Ülkemizde ve dünyada pandemi kol gezerken sevgilisine uçak kiralatıp, uçakta tek başına fotoğrafını sosyal medya hesabından paylaşan, tepki gelince de, ‘En iyisini hak ediyorum” diye pişkince yanıt veren magazin figürümüz Şeyma Subaşı’ya okkalı yanıt Gamze Özçelik’ten geldi.
Hayatını Afrikalı yoksul çocuklara adayan Özçelik, Instagram hesabından Afrika’daki çocukların fotoğraflarını paylaşıp, “Peki dünyanın dört bir köşesinde savaş, taciz, açlık, sefalet ve yetimlikle baş etmeye çalışan bu çocuklar en iyisini hak etmiyor muydu? Onlar en özel değil miydi?” diye yazdı.
Bazen bir fotoğraf ve iki satır, binlerce sayfaya eş değerdir.
Hay ağzına sağlık Gamze Özçelik.
***
Şeyma Subaşı lavaboya gitse haber yapan medya, Gamze Özçelik’in yanıtını ya hiç görmedi, ya da yasak savma kabilinde yer verdi.
Bu ülkede binlerce genç kızımız Şeyma Subaşı gibi bir profili rol model alıp, onun gibi olmak istiyorsa medyanın kabahati büyük, çok büyük değil midir?
***
Malum, son kısıtlamalardan nasibini alan spor salonları yine kapandı.
Yine diyorum, çünkü 1 yılı geçen kısıtlamalarda spor salonları bir kapanıyor, bir açılıyor.
Oysa bilim insanları spor salonlarında virüs riskinin yok denecek kadar az olduğunu söylüyorlar.
İngiltere’de yer alan Sheffield Hallam Üniversitesi’nden araştırmacılar, eylül ayından bu yana 14 Avrupa ülkesinde gerçekleştirilen 62 milyondan fazla spor salonu faaliyetine ilişkin verileri analiz ediyor.
Araştırma her 100 bin ziyaret başına ortalama 0,78 vaka görüldüğü ve bunun neredeyse yok denecek kadar düşük bir riski işaret ettiği sonucunu ortaya koyuyor.
Yani market alışverişi yapmak, dışarıda yemek yemek ya da kalabalık bir caddede yürümek spor salonunda egzersiz yapmaktan daha fazla risk taşıyor.
Yine aynı araştırmaya göre, spor salonlarının kapatılması, açık tutulmasından daha zararlı.
O halde spor salonlarının kapanması tavsiyesini kim, neye dayanarak verdi?
***
Olay’a başladığım 2012 yılında Başköy’de mermer ocağı sorunu vardı.
Başköylüler ayağa kalkmış, mermer ocaklarının doğayı tahrip ettiklerini söylüyorlardı.
Köylülerin direnişi sonuç vermiş, mermer ocakları mahkeme kararlarıyla faaliyetlerini durdurmak zorunda kalmışlardı.
Aradan 9 yıl geçti.
Başköylüler yine ayaklanmış.
Madenler kapatılmadan terk edildiği için, oluşan havuzlar köydeki hayvanların ölümüne neden oluyor, insanların da can güvenliklerini tehdit ediyor.
Oysa firmalar, mermer ocaklarını açtıklarında, kullandıkları alanı yeniden doğaya kazandırma taahhüdünde bulunurlar.
Var mı bunu uygulayan?
***
TBMM’de düzenlenen 23 Nisan Özel Oturumu’nda kürsüye çıkan Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, konuşmasına, “İşgale ve saltanat düzenine karşı halkın birleşik mücadelesini temsil eden Meclis’in kuruluşunu selamlıyor, Mustafa Kemal Atatürk ve halkı için çalışmış tüm vekilleri saygıyla anıyorum” diyerek başladı.
Bu sözler bana Mihri Belli’nin, “Kemalizm ile sosyalizm arasında aşılmaz duvarlar yoktur” sözlerini hatırlattı.
***
Pazartesi Söyleşileri’nin bu haftaki konuğu Kızılay Bursa Şube Başkanı Özcan Susmaz olacak.
Susmaz ile Kızılay’ı ve faaliyetlerini konuştuk.
Efendim iyi pazarlar.