Geçen haftanın en sarsıcı ittifak açıklaması DSP Genel Başkanı Önder Aksakallı’dan geldi:
“Hangi ittifak daha çok milletvekili teklif ederse, o ittifakın içinde oluruz.”
Ah DSP, vah DSP, ne hallere düşürüldün Ecevit’in partisi DSP.
***
ABD’de en çok izlenen Türk filminin, belgesel kıvamında ve daha da ilginci kedileri konu olan bir film olduğunu biliyor muydunuz?
Ceyda Torun’un yönettiği Kedi, İstanbul’da 7 farklı kedi karekterinin yaşantısını gözler önüne seriyor.
Hem birbirinden farklı kültürleri yansıtan İstanbul’un Nişantaşı, Samatya gibi mahallelerinde turluyor, hem de kedilerin gizemli dünyasında ufuk açıcı bir yolculuğa çıkıyorsunuz.
Kedi, geçen yıl Türkiye’de de vizyona girmişti.
Haftaya cuma da Konak Kültür Merkezi’nde izleyebilirsiniz.
Bursa Hayvanlarla Yaşam Derneği’nin öncülüğünde Nilüfer Belediyesi’nin katkılarıyla…
Tabii bu etkinlik canların, yani sokak hayvanlarının yararına olacak.
Öyle ki bilet almıyorsunuz filmi izlemek için.
Ya, gelmeden bir marketten mama alacak ya da kapıda satışa sunulan mamaları tercih edeceksiniz.
Böyle yaratıcı bir etkinliğe şapka çıkartılmaz da ne yapılır?
***
Uğur Dündar, Halk TV’de sunduğu Halk Arenası’nı Mudanya’da yapmak isteyince, Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz konukları soruyor.
İki ismin sosyal medya paylaşımlarına göre Dündar, Türkyılmaz’ı konuk dayatması yapmakla suçluyor, Türkyılmaz da Kılıçdaroğlu’na küfür ettirmemek adına konuk hassasiyeti olduğunu savunuyor.
Dündar, Türkyılmaz’ı yağ çekmekle, Türkyılmaz da Dündar’ı Kılıçdaroğlu’na küfür ettirmeye çalışmakla suçluyor.
İkili arasındaki polemik kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Ancak Türkyılmaz ile Dündar’ın birbirine girmesine neden olan ve Kılıçdaroğlu’na küfretmeye meyleden konukların kim olduğunu bilen yok!
Sahi kimdi o veto yiyen konuklar?
***
Mudanya ile devam edelim.
Önceki hafta Mudanya’daydım.
Yapımı süren sahil düzenleme çalışmalarına rağmen, ilçe hala cezbedici.
Ancak hala yapılması gereken çok iş var.
Nitekim leb-i derya manzarasına rağmen ilçe merkezindeki yapıların önemli bölümü bakımsız.
Ne yapılabilir?
Mesela, Antalya Kaleiçi bölgesi gibi bir mahalle pilot olarak belirlenebilir.
Yaya trafiğine kapatılacak mahalledeki evler restore edilerek, turizm konseptiyle yeniden inşa edilebilir.
Muazzam bir çekim merkezi yaratılır ki Mudanya’da bu konseptle inşa edilecek tarihi mahalleler epey var.
Tabii işe mülk sahiplerinin ikna etmekle başlanması gerekir.
Zor ancak imkansız değil.
***
Bir Bursaspor taraftarı, tuttuğu takıma seyircisiz oynama cezası verilmesi üzerine, kombine kartı bulunmasına rağmen, futbol maçını izleyemediğini, mülkiyet ve diğer anayasal haklarının ihlal edildiğini gerekçe göstererek Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuş.
Anayasa Mahkemesi, başvuruyu yetkisizlik nedeniyle reddetse de işin o tarafında değilim.
Bu hadiseyle, taraftarların yeri geldiğinde mahkeme koridorlarında hak arama mücadelesine soyunacağını, yurttaşlık hakkını sonuna kadar kullanma iradesini gösterdiği için umut verici olmuştur.