Olay Gazetesi Bursa

Pazar Çeşnisi

Çok değil, sadece 3 istatistik paylaşacağım. Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Cinsiyet Uçurumu raporuna göre, cinsiyet eşitliğinde Türkiye 144 ülke arasında 130’uncu sırada yer alıyor. 29 milyon kadın iş gücünden sadece 8 milyonu üretime katılıyor. Bursa gibi bir sanayi kentinde, kadın girişimcilerin toplam girişimciler arasındaki payı sadece yüzde 1,5. Yani kadınlar iktisadi hayatın içinde çok yetersizler. […]

Çok değil, sadece 3 istatistik paylaşacağım.

Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Cinsiyet Uçurumu raporuna göre, cinsiyet eşitliğinde Türkiye 144 ülke arasında 130’uncu sırada yer alıyor.

29 milyon kadın iş gücünden sadece 8 milyonu üretime katılıyor.

Bursa gibi bir sanayi kentinde, kadın girişimcilerin toplam girişimciler arasındaki payı sadece yüzde 1,5.

Yani kadınlar iktisadi hayatın içinde çok yetersizler.

Neden?

 

***

 

Bursa’da BUİKAD isimli bir kadın derneği var.

Yaklaşık 10 yıldır faaliyette olmalarına rağmen, dün ilk kez bir toplantılarına katıldım.

Son derece güzel işler yapıyorlarmış, kadın girişimci sayısını arttırmak ve kadınların iktisadi hayatta daha fazla yer almaları için.

BUİKAD Başkanı İpek Yalçın,  üst satırlarda aktardığım gibi sarsıcı istatistikler paylaştı.

Mesela 1 milyon kadın, sadece çocuklarına bakmak zorunda olduğu için üretime katılamıyor.

Çünkü, şirketlerde kreş yok.

Yasalarımızda 150 personelden fazla işçi çalıştıran şirketlerde kreş zorunlu.

Yani ya ceza yemeye ya da kreş maliyetine katlanacaksınız.

İpek Yalçın, şirketlerin birinci yolu tercih ettiğini söyledi.

Yalçın, Bursa’da sadece Yeşim’in 30 yıldan bu yana kreş hizmeti verdiğini açıkladı, o derece!

Yeri gelmişken Yeşim’i kutlayalım.

 

***

 

Ancak enseyi de karartmamak lazım.

Yeni yasa tasarısında OSB’lere kreş zorunluluğu geliyor.

Bu arada Bursa’da sadece DOSAB ve NOSAB’ın kreşi olduğunu da belirtip bu iki OSB’nin yetkililerini de alkışlayalım.

 

***

 

Tabii kadınların üretime katılmamasının tek nedeni kreş eksikliği değil.

Toplumun zihin kodlarına işlenen erkek egemen anlayış, kadınların üretime katılmasının önündeki en büyük engellerden biri.

Ataerkil toplumda kadınlara düşen, ev işlerini yapmak, evin yaşlısına  bakmak gibi önyargıların dışında, gelenekçi düşünce yapısı da kadınları eve mahkum ediyor.

Sonuçta kadınlar üretime katılsalar da bir süre sonra eve hapsolmak zorunda kalabiliyor.

 

***

 

Bir de girişimcilik alanında yaşanan hayal kırıklığından söz etmek lazım.

Girişimci olmak isteyen 100 kadından sadece 2’si hedefine ulaşabiliyormuş.

Ancak BUİKAD, ‘Kadınlar İçin Eğitim Programı’ projesinin meyvelerini almış.

BUİKAD’ın görevlendirdiği mentörlerin verdiği eğitim sayesinde 150 kadından 21’i girişimci olmuş.

 

 

***

 

Bursa Travel’in son sayısını yine bir solukta okudum.

Bu sayının kapak konusu köprüler.

Tabii ağırlıklı olarak Bursa’nın köprüleri işlenmiş.

Çok değerli bilgiler paylaşılmış.

Mesela dünyada sadece 4 adet  arastalı köprü var ve bunlardan biri de Bursa’mızdaki Irgandı Köprüsü’dür.

Veya Osmanlı’nın ilk köprüsünün, Nilüfer Hatun tarafından inşa ettirilen  Nilüfer Köprüsü olduğu ifade ediliyor.

Altıparmak Meydanı’nda Cilimboz Deresi üzerinde yer alan bir duvar kalıntısınının önünden geçmeyen yoktur.

İşte o kalıntı, bir köprüdür ki bu da dergide yer alan bilgilerden biri.

Velhasıl Bursa, sadece sudan değil, köprülerden de ibaret kadim bir şehirdir.

 

***

Bursa Travel’in, Bursa ile özdeşleşmiş mekanlarının tanıtıldığı bölümlerine ve gezi sayfalarına da bayıldım.

Buram buram tarih kokan, buram buram Bursa kokan Mahkeme ve Abdal Fırını, Ulus Pastanesi, Setbaşı Fırını, Ülkü Pastanesi ve Somuncu Baba, fotoğraflarla birlikte, akıcı ve sade bir dille anlatılmış.

İnsanın sayfaların içine girip, Abdal Fırını’nın nefis simitlerinden bir parça koparıp yiyesi, Ülkü Pastanesi’nin Marşal pastasından bir dilim tadası geliyor.

Sırbistan gezi notları ve Frig Yolu’nu okurken de tarihe yolculuk yaptım  adeta.

Fevkalede güzel işlenmiş.

 

***

 

Mizampaj, fotoğraflar, içerik dört dörtlük olmuş son sayı da.

Emeği geçenleri kutlarım.

Ancak illa bir eleştiri yapmak gerekirse, derginin son sayfalarındaki o ilgisiz haber nedir öyle?

Kelalaka!

Ne kapak konusuyla ilgisi var, ne derginin çizgisiyle.

Gazetelerin iç sayfalarını süsleyen rutin bir ekonomi haberi, güzelim derginin içeriğini bozmuş.

 

***

 

Haydi iyi pazarlar…