Gelecek yıl 6 Mayıs’ta Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilişlerinin üzerinden tam yarım asır geçmiş olacak.
CHP’liler 3 devrimcinin anmasına bu yıl da katıldılar, Nilüfer’deki 3 Fidan Anıtı’na karanfiller bıraktılar.
Gelin bugün CHP’nin 1972’deki rolünü hatırlayalım.
***
Denizlerin idam kararının oylandığı o günkü Meclis’te CHP vekillerinden 28’i kabul oyu veriyor, 2’si çekimser kalıyor.
47 milletvekili ret oyu kullanıyor.
CHP’li 66 vekil oylamaya katılmıyor.
CHP’lilerin tamamı oylamaya katılıp idama hayır oyu verselerdi bile karar değişmeyecekti.
Ancak CHP’liler, idam kararlarının iptal edilmesi için hayati bir hamle yapmaktan nedense sakınıyor.
CHP, 24 Nisan 1972’deki nihai oylama öncesi idam kararının esas ve usul yönünden iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuruyor.
Mahkeme, talebi usul yönünden kabul edince, karar yeniden Meclis’e geliyor.
Meclis’teki nihai oylama 24 Nisan 1972’de yapılıyor ve oy çokluğuyla idam kararı çıkıyor.
CHP’liler idam kararının ardından Anayasa Mahkemesi’ne yeniden başvurabilirdi.
Nitekim Anayasa Mahkemesi, idam kararını esastan görüşmemişti.
Ancak nedense başvuru yapmıyorlar ve Deniz ile arkadaşlarına darağacının yolu görünüyor.
Zaten CHP’li vekillerin 2. oylamadaki tutumu, 3 gencin idamına karşı olmadıklarını gösteriyor ki, Yüce Mahkeme’ye başvurmamaları da bunun ispatı.
***
CHP’de o gün idama evet diyenler arasında ilginç isimler de var.
Mesela, CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak’ın babası Orhan Öztrak ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun dedesi Turhan Feyzioğlu.
***
CHP’lilerin Denizlerin idamı konusundaki edilgen tutumu, tarihindeki önemli savruluşlarından biriyse, diğeri de Köy Enstitüleri’nin kapanmasındaki rolleridir.
Nitekim, Cumhuriyet’in en büyük eğitim seferberliği olan Köy Enstitüleri’nin kapanmasının önü İnönü liderliğindeki CHP iktidarı döneminde açılıyor.
***
Şehreküstü 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’ndaki kuşların, kapanma döneminde aç kalacağı endişesini paylaşmıştı Bahtınur Çetin isimli okuyucum.
Sorun çözülmüş.
Çetin, “Çok teşekkür ediyorum Mustafa Bey, benim Büyükşehir Belediyesi’ne gönderdiğim elektronik postadan sonra iki gün besleme yaptılar” diye bilgilendirmiş.
Yeri gelmişken, duyarlılıklarından dolayı Büyükşehir Belediyesi ve Osmangazi Belediyesi’ne ben de teşekkür edeyim.
***
Dolandırıcılar, sonunda sigortacılığa da el attı.
Bazı sigorta acentelerinin internet sayfalarını kopyalıyorlar.
“Şu kadar hediye veriyoruz, büyük indirim yaptık, muhteşem kampanyalarınız var” diyerek, müşterinin gözünü boyuyorlar.
Ucuz poliçenin cazibesine kapılan müşteriler, böylece dolandırıcıların ağına takılıveriyorlar.
Bir sigorta acentesinin fark etmesiyle ortaya çıkan son moda dolandırıcılıktan 5 bin yurttaş mağdur olmuş.
Dolandırıcılığın boyutu ise 5 milyon lira.
Poliçe tutarının 3’üne 5’ine bakmadan, mümkünse sigortacınızı tanıyın ve Dimyat’a pirince giderken eldeki bulgurdan olmayın.
***
Pandemide çalışanlar nasıl etkilendi/etkileniyor?
Kısa Çalışma Ödeneği’ne aktarılan kaynak İşsizlik Fonu’nun ne kadarını oluşturuyor?
Kısa Çalışma Ödeneği, kıdem tazminatından sayılacak mı?
Kısa Çalışma Ödeneği, nakdi destek ve kira yardımları gibi pandemi sürecindeki destekler yeterli mi?
İş yeri kiralarının ödenmemesinin hukuki sonuçları ne olur?
Pandeminin yaralarını sarmak için hangi adımların atılması lazım?
Emeklilikte Yaşa Takılanlar konusunda gelişme var mı?
Tüm bu soruların yanıtları yarın Pazartesi Söyleşisi’nde.
Konuk, sosyal güvenlik uzmanı Özgür Erdursun.
Efendim, iyi pazarlar.